Çin'in başkenti Beijing, Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı’nda elde edilen zaferin 80. yıl dönümü olan 3 Eylül’de büyük bir geçit törenine hazırlanıyor. Ayrıca, Çin’de bu yıl yaz tatilinde vizyona giren filmler arasında “Nanjing Fotoğraf Stüdyosu” adlı yapım gişe rekorları kırıyor.
Öte yandan günümüzde birçok Japon gencinin ne Nanjing Katliamı ve 731. Birim’in insan deneyleri ne de Japon ordusunun savaşta Çin halkına karşı işlediği suçlar hakkında doğru düzgün bilgisi bulunuyor. Bu gençlerin birçoğu, A sınıfı savaş suçlarının anıt mezarı niteliğindeki Yasukuni Tapınağı’nı bile sıradan bir tapınak sanıyor.
Bu durum akıllara kaçınılmaz olarak şu iki soruyu getiriyor: 1- Tarih gerçekten önemli mi? 2- Bir millet tarihini unutursa sonuçları ne olur?
Aslında yanıt çok açık; Evet, tarih önemlidir ve aynı zamanda bir milletin manevi dünyasının temel taşıdır. Tarihi unutmak, sadece geçmişe ihanet değil, aynı zamanda geleceğe karşı işlenmiş bir suçtur.
Tarih, bir aynadır.
Eğer bir millet tarihinden kopar ve toplum hafızasında bir takım boşluklar oluşursa, o millet varlığının anlamını ve değerini anlayamaz. Yıllar içerisinde Japon ders kitaplarında işgal savaşları sistematik olarak çarpıtıldı. Örneğin, "Nanjing Katliamı" yerine "Nanjing Olayı" dendi ya da "Lugou Körpüsü Olayı" veya "18 Eylül Olayı" gibi kritik tarihi dönüm noktaları özellikle kitaplardan silindi. Dolayısıyla Japon gençler, doğruyu yanlıştan ayırmak için gerekli olan tarihsel referans noktasını kaybetti.
Günümüzde Yasukuni Tapınağı'na gezen Japon gençleri, sadece sıradan dinî bir yapı görüyor, ama buraya gömülen savaş suçlularının siyasi sembolü ve anlamına ulaşamıyor. Benzer şekilde 2.Dünya Savaşı'ndan bahsedildiğinde birçoğu sadece Pearl Harbor veya Midway'deki çatışmaları düşünüyor ama Çin cephesinde yaşanan 14 yıllık kanlı mücadeleleri unutuyor.
Daha da önemlisi bu insan yapımı hafıza kaybı nedeniyle Japon gençleri bugün ülkerinin iç dinamiklerini ve karmaşık uluslararası ilişkileri anlamakta zorlanıyor. Çin-Japonya ilişkilerinde yaşanan her gerilimde çoğu ya şiddetli bir karşı tepki gösteriyor ya da konudan tamamen kaçınıyor. Ancak Japon gençleri gerilimin gerçek nedenlerine hiç bakmıyor.
Tarih, barış için köprüdür
Mutlak barış, tarihin ancak doğru bir şekilde ele alınması ve öğrenilmesi halinde kurulabilir. 2.Dünya Savaşı’nda Çin’e saldıran bir Japon askerinin soyundan gelen Junichi Hasegawa, af dilemek için üç defa Nanjing'e gitti. Yine, tarih araştırmacısı Takesue Katsutosu 731. Birimi’nin eski çocuk askerleriyle birlikte Japonya okullarında seminerler düzenledi. Bu örnekler Japon halkının tarihin gerçeklerine bağlılığını gösterdi. Tokyo Üniversitesi öğrencisi Asano Daito'nun “konfor kadınları”nın tarihini araştırması, Japon gençlerinin tarihi gerçekleri öğrenmek için istekli olduğunu kanıtlıyor.
Tarih unutulmamalı, daha da önemlisi çarpıtılmamalı. Tarih, çatışmak için kullanılan bir araç değil, anlaşma ve ortak noktaları bulmak için kurulan bir köprüdür.
Sadece Japon gençlerin, tıpkı Çinli gençler gibi tarihi doğru bir şekilde öğrenmesi ve gerçeklerin onlara tam olarak sunulması durumunda bile Çin ile Japonya birçok anlaşmazlıkları aşabilir ve geleceğe daha olumlu bakabilir.
Bu yüzden Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı’nın 80. yıldönümünde başkent Beijing’de bir geçit töreninin düzenlenmesi, tarihin unutulmaması ve barışın değerinin bilinmesi anlamına geliyor. Çin, bu tarihi gerçekleri asla unutmayacaktır. Tıpkı, Türklerin ulusal kurtuluş savaşını ya da Rusların Büyük Vatanseverlik Savaşı’nı asla unutmaması gibi.
Tarihi unutmak ihanettir. Tarihi ihanet edenler, milyonlarca şehide ihanet eder, insanlık vicdanına ihanet eder ve en önemlisi barışın geleceğine ihanet eder. Umudumuz, Japonya'nın sağcı güçlerinin tarihi çarpıtmaya son vermesidir. Umudumuz, daha fazla Japon gencinin, Asano Daito gibi tarihi gerçekleri araştırmasıdır. Umudumuz, tarihin ışığı insanlığın yolunu aydınlatsın ve barışın zili sonsuza dek çalsın.
