Bugün (1 Ekim) Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 76. yılı, yani Ulusal Gün (Guoqing Jie)… Devrimden kısa bir sonra, 1 Ekim 1949’da başkent Beijing’de Tiananmen Meydanı’nda Mao Zedong, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan etmiş, bu tarih yeni / modern Çin devletinin resmi kuruluş günü olarak kabul edilmişti. O günden beri her yıl 1 Ekim resmi tatil oldu, 1999’dan itibaren de 1 Ekim’den başlayarak “Altın Hafta” denilen uzun bir tatil düzenlendi. Çinliler için seyahat, aile ziyareti ve alışverişin yoğunlaştığı şu tatil günlerinde yapılacak en iyi işlerden biri de usta yönetmen Chen Kaige’nın, galası 27 Eylül’de yapılan “Gönüllüler: Sonunda Barış” (Zhiyuanjun: Cunwang Zhi Zhan / The Volunteers: Peace at Last) filmini seyretmektir sanırım.
Epik üçlemenin son halkası
Çin sinemasının “Beşinci Kuşak” (Beijing Film Akademisi’nden Kültür Devrimi sonrası mezun olan ilk kuşak. Şimdilerde Yedinci Kuşak söz konusu) yönetmenlerinden Chen Kaige’nın “Gönüllüler” başlıklı epik üçlemesinin son halkası olan film, Çinlilerin tanımıyla “ABD Saldırganlığına Karşı Kore’ye Yardım Savaşı”, yani bizim adlandırmamızla “Kore Savaşı”nda yaşananları öykülüyor. Üçlemenin 2023 tarihli ilk filmi “Gönüllüler: Savaşa Doğru”yu 2024’te “Gönüllüler: “Yaşam ve Ölüm Savaşı” takip etmiş, ABD Saldırganlığı’na Karşı Kore’ye Yardım Savaşı’ndaki zaferin 70. yıldönümü, beyazperdedeki bu destansı gösteriyle daha da renklenmişti. Her biri yaklaşık iki buçuk saat uzunluğundaki üç film, Chen Kaige’nın “Sadece kanla kaplı bir savaş değil, aynı zamanda bir irade ve bilgelik yarışmasıydı” dediği bu süreci, sinema tarihinde ilk kez tüm boyutlarıyla beyazperdeye yansıtıyor.
Cephede ve diplomaside mücadele
İlk film olan “Savaşa Doğru”, Çin Halk Gönüllü Ordusu’nun Kore Savaşı’na gönderilmesi kararının alınmasını ve ilk çatışmaların başlamasını anlatıyordu. Hem diplomasideki hem de cephedeki gelişmeleri aktaran Chen Kaige, Çin yönetiminin kararı, sınır çatışmaları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Çin’in tavrı gibi gelişmelerin üstünde durmuş, panoramik bir anlatıma başvurmuştu. Hemen belirteyim, Mao Zedung’un oğlu Mao Anying’de bu savaşa gönüllü olarak katılmış ve hayatını kaybetmişti.
Geçen yıl gösterilen ikinci film “Yaşam ve Ölüm Savaşı”, başta Cheorwon cephesindekiler olmak üzere önemli çarpışmaları anlatıyor ve askerlerin psikolojisi, savaşın yıpratıcılığı ve fedakârlık gibi kavramları ön plana çıkartıyordu.
Genç kuşaklara tarihi hatırlatma
Üçlemenin son bölümü ise Shangganling, Kumsong gibi savaş alanlarındaki şiddetli çatışmaları öykülemeyi sürdürerek gergin diplomatik görüşmelere geçiş yapıyor, savaşın sona erme sürecine ve barışın inşa edilme aşamasına vurgu yapıyor. Filmin ateşkes bölümünde barış görüşmecilerine yardım eden çevirmenlerin üzerinde ayrıca durulduğunu, hem nazik hem de güçlü olmak zorunda bulunan bu görevlilerin işlerinin zorluğuna özel vurgu yapıldığını da belirteyim. Cephe direncini tasvir eden sahnelerin çok etkili olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
ABD Saldırganlığına Karşı Kore’ye Yardım Savaşı’nın üç zorlu yılını göstermek için üç çekim yılı boyunca çalışan Chen Kaige ve ekibi, iyi iş çıkarmış. Toplamda 200’ü aşkın kilit karakterin karşımıza çıktığı; set tasarımı, kostüm gibi ayrıntılarda büyük çaba harcandığı belli olan; Kore Savaşı’nda Çin Gönüllüler Ordusu’nun rolünün unutulmaması gerektiğinin altını çizen ve genç kuşaklara aktaran destansı bir yapıt var karşımızda. Dilerim çok gecikmeden, ister bir festivalde ister ticari gösterimde olsun Türk seyircisinin de karşısına çıkar bu üçleme.