ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerika dışında çekilen filmlere gümrük vergisi getirme yönündeki yeni tehditlerine rağmen küresel film endüstrisi faaliyetlerine devam ediyor.

Trump, film sektöründeki istihdamın dünya genelindeki üretim merkezlerine kaymasını önlemek amacıyla yurt dışında üretilen filmlere %100 vergi uygulanmasını önerdi. Bu fikir, ilk olarak Mayıs ayında gündeme getirdiği bir planın raftan indirilmesi anlamına geliyor.

Trump, vergi planını ilk açıkladığında film dünyasında büyük bir şok etkisi yaratmıştı. Trump, Mayıs ayının başlarında Cannes Film Festivali’nden birkaç hafta önce yaptığı açıklamada, dünya genelindeki vergi teşviklerinin film yapımcılarını Amerika dışına yönlendirdiğini belirterek, Amerikan film endüstrisinin “çok hızlı bir şekilde yok olma tehlikesiyle” karşı karşıya olduğunu savunmuştu.

Reuters’a konuşan Hollywood yapımcılarına göre, bu açıklama sonrasında birçok yapım ve uluslararası finans anlaşması geçici olarak durduruldu. Yapımcılar, verginin her proje üzerindeki olası finansal etkisini değerlendirmeye çalıştı. Ancak bu kez tepkiler daha sınırlı kaldı.

Londra merkezli Lee & Thompson hukuk firmasından ve Emmy ödüllü Adolescence dizisinin yapım ekibinde yer alan Lee Stone, “İlk açıklamada herkes panikledi, ancak şimdi ‘Yine mi söyledi?’ tepkisiyle geçiştiriliyor. İnsanlar bu defa o kadar ciddiye almadı” dedi. Stone, “Zamanlama çok kötüydü. Herkes ‘Şimdi ne olacak?’ diye sordu” ifadelerini kullandı. Ancak bu kez aynı duraklamanın yaşanmadığını söyledi.

ProdPro adlı sektör araştırma kuruluşunun yayımladığı yeni verilere göre, senaryolu diziler ve büyük bütçeli sinema projelerinde yaşanan yavaşlamaya bağlı olarak genel harcamalar geçen yıla göre %15 azaldı. Buna rağmen, Hollywood’un küresel üretim merkezlerinden çekildiğine dair bir işaret bulunmuyor.

ProdPro CEO’su Alexander LoVerde, “Verilerde, stüdyoların gümrük vergisi endişesi nedeniyle üretimlerini ABD’ye kaydırdığına dair herhangi bir kanıt yok” dedi.

ProdPro verilerine göre ABD, son 12 ayda 16,6 milyar dolarlık harcama ile sektörün en büyük üretim merkezi olmayı sürdürüyor. Ancak aynı dönemde Hollywood stüdyoları ve dijital platformlar, ABD dışındaki film ve dizi projelerine 24,3 milyar dolar harcadı. Bu eğilim, vergi teşviklerinden, düşük iş gücü maliyetlerinden ve gelişmiş stüdyo altyapılarından kaynaklanıyor.

Birleşik Krallık, bu küresel yapım göçünün en büyük kazananı oldu. Son bir yılda film ve dizi üretimine 8,7 milyar dolar çekti. Bu yatırımlar arasında 2027 Mayıs ayında vizyona girecek olan “Star Wars: Starfighter” da bulunuyor. Kanada, 6,4 milyar dolarlık harcama ile ikinci sırada yer aldı. Avustralya, İrlanda, Macaristan ve İspanya ise toplamda dünya genelindeki yapımların yaklaşık dörtte birini oluşturdu.

COVID-19 üretim göçünü hızlandırdı

COVID-19 pandemisi ve ABD’deki yazarlar ile oyuncuların grevleri, zaten başlamış olan üretim göçünü daha da hızlandırdı.

Melbourne Üniversitesi film uzmanı Kirsten Stevens, “Avustralya özellikle Queensland bölgesinde, dünyanın geri kalanı kapanırken üretimlerin devam ettiği bir merkez haline geldi” dedi.

Prag yönetimi ocak ayında vergi teşvik oranını yüzde 20’den yüzde 25’e çıkardı. Birleşik Krallık, nitelikli film ve diziler için %25,5 oranında vergi indirimi sağlıyor. Animasyon filmleri için oran daha yüksek, ayrıca küçük bağımsız filmler için yeni bir kredi programı bulunuyor.

Orta Avrupa’daki düşük iş gücü maliyetleri ve köklü sinema geleneği, birçok Hollywood yapımını bu bölgeye çekti. Bu yapımlar arasında Russo kardeşlerin The Gray Man filmi, Netflix’in Oscar ödüllü All Quiet on the Western Front yapımı ve Warner Bros’un bu yaz Macaristan’da çekimlerine başladığı Dune: Part Three yer alıyor.

Macaristan Film Endüstrisi Geliştirme Komiseri Csaba Kael, “Macaristan’daki stüdyolar şu anda hem uluslararası hem de yerli yapımlarla tam kapasite çalışıyor,” dedi. Kael, ABD’nin ticaret politikasında yapılacak olası değişikliklerin uygulanmasının zaman alacağını belirtti.

Trump’ın toplantısında şok: CEO bayıldı, Dr. Öz müdahale etti
Trump’ın toplantısında şok: CEO bayıldı, Dr. Öz müdahale etti
İçeriği Görüntüle

Hollywood stüdyoları, çalışmalarını farklı ülkelere dağıtarak üretim süreçlerini hızlandırmanın mümkün olduğunu keşfetti. Sidney Üniversitesi öğretim üyesi ve Emmy adayı görsel efekt uzmanı Mike Seymour, “Büyük bütçeli filmlerde işin bir kısmı Avustralya’da, bir kısmı Yeni Zelanda’da, bir kısmı Londra’da yürütülebiliyor,” dedi. Seymour, “Farklı zaman dilimleri sayesinde filmler bazen 24 saat boyunca kesintisiz olarak üzerinde çalışılan projelere dönüşüyor” diye ekledi.

Stüdyolar vergi teşviki istiyor

Atlanta merkezli eğlence hukuku uzmanı Stephen Weizenecker, film yapımcılarının üretimlerine olağan şekilde devam ettiğini söyledi. “Film endüstrisi belirsizlikten hoşlanmaz. Belirsizlik başladığında projeler tamamen durur” dedi.

Amerikan film sendikaları ve meslek birlikleri Trump’a çağrıda bulunarak, yurt içi film üretimini destekleyecek federal bir vergi teşviki uygulanmasını istedi. Bir stüdyo yöneticisi, “Gerçekten ihtiyacımız olan şey, gümrük vergilerinden çok daha etkili olacak ulusal bir vergi teşvikidir,” dedi.

Bu arada iki partinin desteğini alan CREATE Act adlı yasa tasarısı geçtiğimiz yaz ABD Kongresi’ne sunuldu. Tasarı, aralık ayında süresi dolacak olan yurt içi prodüksiyon vergi indirimini uzatmayı ve indirilebilir maliyet tavanını artırmayı öngörüyor.

Trump’ın vergi tehdidi, yürürlüğe girmesi durumunda dünya genelindeki prodüksiyon merkezlerinde ciddi ekonomik etkiler yaratabileceği endişesini doğurdu. İsmini vermek istemeyen bir görsel sanatçı, “Bu planın gerçekten uygulanıp uygulanmayacağını anlamak zor, ancak gerçekleşirse etkisi çok büyük olur" değerlendirmesinde bulundu.