Çin üzerine uzmanlaşmış, Çinceyi, özellikle de Klasik Çinceyi okuyup analiz eden, Çin kültürü, tarihi, felsefesi, dinleri, edebiyatı ve diğer sanat dallarında akademik çalışma yapan bilim insanlarına “Sinolog” denildiği malum. Sinologlar, Çin uygarlığıyla ilgili metinleri araştırır, çevirir, yorumlar, makaleler, kitaplar yazar ve büyük Çin gerçeğini gözler önüne sermek için çaba gösterir.

Sinolojinin Batı’da kurumsallaşması 17.-19. yüzyıllarda gerçekleşti ve sömürgecilikle de yakından ilişkisi var. Genel anlamda “Doğu bilgisi”, özel anlamda da “Çin bilgisi”, sömürgecilik projelerine ışık tutmuş, Çin’i Batı bakışıyla tanımlamak ve sınıflandırmak, Batı’nın üstünlüğü fikrini meşrulaştıran akademik söylemler üretmek amacıyla kullanılmıştır. Fakat sinolojinin tümünü “sömürgeci bilim” olarak görmek de yanlıştır. Birçok sinolog emperyal politikalara karşıydı ve klasik Çin kültürünü büyük bir saygıyla incelemiş, çalışmalarıyla tarihte derin izler bırakmışlardır. 20. yüzyılda, özellikle de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sinolojinin akademik-disipliner bir bilim haline gelmesinde bu çalışmaların rolü çok önemlidir. Modern sinoloji, sömürgeci geçmişi eleştiren, daha çok karşılıklı kültürel etkileşime dayanan, bir ayağı tarihsel olarak emperyal projelerle kesişse de günümüzde apayrı yol izleyen çok zorlu bir bilim dalı. Ve bu bilimin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri hiç kuşku yok ki Harro von Senger.

Tarihten güncelliğe 36 savaş hilesi/strategem

1944 doğumlu İsviçreli bilim insanı Harro von Senger, 1969’da Zürih Üniversitesi’nde hukuk doktorasını verdikten sonra bir süre savcılık yaptı. 1981’de Freiburg Üniversitesi’nde sinoloji doktoru ve 1989’da Sinoloji profesörü unvanını aldı. Değişik tarihlerde Taiwan Üniversitesi, Tokyo Üniversitesi ve Beijing Üniversitesi’nde çalışan Von Senger, Çin dili, edebiyatı, hukuku, politikası ve tarihi konusunda uzmanlaşmış az sayıdaki isimden biri.

Harro von Senger’in en önemli kitabını, ülkemizde de üç cilt halinde yayımlanan “Savaş Hileleri / Strategemler”i (Anahtar Kitaplar, 1996), 2005’te üç yıllık bir Çin macerasına atıldığım sırada okumuştum. Toplam 1360 sayfalık bu üç cilt, modern sinolojinin tarihten güncelliğe uzanışını mükemmel biçimde gösteren, günümüzdeki Çin’i tarihsel derinliğiyle kavramamızı sağlayan, olağanüstü bir çalışma. “İmparatoru Yanıltmak ve Denizi Aşmak”, “Zhao’yu Kurtarmak İçin Wei’yi Kuşatmak”, “Bir Hiçten Bir Şey Yaratmak”, “Karşı Kıyıda Yanan Ateşi Gözlemek” gibi 36 temel savaş hilesini (strategem), önce tarihte ortaya çıkışları ve savaşlarda kullanılışları açısından inceliyor Von Senger. Ardından günümüz Çin’inde, dünyada, politika ve iş dünyasında nasıl ele alındığını anlatarak aktarıyor, Batılıların Çin düşüncesini anlamaları için eşsiz bir kılavuz ortaya koyuyor. Çin’in klasik stratejik-taktik bilgi birikiminin derli toplu biçimde Batı’ya aktarılması, bu mekanizmaların modern dünyada da geçerliliğini göstermesi bakımından çok önemli. Savaş, siyaset, strateji, hukuk, kültür alanlarında Doğu ile Batı arasında düşünsel köprüler kuran bir eser elimizdeki. Strateji + taktik kökenli Çin düşüncesinin yalnızca savaş için değil, siyaset, diplomasi, iş dünyası, günlük insan ilişkilerine de uygulanabilir bir zihin/aksiyon sistemi olduğunu vurgulayan Von Senger, Çin’i yalnızca “egzotik bir Doğu uygarlığı” olarak değil, derin tarihi kökleri, zengin kültürel birikimi, kendi iç mantığı ve tutarlılığı bulunan bir uygarlık olarak ele alıyor.

Konfüçyüsçü düşünceye karşı

İlginç noktalardan biri, Konfüçyüsçü insanlık ve erdemlilik anlayışına tamamen karşıt olan strategemlerde, düşmana insanlık ya da erdemle yaklaşanın bundan zararla çıkacağı belirtiliyor ve Mao Zedong’un “Uzun Süren Savaş” (1938) kitabından bir alıntıya da yer veriliyor: “İnsanlık ve erdemlilik sözlerini başkalarını kandırmak için kullanmaya izin vardır; fakat insanlık ve erdemlilik gösterilerek savaş kazanılmaz.”

Okur üstünde güçlü bir etki bırakan, Çin tarihini 1990’lı yıllara kadar ilginç örneklerle inceleyen “Savaş Hileleri / Strategemler” ciltleri, geçmişte ve modern çağda Çin düşüncesinin esnekliğini ve evrenselliğini yansıtan bir kaynak kitap. Çin’i daha iyi anlamak için okumakta mutlak yarar var.