Geçtiğimiz günlerde Ukrayna, Rusya’nın Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’a kamikaze dronlarla bir saldırı düzenledi. Özellikle yüksek katlı binaları hedef alan saldırılarda birçok kişi yaralandı ve maddi hasar meydana geldi. Saldırıların görüntüleri hemen sosyal medyada yayınlandı. İlk izlenim saldırıların 11 Eylül saldırılarını anımsatan sahnelerle dolu olduğu gerçeğiydi. Daha ilginç olanı ise bazı videolarda arka planda bir çığlık ve alkış sesinin geldiği de görüldü. Muhtemelen saldırıları bizzat Ukrayna istihbaratı kaydetmiş gibi görünüyor. Putin ise yaptığı açıklamada düşmanı kazan saldırısına pişman edeceklerini söyledi.
Saldırıların doğrudan sivillerin yaşadığı konutlara yapılması açıkçası çatışmaların da seyrini değiştirir niteliktedir. Ukrayna son dönemde Rusya’nın daha çok sivil kesimine saldırılar düzenlemeyi tercih etmeye başladı. Ancak Kazan’a yönelik bu derecede yoğunluklu bir saldırının aslında bir takım subliminal mesajlar da verdiği açıktır. Örneğin birkaç kay önce Kazan şehri BRICS zirvesine ev sahipliği yapmış; hatta bu zirvede yayınlanan Kazan bildirisi ile Batı’ya meydan okunmuştu. Bu meydan okumaya karşı ilk cavlardan birisi de seçilmiş Başkan olan Trump’dan gelmişti: Trump; kendi sosyal medya platformu Truth Social'da yaptığı açıklamada, "BRICS ülkelerinin dolardan uzaklaşmaya çalışırken bizim kenarda durup izlememiz fikri bitti," diye yazdı. Trump, "Bu ülkelerden, yeni bir BRICS para birimi yaratmayacaklarına ve güçlü ABD dolarının yerini alacak başka bir para birimini desteklemeyeceklerine dair bir taahhüt bekliyoruz. Aksi takdirde yüzde 100 gümrük vergisiyle karşı karşıya kalacaklar ve muhteşem ABD ekonomisine satış yapmaktan vazgeçmeyi bekleyecekler," ifadelerini kullandı.
Trump’ın bu tehdidi hemen sonuç verdi. Rusya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yuri Ushakov Suudi Arabistan'ın BRICS'e katılım sürecine ara verdiğini kamuoyuna duyurdu...Zaten Suudi Arabistan bir yıldan beri katılım sürecini ağırdan alıyordu. Bakalım şimdi bakalım hangi ülkeler Suudi Arabistan’ı izleyecek? BRICS ile ilişkileri donduracak? Tabii burada Türkiye’nin Trump döneminde BRICS’e Şanghay İşbirliği Örgütü’ne bakışı 2025’te ne olacak? O da merak konusu…
Putin yıllık olağan basın toplantısında barış için hazır olduklarını söyledi. Putin, esas olanın yeni görüşmelerin İstanbul anlaşmalarına ve sahadaki gerçeklere dayanması gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda Kremlin yalnızca Ukrayna'nın meşru temsilcileriyle anlaşmalar imzalayacağını da söylüyor. Zira bilindiği üzere Zelensky’nin görev süresi dolmuş durumda ve seçimler henüz yapılmadı. Kremlin, eğer Zelensky seçime girer ve tekrar başkanlık koltuğuna oturursa onunla iletişim kurmayı kabul ederiz diyor.
Aslında Putin barış çağrısını hemen her fırsatta yapmaktadır. Netanyahu gibi ateşkese veya barışa arkasını dönmemiştir. Fakat müzakereler de barış da tek taraflı değil karşılıklı yapılan eylemelerdir. Rusya’nın muhatabı Ukrayna mı yoksa NATO veya ABD midir? Hem cephede hem de masada Ukrayna yalnız değildir. Bu nedenle, Ukrayna tek başına hareket edemedikçe veya ipleri başkasının elinde olduğu sürece Rusya ile adil ve kalıcı bir barış yapması şu an için mümkün gözükmüyor. Trump, bir kez daha Ukrayna savaşını sona ermesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Putin’in kendisiyle görüşme girişiminde bulunduğunu da söyledi.
Putin Suriye ile ilgili de birkaç şey söyledi. Yaklaşık 30 bin savaşçıyı tahliye ettiklerini oysa Halep 350 muhalif savaşçı tarafından ele geçirildiğini söyleyerek bir bakıma yaşanan süreçte pasif kalarak kendilerinin katkısı olduğunu ima etti. Lakin gerçek biraz farklı gibi… Çünkü 2015 yılından beri Suriye, Rusya ekonomisi üzerinde büyük bir yüktü. Hiçbir ekonomik kapasitesi olmayan Esad rejiminin bütün harcamaları, memurlarının parasına kadar Rusya’nın cebinden çıkıyordu. Üstüne üstlük Ukrayna savaşının getirdiği ekonomik yük ortadayken ve Trump’ın iddiasına göre Rusya 600 bin asker kaybetmişken bir de Suriye’de sonu belli olmayan ve Rusya topraklarında da etkisi olabilecek bir savaşa girmekten kaçındı. Kısa bir kar-zarar hesabı yaptıktan sonra Suriye’yi terk etti.
Buna rağmen, Rusya, jeopolitik hamlelerine devam etmekten geri durmuyor. Daha önce BRICS Kazan zirvesinde imzalanacağı duyurulan stratejik ortaklık anlaşmasının önümüzdeki ocak ayının sonuna doğru Pezeşkiyan’ın Moskova ziyareti sırasında imzalanacağı İran Dışişleri Bakanlığı tarafından duyuruldu. Anlaşılan Rusya ile İran ocak ayında anlaşmayı küçük bir törenle imzalayıp ilan edecekler. Muhtemelen bu imza olayı da Trump’ın yeminden sonra gelecek bir nevi meydan okuma olarak da görülebilir.
Sonuç olarak Ukrayna ve Batı’daki maceraperestler, Rusya’yı tahrik etmeye devam ettikçe Avrupa’nın kıyameti de yaklaşmaktadır. Olası bir nükleer savaşın tetiğini çekmek için bekleyenler var!