Küba Halk Gücü Ulusal Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu, ABD’nin Karayip Denizi’nde yürüttüğü saldırgan askeri eylemlere ilişkin sert bir açıklama yayımlayarak bölgesel barışın korunması için acil eylem çağrısında bulundu. Küba parlamentosu, ABD’nin son dönem operasyonlarının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu vurguladı.
Komisyonun bildirisinde, ABD’nin Karayipler’de deniz ve hava kuvvetlerini, nükleer denizaltılar da dahil olmak üzere, “orantısız ve saldırgan” bir biçimde konuşlandırdığına dikkat çekildi. Latin Amerika ve Karayipler Parlamentosu Başkanı'nın bu militarizasyonu kınayan mesajı desteklenirken, bunun “haftalardır devam eden açık bir müdahale” olduğu ifade edildi.
ABD, Venezuela'nın doğal kaynaklarının peşinde
Yayımlanan metinde, ABD’nin bölgedeki operasyonlarının gerçekte uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele bahanesi altında yürütüldüğü savunuldu. Komisyona göre asıl hedef, “Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin anayasal hükümetini devirmek ve bu ülkenin değerli doğal kaynaklarına el koymak.”
Açıklamada, söz konusu faaliyetlerin Monroe Doktrini’nin modern bir yansıması olduğu ve ABD’nin iki yüzyıldır sürdürdüğü müdahaleci politikanın parçası olduğu belirtildi.
'Onlarca kişi yargısız infaz edildi'
Komisyon, ABD güçlerinin bölgedeki gemilere yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda 80’den fazla kişinin yargısız infaz edildiğini açıkladı. Bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu, masum siviller ile bölge halkının hayatını tehlikeye attığı vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Latin Amerikalı, Karayipli ve ABD vatandaşlarının kanının dökülmesini önlemek için acilen harekete geçme yükümlülüğümüz var. Amerikan halkına barış mesajı iletmekte kararlıyız.”
Küba parlamentosu, tüm bölge ülkelerinin ve uluslararası toplumun ABD’nin tehditlerine karşı ses çıkarması gerektiğini belirterek şu çağrıyı yaptı:
“Venezuela’ya karşı kışkırtmaları durdurmak ve bölgenin barışını korumak için milletvekilleri olarak sesimizi yükseltelim.”
Küba’nın açıklaması, ABD’nin geçen Eylül ayından bu yana Karayipler ve Doğu Pasifik’te düzenlediği 20’den fazla operasyon sonrası geldi. Bu operasyonlarda 80’den fazla kişinin hayatını kaybetmesi, bölgede tansiyonu artırmış durumda.




