Çin’de bir süre yaşayan her yabancı, kadın haklarının ne kadar geniş olduğunu, dünya yıkılıp ülkede her şey değişse bile Çinli kadınların sosyalizmle kavuştukları özgürlüklerinden vazgeçmeyeceğini kolayca kavrar. Eski feodal toplumda ayakları sıkıca bağlanıp yürümeleri bile zorlaştırılan, köle muamelesi gören, evden dışarı çıkması bile kurallara bağlanan Çinli kadınlar şimdi, hiç abartmadan söyleyeyim, dünyanın en özgür kadınları konumundadır. Mao Zedong’un “Göğün yarısını kadınlar omuzlar” sloganından Xi Jinping’in “Kadınlar, insan medeniyetinin yaratıcıları ve toplumsal ilerlemenin itici güçleridir ve her alanda olağanüstü başarılara imza atmışlardır” saptamasına uzanan yolda kadın hakları konusunda büyük aşamalar kat edilmiş, büyük başarılar kazanılmıştır ve Çinli kadınlar yasemin çiçeği gibi açmıştır. Dünya kadınları 8 Mart’ı coşkuyla kutlamaya hazırlanırken, bugünün Çin’de devrimin zafere ulaştığı 1949 yılından bu yana ulusal bayram olarak kabul edildiğini de belirteyim.

Kadın-erkek eşitliğini ilerletmek

Kadınlar Günü kutlamaları Çin’de Çin Ulusal Kadınlar Federasyonu (Zhonghua Quanguo Funu Lianhehui) tarafından organize ediliyor. 1949’da “Tüm Çin Kadınlar Federasyonu” adıyla kurulan, 1957’de “Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Kadın Federasyonu” olan ve 1978’de bugünkü adını alan örgütün temel işlevi, kadınları en geniş şekilde birleştirerek ekonomik inşaya ve toplumsal gelişmeye katılımlarını sağlamak olarak belirlenmiş durumda. Kadınların hak ve çıkarlarını temsil edip korumayı, kadın-erkek eşitliğini ilerletmeyi amaç edinen federasyon, Çin Komünist Partisi’nin liderliği altında faaliyet gösteriyor. Kadınların haklarını savunarak ve yasa önerileri hazırlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden örgütün ilk başkanı olan Cai Chang (1900-1990) ise kadın hakları mücadelesinde öncü bir isim olarak tarihe geçmiş ve unutulmazlık kazanmış bulunuyor.

Fransa’da fabrika işçiliği

Hunan eyaletinde alt-orta sınıf bir ailede doğan Cai Chang’ın çocukluğu ve gençliği zorluklar içinde geçti. Annesi, kocasını terk ettikten sonra çocuklarına bakabilmek için ağır işlerde çalışmak ve onları okula gönderebilmek için eşyalarını satmak zorunda kaldı. Cai’nin annesinin fedakârlıkları karşısında kadınların eğitimine yönelik inancı da bu yıllarda başladı. Changsha’daki Zhounan Kız Okulu’nun başarılı öğrencilerinden biri olan Cai, 1916’da okulu bitirdi ve 1917’de yeni kurulan bir çalışma ve eğitim programı olan Yeni Halk Çalışma Topluluğu’na ilk katılan kadınlardan biri oldu. Bu grup, kadınların kendi öz yardım gruplarını kurmaları ve siyasette aktif olmaları için de çalışırken devrimci fikirlerle ilk kez burada tanıştı. 1920’lerin başında Li Fuchun’la evlenen ve eşiyle birlikte dönemin pek çok devrimcisi gibi Fransa’ya giderek bir fabrikada işçilik yapmaya başlayan Cai Chang, sosyalist düşünceyle daha yakından ilgilenerek Çin Komünist Partisi’ne katıldı. Fransa’daki deneyimleri, onun ilerleyen yıllarda kadın hakları mücadelesindeki rolünü de şekillendirdi.

Devrimin “Büyük Abla”sı

Çin’e döndükten sonra, mezun olduğu Zhounan Kız Okulu’nda dört yıl müzik ve beden eğitimi öğretmeni olarak çalışan Cai, 1925’te Kuomintang’ın Merkez Kadınlar Dairesi’nde çalışmak için öğretmenliği bıraktı. “Özgür seçimin her evliliğin temel ilkesi olması gerektiğini” ilan eden 1930 Evlilik Kararnamesi’nin hazırlık çalışmalarında yer alan, 1931 Geçici Anayasası’nın yazılmasına yardımcı olan Cai Chang, 1934-35’te eşiyle beraber ÇKP’nin Uzun Yürüyüş’üne katıldı. Mao Zedong, Zhou Enlai, Deng Xiaoping gibi devrimci liderlerce “Büyük Abla” olarak anılan devrimci kadının hayali, tüm etnik gruplardan ve tüm kesimlerden Çinli kadınları bir araya getiren bir örgüt kurmaktı. Bu hayalini, devrimden hemen sonra, 1949’da gerçekleştiren Cai, Çin’in ilk ulusal kadın örgütü olan Tüm Çin Kadınlar Federasyonu’nu kurdu ve kadınların bilimsel ve kültürel gelişmelerde öncü rol almalarını sağlamak için stratejiler belirledi. Çalışkanlığı ve tutumlu olmasıyla tanınan, bazı giysilerini 30 yıl boyunca giydiği bilinen Cai Chang, 1990’da Beijing’de hayata veda ettiğinde, 130 bin yuan (yaklaşık 94 bin dolar) değerindeki tüm birikimini ÇKP’ye bağışlamıştı.

Dünya kadınlarının günü 8 Mart kutlu olsun.