Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) yayımladığı “2024 Küresel Gıda Krizi Raporu”, 2023 yılında dünya genelinde 59 ülke ve bölgede yaklaşık 281 milyon 600 bin insanın ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldığını, bunun 2022’ye göre yaklaşık 24 milyon arttığını ve artışın üst üste 5 yıldır devam ettiğini ortaya koyuyor. Mevcut küresel duruma bakıldığında, aşırı iklim olaylarının artması ve jeopolitik çatışmaların şiddetlenmesi nedeniyle birçok ülke gıda kıtlığı ve piyasa arzındaki yetersizlik gibi sorunlarla yüz yüze geliyor.
Buna karşın, küresel gıda krizinin giderek derinleştiği bir ortamda, Çin halkı hiçbir zaman gıda kıtlığı veya benzer sorunlar konusunda endişe duymadı. Aslında Çin, gıda güvenliğini “devletin en temel meselesi” olarak gören bir ülke durumunda.
ALINAN ÖNLEMLER VE SONUÇLARI
Çin ölçülerine göre, 1,8 milyar mu yani 120 milyon hektar ekilebilir arazi, gıda üretiminin can damarı konumunda; tarım arazilerini korumak, ulusal gıda güvenliğini sağlamanın temeli olarak kabul ediliyor. Son yıllarda Çin hükümeti, tarım arazilerinin korunması için bir dizi önlem aldı. Örneğin, katı toprak denge politikası uygulandı, yasal olmayan toprak kullanımı yasaklandı ve inşaat amaçlı arazi kullanımına sıkı sınırlamalar getirildi.
6 yıldır aralıksız tarım arazisi koruma denetimleri yapılıyor. 2021’den bu yana ülke genelinde toplam ekilebilir arazi miktarı 11 milyon 720 bin hektar arttı ve 3 yıl üst üste net artış sağlandı. 2023 sonu itibarıyla ülke genelinde 66 milyon 700 bin hektardan fazla yüksek standartlı tarım arazisi oluşturuldu, 10 milyon kilometreden fazla tarla içi sulama–drenaj kanalı ve 27 milyondan fazla küçük ölçekli tarımsal sulama donanımı yapıldı ve tarım arazilerinin afetlere karşı dayanıklılığı belirgin şekilde güçlendi. Tahıl üretimi ise 9 yıldır üst üste 650 milyon tonun üzerinde istikrarını korumaktadır.
ULUSAL TAHIL REZERVLERİ
Ulusal tahıl rezervleri, ani gelişen olaylar ve piyasa dalgalanmalarıyla başa çıkmanın kilit araçlarından biridir. Çin, merkezi ve yerel yönetimlerin birlikte oluşturduğu bir tahıl rezerv sistemi kurarak rezerv ölçeğini düzenli olarak ayarladı ve kritik anlarda piyasa taleplerine hızlı bir şekilde yanıt verilmesini sağladı.
Çin, dünyanın gıda üretiminin gelişimine önemli katkılar sundu. “Çin’in kompakt hibrit mısırının babası” Li Denghai’nin yetiştirdiği mısır tohumları sayesinde, Çin toprakları bir mu’da 1 kişiyi beslemekten 4,5 kişiyi besleyebilir hale geldi. Li’nin mısır tohumları ülke genelinde toplam 1 milyar mu genişliğindeki alanda yaygınlaştırıldı ve 100 milyar yuan değerinde doğrudan ekonomik fayda sağlandı. Yeni üretim güçleri, yeni tarımın hızla gelişmesine büyük potansiyel ile destek olmakta ve Çin tarzı modernleşme sürecinde yeni bir canlılık kazandırmaktadır.
TASARRUFUN ANLAMI
Gıda tüketiminde tasarruf, kaynaklara saygı göstermek ve çevreyi korumak anlamına gelmektedir. Çin hükümeti, gıda tasarrufu çalışmalarına büyük önem vermekte ve sosyal tüm katılımcılara teşvik eden bir sıra politika ve önlemler uygulamaktadır. 2021 yılında yürürlüğe giren "Çin Gıda Hasarıyla Mücadele Yasası", devlet kurumları, şirketler ve bireylerin gıda tüketimindeki hak ve yükümlülüklerini belirlemekte ve yemek tüketiminde israfı kesin olarak yasaklamaktadır. Bu, yalnızca gıda israfını azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda kaynak döngüsünde, çevrenin korumasında ve toplumda pratik ve mütevazı bir yaşam tarzının teşvik edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bu yıl ulusal gıda güvenliği farkındalık haftasının teması "Gıda güvenliği, dünyayı güvenli hale getirmek, daha iyi bir hayat kurmak ve daha iyi bir gelecek yaratmak için beraber çalışmak" olarak belirlendi. Sadece detaylı bir planlama ve aktif bir şekilde kontrolün elde tutulmasıyla "Çin tabağı" daha güçlü ve sağlam tutulabilir. Böylece gıda güvenliğinin "Çin çözümü" küresel olarak daha büyük bir güç ile yankılanacaktır.