Albanese’nin İsrail’in Gazze’deki soykırımı ve savaş suçlarının Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) soruşturulması gerektiği yönündeki çağrılarının ardından Washinghton yönetimi tarafından hedefe alındı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 9 Temmuz’da Albanese’nin ABD yaptırım listesine eklendiğini duyurdu.Trump yönetiminin Şubat ayında çıkardığı başkanlık kararnamesine dayanarak uygulanan yaptırımlar, Albanese’nin ABD’ye seyahatinin yasaklanması ve ülkedeki tüm mal varlıklarının dondurulmasını öngörüyor. Rubio, “ortaklarımızın meşru müdafaa hakkı konusunda her zaman yanlarında olacağız” diyerek Albanese’nin rapor ve açıklamalarının ABD’nin ulusal çıkarlarını tehdit ettiğini savundu. ABD, daha önce BM İnsan Hakları Konseyi nezdinde Albanese’nin görevden alınması için baskı yapmış ancak başarılı olamamıştı. Albanese’nin son hazırladığı raporda, İsrail’in Gazze saldırılarının soykırım teşkil ettiği ve uluslararası şirketlerin bu saldırılardan kâr elde ettiğinin vurgulanması da Washington’un tepkisini çekti.

Albanese : “Suçluluk Göstergesi”

Yaptırım kararının ardından Francesca Albanese, gelişmenin kendisi için “şok edici” olduğunu ancak Gazze’deki savaşa ilişkin görüşlerinin arkasında durduğunu belirtti. BM raportörü, “Bu bir güç göstergesi değil, suçluluk göstergesidir” diyerek konuştuğu gerçekler nedeniyle “güç sahiplerinin kendisini susturmaya çalıştığını” ifade etti. Albanese, sosyal medya platformu X’te (Twitter) “bugün her zamankinden daha kararlı ve inançlı olarak adaletin yanında durduğunu” vurgulayan bir mesaj paylaştı. ABD’nin yaptırım hamlesine doğrudan değinmeyen Albanese, Filistin halkı için adalet talebinden vazgeçmeyeceği mesajını verdi.

ABD'ye mafya göndermesi

Albanese, ABD’nin ekonomik yaptırımlarını “mafya tarzı sindirme teknikleri” olarak niteledi. Üye devletlere, soykırımı ve ondan çıkar sağlayanları durdurma yükümlülüklerini hatırlatmakla meşgulüm” diyen Albanese, çalışmalarını sürdürmeye odaklandığını açıkladı. Özel Raportör, Avrupa hükümetlerini de eleştirerek, hakkında Gazze’de işlenen suçlar nedeniyle UCM tarafından tutuklama emri bulunan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun AB’ye seyahatine izin verdiklerini hatırlattı. “Filistin özgür olana kadar kimse özgür değildir” diyen Albanese, uluslararası adalet mekanizmalarına inancını yineledi.

BM ve uluslararası kamuoyundan destek

BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stéphane Dujarric, ABD’nin bağımsız bir BM insan hakları uzmanına yaptırım uygulamasının “tehlikeli bir emsal” teşkil ettiğini ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Dujarric, New York’taki basın toplantısında “özel raportörlere veya herhangi bir BM uzmanına karşı tek taraflı yaptırımların uygulanmasının kabul edilemeyeceğini” belirterek üye devletlerin görüş ayrılıkları halinde dahi raporlara katılmama hakkını kullanabileceğini, ancak BM insan hakları mimarisine yapıcı şekilde dahil olmaları gerektiğini ifade etti. BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Jürg Lauber da Washington’un cezalandırıcı hamlesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Lauber, özel raportörlerin Konseyin görevini yerine getirmesinde “temel bir araç” olduğunu vurgulayarak tüm ülkelere raportörlerle “tam iş birliği” yapmaları ve onlara yönelik sindirme veya misilleme girişimlerinden kaçınmaları çağrısında bulundu. Birçok insan hakları ve hukuk örgütü de Albanese’ye destek belirtti. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Anayasal Haklar Merkezi (CCR) gibi kuruluşlar, BM uzmanlarının hedef alınmasının uluslararası hukuk ve hesap verebilirlik çabalarına zarar vereceği uyarısında bulundu

İsrail'in Lahey Büyükelçiliği'ne boya atıldı
İsrail'in Lahey Büyükelçiliği'ne boya atıldı
İçeriği Görüntüle