Çin’de politik ve ekonomik gelişmelerin toplumsal yaşama yansıma biçimlerine paralel olarak öne çıkartılan, halkın genel gidişatı benimsemesini sağlamaya dönük bazı kavramlar dönemsel olarak sıkça kullanılır ve o döneme rengini verir. “İlerleme”, bunların başında gelir. Aynı biçimde “uyum”, “gelecek”, “istikrar”, “reform”, “kalkınma”, “işbirliği” vb. kavramlar da politik anlamlarını koruyarak Çin toplumunun günlük yaşamına kadar girmiş, bilinçlere yerleşmiştir. Tıpkı bugünlerde her alanda rastlanabilecek “yeşil” gibi…

Yalnızca Çinlilerin vazgeçilmezi “yeşil çay”dan kaynaklanan bir tiryakilik değil bu; çevreden enerjiye, gıdadan ulaşıma, spordan sanata dek çok geniş bir yelpazede “yeşil” bir sürecin içinde yaşıyor Çinliler. Taklamakan Çölü’nün kenarında büyük bir ağaçlandırma projesi olan “Büyük Yeşil Duvar” inşa edildi bile. Öyle ki kadim Çin kültüründe doğayla uyumun, doğaya yönelik saygının ve büyümenin ifadesi olan yeşil renk, artık cenaze hizmetlerine bile sirayet etmiş durumda.

“Yeşil cenaze” hizmetleri eğitimi

1959’da İçişleri Bakanlığı Kadro Okulu olarak kurulan, 1983’te Sivil İşler Yönetimi Kadro Koleji, 2007’de Beijing Sosyal Yönetim Meslek Koleji olarak adlandırılan, geçen yıl üniversite statüsüne kavuşarak bünyesinde bir de Modern Cenaze Yönetimi bölümü kurulan Çin Sivil İşler Üniversitesi (CCAU), toplam 4500 öğrencisiyle 25 branşta “yeşil eğitim” veriyor. Yaşlı bakımı, hemşirelik, sosyal hizmetler, evlilik hizmetleri ve evlilik yönetimi gibi alanlarda öğrenci yetiştiren üniversite ülkenin ilk lisans düzeyinde cenaze hizmetleri programını da geçen yıl başlattı. Mezunlar, mezarlık yönetimi, kremasyon, cenaze organizasyonları işlerinde staj yapabilecek ve ardından çalışmaya başlayabilecek. Cenaze hizmetleri bölümünün şu an 150 öğrencisi bulunuyor. Öğrenciler ilk stajlarını geçen Nisan ayındaki Qingming Bayramı’nda gerçekleştirdi. 2500 yıldır kutlanan Qingming Bayramı’nda bilindiği gibi aileler yakınlarının mezarlıklarını temizliyor, atalarına dua ediyor ve saygılarını sunuyor, tütsü ve kâğıt yakıyorlar.

Cenazelerin ya klasik biçimde mezarlıklarda toprağa gömüldüğü ya da krematoryumlarda yakıldığı Çin’de ölüme ve cenazeye dair konuşmanın uğursuzluk getireceğine inanılıyor ve konu halen belli oranda tabu kabul ediliyor. Ancak ölüm gerçeği ve sonrasındaki işlemler, CCAU’daki cenaze hizmetleri bölümüyle birlikte onurlu bir mesleğe ve yaşlı nüfus oranı hayli yüksek bir toplumda genç öğrenciler için “gelecek arayışına” dönüşmüş durumda. Şimdiye dek “yapılabilecek en son iş” olarak kabul edilen cenaze hizmetleri, tabu olmaktan çıkıyor ve akademik yapıya kavuşuyor. Ve hemen belirtmek gerekir ki üniversitenin bu bölümüne kaydolmak için diğer lisans programlarından 20-30 puan daha yüksek puan almak gerekli. Güçlü ve bol iş olanağı, bu bölümü cazip kılan başlıca etken.

Ölülerle gelen sessiz devrim

Anatomi, morg makyajı, cenaze planlaması, psikoloji, felsefe, ölü yakma pratiği, ölüm simülasyonu, Çin cenaze gelenekleri tarihi gibi dersler yanında, 60 yaş üstü nüfusun 310 milyonu aştığı ülkede insanların nasıl yaşlanması gerektiği kadar, “yaşlılık sonrası” dönem de bir eğitim konusu ve Çin’de bu konuda personel sıkıntısı çekildiği çok açık. Dolayısıyla, bir zamanlar yalnızca dinsel-teknik-ticari bir iş olarak algılanan bu meslek artık insan merkezli bir programa dönüştüğü için bu alandaki rekabetin de giderek artacağı öngörülüyor. Çin’de son yıllarda popüler olan pek çok filmde cenaze işlemleriyle ilgili temaların ön planda olmasının da ilgiyi artırdığı ifade ediliyor. Örneğin Han Yan’ın yönettiği 2020 yapımı “Küçük Kırmızı Çiçek” filmi kanser hastası iki gencin yaşam ve ölümle yüzleşmesini konu alıyor, ölüm süreci, tabular, ailevi ve toplumsal tavırları irdeliyor, Çin’in modernleşen ölüm anlayışına dair alt metinler içeriyordu.

Ölüme yönelik geleneksel kültürel tutumlar değiştikçe Çin’in cenaze endüstrisi de dönüşüm geçiriyor ve yeni ölüm-sonrası uygulamalarının ve yeni düşüncelerin benimsendiği sessiz bir devrim gerçekleşiyor. Endüstrinin yeşil dönüşümünün ardında yer alan modern teknoloji, akıllı ve çevre dostu ölü yakma sistemlerini, sanal anıt salonları, dijital törenleri vb. devreye sokuyor, yeniden tanımlıyor, ölenle ilgili hatıraları canlı tutmak, yeşil cenaze törenlerinin en önemli işlevleri arasında sayılıyor. Böylece Çin’de cenaze törenleri artık bir veda mesajı değil, bir yaşam kutlaması ve geride kalanlara, gelecek nesillere bir armağan niteliğine bürünüyor.