Attığı hiçbir adımın ABD’ye para kazandırmaması, vermiş olduğu sözü tutamamasından dolayı Trump şimdi gözünü Hazar ve Orta Asya enerji kaynaklarına ve bu enerji kaynaklarıyla ilintili ticari ve enerji koridorlara dikmiş durumda. Körfezin petrol zengini ülkelerden yatırım adı altında karşılıksız aldığı paraların bir benzerini şimdi de Hazar ve Orta Asya’nın petrol ve doğal gaz zengini ülkelerinden almayı planlıyor. Bu konuda önemli stratejiler geliştiren Trump, bu süreçte hem Çin ile hem Rusya’yla ilişkileri daha ılımlı ve istikrarlı tutmaya ihtiyacı var.

Rusya’nın eski arka bahçesi Çin’in ise yeni oyun alanı olan Hazar ve Orta Asya’ya ABD'nin hiçbir bedel ödemeden girmesi çok da olası değil. Trump’ın ya da ABD’nin hem Rusya hem de Çin’le Avrasya coğrafyasında Avrasya sahasında aynı anda mücadele etmesi oldukça zor. Bu nedenle yerel aktörlerle ilişkileri geliştirerek bu aktörler üzerinden bölgede etkinliğini artırmak istiyor. Avrasya mücadelesinde ABD’nin ilk cephe hattı Gürcistan Ermenistan Azerbaycan. İkinci hattı Afganistan-Pakistan hattı olacak.

Lakin tüm bunların ötesinde Trump‘ın elindeki esas kart Türkiye olacak. Şu anda Türkiye ile ilgili herhangi bir girişim yok ya da en azından kamuoyuna yansıyan bir girişim yok. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası Beyaz Saray ziyaretinin daha şimdiden çok ses getireceği belli. Türkiye’nin bu yeni Avrasya mücadelesindeki pozisyonu mücadelenin de yönünü belli edecek. Geçtiğimiz günlerde Kazakistan ve Gürcistan Cumhurbaşkanlarının Ankara'yı ziyareti dikkatlerden kaçmadı. Ankara’da diplomasi trafiği hızlanıyor. Muhtemelen Alaska zirvesinden sonra İstanbul görüşmelerinin yeni bir turu da yapılacak. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna konusunda liderler zirvesinin İstanbul'da yapılabileceğini söylemesi de anlamlıdır.

Ama esas gelişme 31 Ağustos-1 Eylül tarihinde Çin’de yapılacak Şanghay İşbirliği Örgütü liderler Zirvesinde olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirveye daveti ve katılımı bu noktada önemli. Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne ve BRICS’e üyeliğinin akıbeti de muhtemelen gündeme gelecek.

ABD’nin Pakistan hamlesine karşı Hindistan'ın Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine katılacağını ve Hindistan Başbakanı’nın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşeceği açıklandı. Amerikan basını Trump‘ı yanlış hamlelerinden dolayı Hindistan'ı Çin’e yanaştırdığı konusunda suçluyor.

ABD'nin dünyada bulunmadığı iki deniz var: Karadeniz ve Hazar denizi... Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış sürecinin ve barış anlaşmasının garantör haline gelen ABD bölgenin tarihinde hiçbir zaman var olmadığı hâlde bölgenin yeniden jeopolitik dizaynının baş mimarı olarak önümüze çıkmaktadır.

ABD için Ermenistan ile Azerbaycan barışından daha önemli olan. Çin'in kuşak ve yol girişimine bağlı ticari koridorların bir şekilde gözetim altına alınması hatta engellenmesi. Bu bağlamda orta koridor projesi ABD'nin hedef tahtasındadır. ABD’nin Kafkasya’da arzu ettiği jeopolitik güç dengesi Gürcistan-Ermenistan-Azerbaycan şeklindedir. Gürcistan Çin’in Kuşak ve Yol Girişiminin Karadeniz’e açılan kapısıdır. Çin'in Gürcistan’da önemli liman projeleri olduğu gibi Gürcistan’da serbest ticaret bölgeleri kurmaktadır. Lakin şu sıralar Gürcistan’da Rusya’ya daha yakın bir iktidar bulunmaktadır ABD ve Avrupa Birliği’ne karşı mesafeli olan bu iktidarın tavrı AB ve ABD'yi oldukça kızdırmaktadır.

ABD ne kadar Ukrayna savaşını şu anda kaybetmiş gibi gözükse de Karadeniz üzerindeki planlarından vazgeçmemiştir.2003 yılında Renkli Devrimler süreci kapsamında Gürcistan’da yaşanan Gül Devrimi sonucunda ABD yanlısı bir iktidarın geldiğini unutmamak lazım. Bugün bir kez daha Gürcistan'da benzer bir renkli devrim tehdidi gündemdedir. Hatırlanacağı üzere Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, hemen hemen katıldığı bütün uluslararası etkinliklerde renkli devrim tehlikesine dikkat çekmektedir. Bugün Avrasya coğrafyasının en önemli güvenlik meselesi renkli devrim tehdididir. Bugün yarın Trump'ın Gürcistan'ı tehdit etmesi yakındır !