Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çin’in Tianjin kentinde 31 Ağustos-1 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’ne katıldı. Ardından Pekin’de gerçekleştirilen Japon işgaline karşı kazanılan zaferin 80. yıl dönümü törenine iştirak etti. Bayraktar, Çin’deki temaslarını, törenin atmosferini ve zirvede öne çıkan detayları CGTN Türk’e anlattı…
“ŞİÖ Zirvesi ve Pekin’deki anma töreni, dünyaya verilen kritik bir mesaj oldu”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in tanıttığı “Küresel Yönetişim İnisiyatifi”ne dikkat çekerek, bu yaklaşımın uluslararası sistemin içinde bulunduğu çıkmazları aşmak için kritik olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
‘Şanghay İşbirliği Örgütü, dünya nüfusunun neredeyse yarısını kapsayan önemli ülkeleri bir araya getiren, çok taraflı bir uluslararası platform. Türkiye, özellikle Cumhurbaşkanımız, bu platforma büyük önem veriyor. Cumhurbaşkanımızın “Şanghay ruhu” olarak ifade ettiği yaklaşım, küresel yönetişimde yaşanan sıkıntılara çözüm arayışında da kritik bir rol üstleniyor. Ayrıca örgüt, ekonomik açıdan da dünya ekonomisinin önemli bir bölümünü temsil ediyor.
Küresel yönetişimde yaşanan zafiyetleri ve sorunları Cumhurbaşkanımız uzun yıllardır dile getiriyor. Birleşmiş Milletler’de karar alma süreçlerinde yaşanan sıkıntılar, Ortadoğu’da, özellikle Gazze’de görülen büyük zulüm ve vahşet bunun en çarpıcı örnekleri. Uluslararası sistem bu sorunlara çözüm bulamıyor. Dolayısıyla mevcut düzenin reforme edilmesi, dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor.
Çin Devlet Başkanı’nın Şanghay İşbirliği Örgütü kapsamında ve Pekin’deki törenlerde yaptığı konuşmalar da bu bağlamda önemli mesajlar içeriyordu. Uluslararası örgütlerin yeniden reforme edilmesi, karar alma süreçlerinin gözden geçirilmesi gerektiğine dair değerlendirmeleri dikkat çekti. Bu kadar önemli ülkelerin aynı platformda bir araya gelmesi, geçtiğimiz günlerdeki zirve ve Pekin’deki törenlerle birlikte, dünya için kritik bir mesaj niteliği taşıyor.’

“Çin ordusunun siber birlikleri ve enformasyon birimleri dikkat çekti”
Çin'in Japon işgaline karşı kazandığı zaferin 80. yıl anma törenine katılan Bakan Bayraktar, törenin atmosferine, verilen mesajlara ve dikkat çeken ayrıntılara ilişkin gözlemlerini şu sözlerle aktardı:
'Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla ve onu temsilen bizler de törene iştirak ettik. Hakikaten çok görkemli bir törendi. Tabii benim özellikle dikkatimi çeken, Sayın Devlet Başkanı’nın konuşmasında çok taraflılığa yaptığı vurgu oldu. Kültüre yaptığı vurgu da açıkçası çok dikkatimi çekti. Özellikle Çin'in küresel sisteme bakışıyla alakalı değerlendirmeleri önemliydi.
Onun dışında elbette ki görsel açıdan da çok etkileyiciydi. Çok önemli bir geçit töreni izledik. Oradaki Çin ordusunun Sayın Devlet Başkanı’nı ve oradaki heyeti selamlamaları, düzen, uçakların yaptığı gösteriler gerçekten çok etkileyiciydi.
Ama bana daha ilginç gelen hususlardan bir tanesi, Çin ordusunun yeni dünyaya adaptasyonuyla ilgiliydi. Örneğin yeni kurulan siber saldırılarla mücadele birlikleri ve enformasyon birimleri. Bu da törenin bana göre dikkat çekici yanlarından biriydi.'
“Türkiye ve Çin’in enerjide iş birliği yapabileceği çok alan var”
Bakan Bayraktar, Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi kapsamında Çin’de gerçekleştirdiği temaslarda özellikle enerji alanındaki iş birliği fırsatlarına dikkat çekti. Bayraktar, Pekin’de yapılan görüşmelerin özellikle nükleer enerji konusunda önemli bir zemin oluşturduğunu vurguladı:
'Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısının birkaç yönü var. Bunlardan bir tanesi tabii bizim özellikle ev sahibi ülke Çin’le olan ikili iş birliğimiz. En üst düzeyde Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Çin Devlet Başkanı’nın bir araya geldiği, bizlerin de heyetler olarak katıldığımız toplantılar oldu. Bir gün sonra bir çalışma yemeğinde yine Cumhurbaşkanımız, Çin Komünist Partisi’nin Genel Sekreter Yardımcısı ile bir çalışma yemeğinde buluştu.
Onun dışında Çin Ulusal Enerji İdaresi Başkanı Wang Hongzhi ile Pekin’de görüşmemiz oldu. Yine Pekin’de, bu 80. yıl etkinliği kapsamında ben Çin Ulusal Reform ve Kalkınma Komisyonu Komitesi’nin Başkanı Zheng Shanjie ile önemli bir görüşme gerçekleştirdim. Özellikle onunla görüşmemiz biraz daha nükleer enerji alanındaki iş birliğimize dairdi. Dolayısıyla bu alanlarda enerjide çok iş birliği yapabileceğimiz konular var. Bunları hem hükümetteki muhataplarımızla hem de bir taraftan şirketlerle görüşme fırsatımız oldu.'
Bakan Bayraktar: Türkiye’nin ilk Offshore (deniz üstü) Rüzgar Projesi belki Çinli şirketlerle gerçekleştirilecek
Elektriği doğudan batıya taşımak için yeni iletim hatları planladıklarını kaydeden Bayraktar, “2035 için 30 milyar dolarlık bir program açıkladık ve buna ciddi ilgi var” diyerek şunları söyledi:
'Çin’le ortak alanlarımıza baktığımızda enerji alanında çok büyük ölçekli proje üretme kabiliyetine sahibiz. Elektriğin üretiminden başlayarak güneş ve rüzgâr başta olmak üzere yenilenebilir enerji alanında konuştuğumuz somut projelerden bir tanesi, offshore rüzgâr projesi. Yani, ‘deniz üstü rüzgâr’ dediğimiz proje. Türkiye'de bir ilk olacak ve belki biz bunu inşallah Çinli şirketlerle yapacağız.
Enerjinin üretimi ve iletimi tarafında önemli projelerimiz var. Elektriği doğudan batıya, özellikle Avrupa’ya taşıma noktasında kuzeyden güneye yeni enerji iletim ve nakil hatları inşa etmeyi planlıyoruz. 2035 için yaklaşık 30 milyar dolarlık bir program açıkladık ve buna çok ciddi ilgi var. Özellikle State Grid dediğimiz Çin’in en büyük şirketlerinden biriyle bu süreç uyumlu ilerliyor. Bu, Çin’in Kuşak-Yol İnisiyatifi ile de örtüşüyor.
Enerjinin üretimi ve iletimi yanında, depolama ve batarya konularında da önemli fırsatlar var. Türkiye, 34 gigavatlık bir batarya pazarını açıkladı. Çinli firmalar aynı zamanda Türkiye’de üretimi düşünüyor. Elektrik üretiminde nükleer enerji de en önemli iş birliği alanlarımızdan biri. Bu konuda uzun yıllara dayanan bir müzakere sürecimiz devam ediyor. Bu ziyaret kapsamında özellikle Ulusal Reform ve Kalkınma İdaresi Başkanı’na şunu ifade ettim: Trakya’da kurmayı düşündüğümüz nükleer santral projesini, dünyada karbonsuz enerji ve veri parkı merkezine dönüştürme vizyonuyla büyütmek istiyoruz.
İçerisinde yenilenebilir enerji, depolama, veri merkezleri ve nükleer santral olan devasa bir enerji ve veri parkından bahsediyoruz. Bu oldukça ilgi çekti. Bunun iki ülkenin ortak menfaatlerine uygun bir proje olduğunu düşünüyorum.'

Türkiye’nin ikinci yüzer doğal gaz platformu Çin’den geliyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’deki doğal gaz üretimi için ikinci yüzer platformun Çin’de inşa edildiğini ve 2027 sonunda tamamlanarak Türkiye’ye getirileceğini açıkladı. Bayraktar, iş birliğinin sadece ikili enerji projeleriyle sınırlı kalmadığını, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar gibi farklı bölgelerde de Türkiye ve Çin’in ortak çalışmalar yürütebileceğini vurgulayarak şunları söyledi:
'Dolayısıyla nükleer enerji, yenilenebilir enerji, enerji iletimi ve madenler konusunda iş birliği yapabiliriz. Türkiye’nin bulduğu nadir toprak elementlerinin ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili projeler gündemde. Petrol ve doğal gaz alanında da iş birliğimiz sürüyor. Karadeniz’deki doğal gaz üretimimizin ikinci yüzer platformu şu anda Çin’de yapılıyor ve 2027 sonunda tamamlanarak Türkiye’ye gelecek.
Bir taraftan devam eden projelerin ilerlemesini de görüştük. Ayrıca üçüncü ülkelerde iş birliği imkânlarını ele aldık. Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Balkanlar gibi farklı coğrafyalarda Türkiye ile Çin iş birliği yapabilir. Bu alanlarda da açık olduğumuzu ifade ettik.
Buralarda önemli fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Türkiye çok önemli bir pazar. Büyük bir iç pazarı olan, büyüyen bir ekonomi. Ölçeği yakalamanız burada mümkün. Bu bölgede her ülke her yıl 10 bin megavat güneş ve rüzgâr yatırımı yapmıyor. Türkiye ise her yıl 10 bin megavata yakın güneş ve rüzgâr yatırımı yapıyor ve önümüzdeki on yıllar boyunca da bu şekilde devam edecek. Buraya geldiğinizde o ölçeği yakalama şansınız var'
“Türkiye ikinci bir üretim üssü olabilecek kapasiteye sahip”
Bakan Bayraktar, sözlerinin sonunda Türkiye’nin enerji alanındaki güçlü altyapısına dikkat çekerek, iş birliğinin önümüzdeki dönemde somut projelerle daha da ileriye taşınacağını ifade etti:
'Türkiye uzun soluklu ve kalıcı bir iş birliği perspektifiyle bakıldığında adeta ikinci bir üretim üssüne dönüşebilecek kapasiteye sahip. Ticaret savaşları, yaptırımlar ve küresel belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin lojistik avantajları farklı coğrafyalara erişim imkânı sunuyor.
Dolayısıyla böyle fırsatları barındıran bir ülkeyiz. Bu anlamda iş birliğimizi daha kalıcı ve uzun soluklu hale getirmek için yenilenebilir enerji projelerini ve diğer alanlarda daha güçlü projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. ‘Güneş panellerini Türkiye’de imal edin, rüzgâr türbinlerini burada üretin’ diyoruz. Türkiye olarak altyapımız buna hazır. Bu konularda iş birliğimizi önümüzdeki aylarda daha somut projelerle kamuoyuyla paylaşacağız.'





