Çin iki kavramın gelişmesinde önemli katkılar sunmuştur: Bunlardan birisi strateji, diğeri diplomasidir. MÖ 6. yüzyılda Sun Tzu tarafından yazılan ve aslında savaşmadan zaferin elde edilmesinin yollarını inceleyen Savaş Sanatı da savaş literatüründe önemli askeri kaynakların başında gelmektedir. Çinliler, sadece strateji ve diplomasi konularında katkıda bulunmamışlar aynı zamanda barutu da keşfederek ateşli silahların doğmasına neden olmuşlardır.

Çin’in tarihi boyunca düşmanı eksik olmamıştır. Çevresindeki ülkelere göre daha müreffeh ve mamur bir ülke olan Çin her zaman etrafındaki güçlerin iştahını kabartmış, yüzyıllarca kanlı işgaller ve savaşalar yaşamıştır. Her defasında güçlü ve modern bir ordunun gerekli olduğunu görmüştür. Çin stratejisinde bir devletin gelişmesi ve yaşayabilmesi için düşman şarttır. Bu nedenle Çinlilere atfedilen bir deyiş vardır: Düşmanı olmayan ulus yaşayamaz!

Düşmana sahip olmak yetmez! Sun Tzu Savaş Sanatı kitabında; “Düşmanı ve kendini tanıyorsan, yüzlerce savaşın sonucundan korkmana gerek yok . Kendini bilip de düşmanı bilmiyorsan, kazandığın her zafere karşılık bir yenilgi de yaşarsın. Ne düşmanı ne de kendini tanıyorsan, her savaşta yenik düşersin” derken aslında zaferin anahtarının düşmanı tanımakta yattığını söylemektedir.

3 Eylül’de Çin'de gerçekleştirilen tarihi askeri geçit töreninin iki yönü vardır: Birincisi dünyaya meydan okuma, tehditleri caydırma. İkincisi ise kendi halkına bir kez daha ayağa kalkan Çin’in geldiği aşamayı gösterme. On yıllarca Çin halkı “utanç asr”ı adı verilen, emperyalistler tarafından uğradıkları haksızlık ve zulümden dolayı hep ızdırap ve içinde oldular. 1949’da Çin halkının bu kaderi değişti. Mao, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğunu Tiananmen meydanında ilan ederken Çin ayağa kalktı ifadesiyle bunu somutlaştırdı. Mao, Çin’deki rejimi Halkın Demokratik Diktatörlüğü olarak adlandırdı. Yani halkına merhametli düşmanına acımasız bir yönetim anlamına geliyordu.

Çin’de 1949’da gerçekleştirilen devrim hiçbir zaman geçmişini yani tarihini ve aslını inkar etmemiştir. Mao, her zaman Çin tarihiyle iftihar etmiş Çin devriminin kökenlerinin Çin tarihinde yattığını söylemiştir. Devrim sadece Çin’in feodal geçmişine ve feodal toplumsal yapısına karşı çıkmış ve onu kaldırmıştır.

Bugün, Çin’e özgü sosyalizmin temelinde Marksist-Leninist-Maocu düşüncenin olduğu kadar Çin kültürü Çin tarihi ve çin felsefesi de önemli kaynaklardır. Dolayısıyla tüm bu fikri zenginlik bugünkü modern Çin’in stratejik düşüncesini hatta stratejik aklını oluşturmaktadır. Takdir etmek gerekir ki bugün büyük askeri güce sahip olmanın yanında bu askeri gücü yönetecek bir fikirsel altyapıya sahip değilseniz ya da bir başka deyişle bu büyük gücü yönetecek bir stratejik akla ve bununla bağlantılı olarak bir askeri doktrine ya da savunma doktrinine sahip değilseniz bu askeri güç size fayda vermek yerine yük olacaktır. Bu nedenle Çin askerî teknolojide ve silah sistemlerine verdiği önem kadar bunları kullanacak stratejik düşünce ve doktrinlerinin geliştirilmesi konusuna da büyük önem atfetmektedir.

Bugün Çin’in kültür ikliminde en önemli isimlerden biri olan Konfüçyüs, öğretilerinde doğayla insan arasında bir ahenkten bahseder. Bu öyle bir ahenk ki insanın kendi sosyal ilişkilerinde de yansımaları olan bir düzendir. Bu karşılıklı saygıya dayanan bir ahenk olarak önümüze çıkmaktadır. Kölenin efendisine, tebaanın imparatora öğrencinin öğretmenine, evladın annesine babasına ve büyüklerine saygısı bu bu çerçevede değerlendirilir. Esasen Konfüçyüs öğretisinin temelinde anarşi veya düzensizliğe karşı bir formülasyon vardır. Bu nedenle bugünkü modern Çin anarşiye ve düzensizliğe karşı net bir duruş sergiler, bir bakıma Konfüçyüs felsefesinin etkisi bunda büyüktür. Bunu uluslararası ilişkilerde de görmek mümkündür. Özellikle devletler arası ilişkilerde bir anarşinin hakim olmaması adına kurulmuş olan Birleşmiş Milletler teşkilatının bugünkü geldiği duruma karşı Çin güçlendirilmiş merkezi bir güce sahip olan ve tüm sorunları çözen bir Birleşmiş Milletler anlayışına sahiptir. Bunu da Küresel Yönetişim Girişimi vizyonu altında somutlaştırmıştır.