İran Meclis Başkanı Muhammed-Bakir Kalibaf, ülkesine dayatılacak olası yeni bir savaşta İslam Cumhuriyeti’nin artık "özgürlükten yana" davranmayacağını ve karşılık vermekte kendini tutmayacağını vurguladı.
Bugün Meclis'te konuşan Kalibaf, İran Silahlı Kuvvetleri'nin, düşmanları İran’a karşı yeni bir yanlış hesap yapmaktan caydırmak üzere bir dizi uygun plan geliştirdiğini söyledi.
Kalibaf bu hazırlıklara örnek olarak, İran Donanması’nın kısa süre önce gerçekleştirdiği “Sürdürülebilir Güç” (Sustainable Power) kod adlı büyük çaplı tatbikatı gösterdi. Bu tatbikatla, tüm düşman taraflara “açık bir mesaj” verildiğini söyledi.
Kalibaf, bu mesajın, “Muhtemel yeni bir savaşta İran artık kendini tutmayacaktır” şeklinde olduğunu belirtti ve İran'ın tepkisinin “başka alanlara ve bölgelere” de yayılacağını kaydetti.
Kalibaf, “Düşmanın yeni bir saldırısı durumunda, savaş sadece askeri alanda kalmayacak, ekonomik ve siyasi alanlara da yayılacaktır” dedi.
"90 milyonluk kutsal savunma"
Kalibaf, Haziran ayında yaşanan İsrail-Amerika kaynaklı saldırılara karşı ülkenin verdiği toplu tepkiyi övdü.
Savaş boyunca halk, silahlı kuvvetler ve siyasi yapılar arasında sağlanan etkili birlikteliğin, düşman saldırılarını etkisiz hale getirdiğini vurguladı.
Özellikle halkın, ordu ve devlet erkleriyle sergilediği dayanışmayı öne çıkaran Kalibaf, bu desteğin “ülkenin parçalanmasına yönelik düşman planlarını” boşa çıkardığını ifade etti.
“Halk, orduyu ve devlet yetkililerini destekleyerek düşmanın planlarına en büyük darbeyi indirdi” dedi.
Kalibaf, bu “90 milyonluk sağlam çekirdeğin” saldırıya karşı “Kutsal Savunma” sergilediğini söyledi. Bu terim, 1980’lerde Saddam Hüseyin liderliğindeki Irak’ın İran’a dayattığı savaş sırasında İran’ın savunma ve misilleme operasyonları için kullanılan tarihi bir kavram.
Kalibaf ayrıca, İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in daha önceki bir konuşmasında savaş sonrası bu ulusal birliğin korunmasının önemine özellikle dikkat çektiğini hatırlattı.
Konuşmasının sonunda Kalibaf, Hamaney’in özellikle yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında ve bu erklerle halk arasındaki birliğin güçlendirilmesine verdiği önemi vurguladığını da belirtti.



