CGTN Türk Dış Haberler Servisi

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ev sahibi Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in öne çıktığı BRICS Liderler Zirvesi çevrimiçi toplantısında, ABD’nin tek taraflı tarifeleri ve korumacı masaya yatırıldı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, konuşmasında doğrudan Washington’u hedef almasa da, yaptığı üstü kapalı değerlendirmelerle ticaret savaşlarının dünya ekonomisine verdiği zararı güçlü bir biçimde gündeme taşıdı. Xi, “Bazı ülkeler ticaret savaşları ve tarife savaşları başlattı, bu durum dünya ekonomisini ciddi şekilde etkiliyor ve uluslararası ticaret kurallarını ciddi anlamda zedeliyor” ifadelerini kullandı.

Avrupa, “zorlu barışı” değil büyük savaşı tercih ediyor
Avrupa, “zorlu barışı” değil büyük savaşı tercih ediyor
İçeriği Görüntüle

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de tarihsel bir perspektif sunarak, Batı’nın ekonomik araçlarla yürüttüğü baskıcı politikalara karşı çıktı. Putin, “Sömürge dönemi sona erdi. Artık ülkeler eşitlik temelinde ilişki kurmak zorunda” diyerek, ABD’nin ticareti siyasi baskının aracı olarak kullanma çabalarının artık sonuçsuz kalacağını ifade etti.

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ise küresel ticaretin tek taraflı baskılarla şekillendirilemeyeceğini belirtti. Lula, özellikle ABD’nin uyguladığı yüksek gümrük tarifelerinin yalnızca Brezilya’ya değil, bütün küresel pazarlara zarar verdiğini anlatarak “Pazarları ele geçirmek ve içişlerine müdahale etmek için tarife şantajı normalleştiriliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump küresel ticareti yıkım aracı: Ek vergiler

Zirvede sıkça dile getirilen temel nokta, ABD’nin tek taraflı tarifelerinin sadece belli ülkelere değil, küresel ekonominin bütününe zarar verdiği oldu. Son yıllarda tırmanan ticaret savaşları, dünya ticaret hacminde kayda değer bir daralmaya yol açtı. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, 2024 yılında küresel ticaret hacmi yüzde 1,2 oranında geriledi. Bu düşüş, doğrudan korumacı politikaların yol açtığı belirsizlik ve maliyet artışlarıyla ilişkilendiriliyor.

Ekonomistlere göre, Trump yönetiminin sürdürdüğü sert tarife uygulamaları yalnızca hedef ülkeleri değil, Amerikan şirketlerini ve tüketicilerini de olumsuz etkiledi. Küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, maliyetleri yükseltirken, yatırımcı güveninde ciddi zedelenmelere yol açtı. Bunun sonucu olarak küresel büyüme hızı yavaşladı, uluslararası piyasalar daha kırılgan hale geldi.

BRICS’in büyüyen gücü

BRICS ülkelerinin ekonomik kapasitesi, zirvede verilen mesajların arkasında yer aldı. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu grup, bugün dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve küresel gayrisafi hasılanın yaklaşık yüzde 45’ini temsil ediyor. Satın alma gücü paritesine göre hesaplandığında ise BRICS ülkeleri, toplam ekonomik büyüklükte G7’yi geride bırakmış durumda.

BRIICS’in bu potansiyeli ABD’nin tek taraflı hamlelerine karşı küresel ticaretin kurallarını yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Liderler, zirvede bu noktayı vurgulayarak, kendi aralarındaki ticarette yerel para birimlerinin kullanımını artırma ve dolara bağımlılığı azaltma konusundaki kararlılıklarını yinelediler. Uzmanlara göre, BRICS’in giderek artan ekonomik gücü, uluslararası sistemde dengeyi değiştirebilir. Bu yalnızca ekonomik büyüklük anlamında değil, aynı zamanda ticari ilişkilerde adil bir yapı kurulması açısından da kritik bir rol oynuyor. BRICS’in yükselişi, ABD’nin tek taraflı politikalarının etkisini sınırlandırabilecek bir alternatifin artık sahada olduğunu ortaya koyuyor.