Çin’in Bahar Bayramı’nı kutladığı sırada, ABD aniden Çin’e sopalar sallamaya başladı. ABD, önce Çin’in DeepSeek yapay zekâ modeline karşı girişimde bulundu, platformlarda indirim yapılmasını yasakladı, hatta çip ihracatını durduracağını söyledi. Ardından Çin’den ithal edilen ürünlere yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.

Tüm bu hamlelerin amacının, Çin’in inovasyon sektörü ile geleneksel ticaretini baskı altına almak olduğunu artık herkes anlıyor.

Peki, bu baskılar gerçekten “ABD’yi büyük yapmak” için yeterli olacak mı?

DeepSeek modeli, dışa açık, ücretsiz ve olağanüstü kalitesi ile dünya çapında bilim ve teknoloji çevrelerinin ilgisini çekti ve herkesin yapay zekânın gelişmesi hakkında yeni bir anlayışa kavuşmasını sağladı. ABD’deki yükseköğretim kuruluşları, araştırma enstitüleri ile bilim ve teknoloji şirketleri, bu ileri model yapay zekâya ulaşmak için kopya çekmeye kalkıştı. Ancak yapılan tespitler DeepSeek’in ChatGPT’nin basit bir kopyalaması olmadığını ve yapay zekânın gelişimi için yepyeni bir rota oluşturduğunu gösterdi.

Komik olan ise şu; Trump yönetimi ilk önce DeepSeek’in “olumlu bir mülkiyet” olarak nitelendirdi ama hemen ardından DeepSeek hakkında ulusal güvenlik soruşturması başlattı ve ABD’deki bazı yerel hükümet ve kurumlar DeepSeek’i hemen yasakladı.

Sonuçta atılan bu adımlar, ABD’nin teknolojik rekabette eski kafalılığını ve hegemonyasını bir kez daha ortaya koydu.

Dünya tarihi şunu ispatladı: Ülkeler ancak birbirini dışlanmadan, farklı kültür ve düşünceleri kabul etmek suretiyle birbirini daha iyi motive edip, geliştirebilir. ABD’nin geçmiş tüm başarıları da hep bu çeşitlilik sayesinde gerçekleşti. Ama bugün Çinli şirketlere baskı uygulayan ABD sanki bunu unutmuş gibi.

DeepSeek’in dışa açık ve ücretsiz olması tüketicilere büyük fayda sağlıyor. Bu durum sadece Çinli tüketiciler için değil, ABD’li tüketicilerin de yararına olacak, ayrıca diğer orta ve küçük ülkeler de bundan faydalanacak. ABD’nin bilim ve teknolojik inovasyona kapanması, kendini bilimsel ve teknolojik gelişimin gerisinde bırakacak.

Ek gümrük vergisine gelince…

ABD’nin tek taraflı bir şekilde Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olarak vergi tarifelerini arttırması, ne kendi sorunlarına çözüm getirecek, ne de taraflara ve dünyaya bir faydası olacak. ABD’li düşünce kuruluşlarına göre, yüzde 10 ek gümrük vergisine misilleme olarak diğer ülkelerin de gümrük vergilerini arttırması ABD’nin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) düşmesine ve 2028 yılında en fazla yüzde 3,61 gibi düşük bir oranda büyümesine neden olabilir. Bir önceki Trump döneminde ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük vergisi artışı, ABD’de enflasyonun yükselmesi ile birlikte kötü sonuçlara yol açtı. ABD vatandaşları henüz enflasyondan tamamen kurtulamamışken, ABD hükümeti tekrar, bu iki tarafı keskin kılıcı eline almaya başladı.

ABD kendi hegemonyasını korumak için, ekonomik ve ticari konuları siyasallaştırdı, Çin’e tek taraflı yaptırımlar uyguladı, 301. madde gümrük vergisini istismar etti ve elinden gelen her şeyi yaparak Çin’in ekonomik, ticari ve bilimsel faaliyetleri üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Aslında tüm bu hamleler ABD’nin büyük olduğunu ispatlamaktan ziyade, özgüvenini kaybettiğini gösterdi; Kendi sorunlarını çözemeyen ABD, uluslararası tedarik zincirini sabote etmeye kalktı.

ABD’nin ek gümrük vergisi üzerinden baskı yapması, Çin’in kalkınması ve canlanmasını engelleyemez, aksine Çin halkının daha çok çalışmasına neden olacak.

Bu tedbirlerin beledini sonuçta ABD halkı ödeyecek ve ABD “daha büyük olma” hayalinden biraz daha uzaklaşacak.

ABD yönetiminin sorunlara doğru bir şekilde bakması, korumacılıktan ve hegemonyadan vazgeçmesi ve dünya barışı ile kalkınmasına, büyük bir devlete yakışır şekilde, layıkıyla katkılar yapmasını ümit ediyoruz.