ABD yönetimi son dönemde adı sık geçen “Gümrük Savaşı”nı resmen başlattı: Hatta Gümrük Savaşı’nın ilan edildiği günü "Amerika'nın Kurtuluş Günü"nü olarak tanımladı. Ancak, bu savaşın kazananı ve kaybedeni için konuşmak gerekirse, ABD’nin kaçınılmaz olarak başarısız olacağını söyleyebiliriz. Bunun için de altı neden sıralayabiliriz:
1. Gümrük Savaşı ABD'ye Ciddi Zarar Verecek
Küreselleşmenin derinleştiği günümüzde, gümrük savaşları her ülke için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle küresel ekonomik toparlanmanın zayıf olduğu bir dönemde zarar daha belirgin hale geliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminden bu yana Çin, iç büyük döngüyü temel alan, iç ve uluslararası döngünün birbirini desteklediği “çift döngü” denilen yeni kalkınma stratejisiyle bu tür saldırılara hazırlıklı durumda. Bazı ülkeler ABD'ye direnmekten çekinse de, dünyanın büyük ekonomileri ABD’ye misilleme yapacak ve ABD ekonomisi kaçınılmaz şekilde bundan zarar görecektir.
2. ABD'nin Enflasyon Krizi Yeniden Alevlenecek
Yüksek gümrük vergileri küresel tedarik zincirini bozacak. ABD piyasalarında fiyat artışları ve ürün kıtlığı kaçınılmaz. Bir yandan ABD, kısa sürede tüketim malları üretemeyecek; diğer yandan üretebilse bile maliyetler yüksek kalacak. Ekonomik belirsizlik ve küresel gerilimler tüketici güvenini daha da zayıflatacak. ABD Merkez Bankası’nın faiz indirmekten kaçınmasının arkasında da bu enflasyon korkusu yatıyor.
3. ABD’nin İmalatını Canlandırma Planı Başarısız Olacak
Trump, "ABD'de üretmeyenler yüksek gümrük ödesin" diyerek müttefikleri yatırıma zorlamaya çalışıyor. Ancak bu plan gerçekçi değil. AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen'in sert misilleme açıklamaları, AB'nin taviz vermeyeceğini gösteriyor. Daha da önemlisi, ABD’nin gerek kendi gücüyle mal üretmesi, gerekse Avrupalı müttefiklerden mal alması, Çin'in tedarik zincirine uzak duramaz. Üstellik, ABD'nin yeterli mühendis ve nitelikli işçisi bulunmuyor. ABD, üretim yapsa bile Çin gibi dev bir pazarı görmezden gelemez.
4. Dolar Hegemonyasının Zayıflaması ve Kapıdaki Tahvil Krizi
Çin mallarına aşırı gümrük vergisi koymak, ABD’nin Çin ile "ekonomik ayrışma" yapması anlamına geliyor. Oysa ticaret, Çin-ABD ilişkilerinin temelini oluşturuyor. ABD dünya ticaretini engellemesi, doların küresel dolaşımını azaltacak ve doların hegemonyası zayıflayacak. Çin, en büyük döviz rezervlerine sahip ülke ve ABD tahvilinin önemli alıcılarından biri. Çin'in tahvil satışına başlaması ve diğer ülkelerin ekonomik kriz nedeniyle tahvil alamaması, ABD’nin borç krizini tetikleyebilir.
5. Batı İttifakı Parçalanacak
AB için gümrük savaşları yıkıcı olacak. ABD'nin Ukrayna çatışmasını durdurma çabaları Avrupa'nın çıkarlarını feda ediyor. AB şu anda kritik bir seçimle karşı karşıya: Ya tamamen ABD'ye boyun eğecek yada stratejik egemenliğini güçlendirecek. AB’nin ikinci seçeneği ise ABD'nin küresel hegemonyasını daha da zayıflatacak.
6. Çin'in Küresel Etkisi Artacak
Dünya düzeni değişirken, Çin'in "insanlığın ortak kaderi" vizyonu daha fazla ülke tarafından benimseniyor. Çin ekonomisi, küresel toparlanmanın motoru durumunda ve gümrük savaşlarının yıkıcı etkilerine karşı kalkan olacak. Çin ile işbirliği yapan ülkelerin sayısı artarken, dünya düzeni daha adil bir yöne evriliyor. Bu stratejik kazanım, ekonomik kayıpları gölgede bırakacak.
Sonuç:
Trump'ın gümrük savaşı stratejisi gerçekçilikten uzak. Zamanlama ve hedef ülke seçimindeki büyük yanlışlar, bu hamleyi başarısızlığa mahkum ediyor. Yukarıdaki 6 neden, bu savaşın kaderini önceden belirliyor.