Bugün dünyada kriz adına ne varsa bunların hepsi 20. yüzyıl emperyalist sömürgeci güçlerin bir eseridir

Keşmir sorunu, Filistin sorunu, Kıbrıs sorunu, ve daha fazlası İngiliz emperyalizminin dünyaya bıraktığı kötü mirastır . Bugün bir çok ülke arasındaki sınır sorunları, etnik ve dini sorunlarda sömürgeci emperyalist ülkelerin mirasıdır.

20. yüzyılın başında yönettiği Kamboçya ile Tayland'ın arasındaki sınırı çizen Fransa, Tayland'a ait bir tapınağı kasıtlı olarak Kamboçya sınırı içerisinde göstererek o günden bugüne iki ülke arasında bir çok defa çatışmaya neden olmuştur.

Bugün bir kez daha Kamboçya ile Tayland sınır sorunu nedeniyle karşı karşıya gelmiş durumdadır.

20. yüzyılın başlarında Kamboçya'yı yöneten Fransa iki ülke arasındaki sınırı çizdi ancak sınırı çizerken Tayland tarafında yer alan tapınak ve ona bitişik arazileri Kamboçya sınırı içerisinde gösterdi. O günden sonra iki ülke arasında sınır sorunu baş gösterdi. 1962'de de iki ülke Uluslararası Adalet Divanına bu meseleyi götürdü. Adalet Divanı tapınağın Kamboçya'ya ait olduğuna karar verdi. Ancak Uluslararası Adalet Divanı sadece tapınağın Kamboçya'ya ait olduğuna yönelik karar vermişti. Oysa tapınağa bitişik araziler için herhangi bir karar vermemişti.

Tayland bu durumu fırsata çevirerek iddialarını tapınağın mülkiyeti üzerine değil tapınağı çevreleyen bitişik arazilerin mülkiyeti üzerine inşa etti. 1962'den bugüne Tayland tapınağa bitişik toprak parçalarının Tayland'a ait olduğu tezini savunarak geldi. Zaten bu toprak parçaları üzerinde Tayland'ın egemenliği tesis edildiğinde tapınağın etrafı Tayland'a ait toprak parçasıyla çevrilmiş olacak dolayısıyla tapınağın da dolaylı kontrolü Tayland'ın elinde olacak.

Son bir asırdan beri iki ülke bu tapınak meselesinden dolayı bir çok kez karşı karşıya geldi en son 2008 yılında bir çatışma yaşandı.

Geçtiğimiz 24 Temmuz günü ise Tayland'ın iddiasına göre Kamboçya saldırılarıyla yeni bir çatışma süreci başladı. Kamboçya tarafı ise önce Tayland'ın saldırdığını söylüyor.

Asya'da Hindiçin bölgesi olarak bilinen bu tarihi ve stratejik coğrafyada iki ülkenin karşı karşıya gelmesi aslında Asya-Pasifik'teki jeopolitik denge açısından da oldukça tehlikeli bir durum arz etmektedir. Zira Tayland'ın geleneksel müttefiki ABD'dir. Öyle ki ABD Tayland’ı NATO dışı stratejik ortak olarak görmektedir ve Tayland, ABD için Asya-Pasifik'te batmayan uçak gemilerinden bir tanesidir. Ayrıca, Tayland ordusu tamamen Amerikan silahlarıyla donatılmıştır. F-16’lardan oluşan önemli bir hava gücüne sahiptir.

Yine ABD'nin desteklediği bir donanmaya sahiptir. Ayrıca, İsrail ve Güney Afrika gibi ülkelerle savunma alanında işbirlikleri vardır. Halihazırda, Tayland ordusu Kamboçya ordusundan üç kat daha büyüktür 317 bin askeri bulunmaktadır.

Kamboçya ordusuna bakıldığında ise Tayland kadar şanslı olmadığı görülmektedir. Belirgin bir hava gücü yoktur ama jeopolitik açıdan Çin ve Rusya'nın desteğine sahiptir. Burada Çin faktörü oldukça önemlidir Çin çatışmanın duyulmasıyla birlikte ilk açıklamayı yapan yabancı ülke olmuştur. Çin Dışişleri Bakanlığı iki ülkeye de itidal çağrısında bulunarak aralarındaki sorunu diplomasi ile çözmeleri yönünde çağrıda bulunmuştur. Çin, Tayland ve Kamboçya'nın Çin'in dostu ve komşusu olduklarını söyleyerek meselenin bir an önce barışçıl bir şekilde çözülmesinden yana olduklarını söylemiştir. Lakin hemen şunu belirtmek gerekir ki 1978'de Çin destekli rejimi değiştirmek için Kamboçya'yı işgal eden Vietnam'a “bir ders vermek amacıyla” Çin ,1979'da Kamboçya'nın yardımına gelmiş ve Kamboçya'yı Vietnam işgalinden kurtarmıştır. Tarihe 1979 Çin Vietnam-Savaşı olarak geçmiştir.

Çin tarihinde başka ülkelere askeri müdahale örnekleri çok azdır. Bunlar bir elin parmakları kadardır. En bilinenleri; 1950 Kore Savaşı ve 1979 Kamboçya'dır

Kamboçya'yı 40 yıl yöneten başbakan Hun Sen Çin asıllıdır . 2023 yılında görevi bırakan Hun Sen başbakanlık görevini oğlu Hun Manet’e bırakmıştır. Dolayısıyla, Kamboçya, Çin'in geleneksel dostudur. Çin, Kamboçya'da bir oldu bittiye de müsaade etmeyecektir. Bu noktada Çin, askeri bir müdahaleden çok arabulucu veya kolaylaştırıcı rolü oynamak suretiyle, örneğin tarafları Pekin'de bir araya getirerek aralarında bir barış süreci sağlayabilir.

Fakat çatışmalar devam eder ve derinleşirse Tayland'ın geleneksel müttefiki ABD; hatta Hindiçin bölgesinin bir dönem sömürgeci gücü olan Fransa bu bölgede görünür hale gelir ve Tayland'a destek çıkarlarsa Çin ve Rusya da Kamboçya'ya destek vermekten geri durmazlar. Hatırlanacağı üzere 2024 yılında Kamboçya ordusu ile Rus ordusu arasında bir işbirliği anlaşması imzalanmıştı .

Dünya, Asya-Pasifikte Güney Çin Denizi'nde bir çatışma beklerken çatışmanın Hindiçin bölgesinden gelmesi sürpriz olmuştur. Gerçi geçtiğimiz ayda Pakistan-Hindistan çatışması sürpriz olmuştu. Dikkat edilirse son dönemde Asya-Pasifik'te çıkan krizlerin hepsinde ortak nokta kriz bölgelerinin Çin'e komşu olmasıdır. Bugün Kamboçya ve Tayland Çin'e komşudur.

ABD, Biden döneminde Hindiçin bölgesindeki gelişmelere oldukça yakından takip ediyordu. Hatırlanacağı üzere Biden döneminde Myanmar'da bir askeri darbe olmuş bu darbeye yönelik ABD'nin pasif kalması eleştirilmişti. Daha sonra Myanmar'da başlayan iç savaş bugüne kadar devam etmiştir. Bu noktada ne ABD ne de ASEAN’ın tam manasıyla bir çözüm sağlayamamış olması dikkat çekicidir. ABD açıkçası Biden döneminde Vietnam, Kamboçya ve Tayland gibi ülkeleri Çin'e kaptırmamak adına büyük bir mücadele vermiştir. Aslında bu mücadele çok daha önceleri George Bush döneminde başlamış 2006 yılında Tayland başbakanı ve Kamboçya Başbakanı Hu Sen’in yakın dostu Thaksin Şinivatra BM toplantıları için New York’ta bulunduğu sırada kendisi görevden alınmış ve hakkında tutuklama kararı çıkmıştır. Darbe için göstermelik nedenler sunulmuş olsa da esas gerekçe ise Çin ile ilişkileri geliştirmesi olmuştur.

Bu gelişme üzerine Thaksin Şinivatra ülkesine geri dönmemiş ama yapılan seçimlerde kız kardeşi Tayland'ın yeni başbakanı olmuştur. Thaksin Şinivatra ise bu dönemde Kamboçya Başbakanı Hun Sen’in özel danışmanlığına getirilmiştir.

Unutulmaması gerekir ki uluslararası ilişkilerde bir devletin yaptığı hata başka bir devlet için fırsattır. Dünya şu anda Ukrayna savaşıyla Suriye'deki gelişmelerle ve Gazze'deki trajediyle uğraşmakta ve buradaki krizlere bir çözüm arayışı içerisindedir. Dünyanın yeni bir savaşı kaldıracak mecali yoktur! Bu sebepledir ki Trump, apar topar Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmanın sona ermesi için müdahalede bulunmuştur.