CGTN Türk Dış Haberler Servisi
Çin Komünist Partisi 20. Merkez Komitesi 4. Genel Kurul’u 20–23 Ekim tarihleri arasında Beijing’de toplanıyor. Oturumun gündeminde, Parti Merkez Komitesi Siyasi Bürosu’nun çalışma raporunun sunulması ve 2026–2030 dönemini kapsayacak 15. Beş Yıllık Plan taslağının incelenmesi yer alıyor.
Çin siyasal sistemi açısından bu tür genel kurullar, yalnızca idari planlamalar değil, aynı zamanda ekonomik yönelim, iç-dış politika öncelikleri ve kurumsal reformların geleceğine dair temel çerçeveleri belirleyen kilit dönüm noktaları olmasıyla nedeniyle önemli bulunuyor.
Dış baskılara dirençli ekonomi
Toplantı, ülkenin son beş yılını şekillendiren 14. Beş Yıllık Plan döneminin son aşamasına girildiği bir döneme denk geliyor. Bu süreç boyunca Çin ekonomisi pandemi sonrası toparlanma, küresel tedarik zincirlerindeki kırılmalar ve Batı kaynaklı teknoloji kısıtlamaları gibi bir dizi baskı altında kaldı. Buna rağmen hükümet, büyümenin genel olarak sürdürülebilir bir çizgide ilerlediğini, özellikle yüksek teknoloji üretimi, dijital altyapı ve yeşil enerji sektörlerinde genişleme kaydedildiğini belirtiyor.
Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, dijital ekonominin çekirdek sektörlerinin GSYH içindeki payı 2023 itibarıyla yaklaşık yüzde 10 seviyesinde bulunuyor. Hükümet, “yeşil dönüşüm” kapsamında güneş ve rüzgâr enerjisinde kurulu kapasitenin 2024’te yeni rekorlara ulaştığını, yalnızca güneş enerjisinde toplam kapasitenin 880 gigawatt’ı geçtiğini açıkladı.
Ekonomide “bilimsel özerklik” dönemi
ÇKP 20. Merkez Komitesi 4. Genel Kurulu bağlamında ele alınan 15. Beş Yıllık Plan’ın merkezinde yüksek kaliteli kalkınma, bilimsel yenilik, iç talebi artırma ve güvenlik politikalarının ekonomik planlamaya entegrasyonu bulunuyor. Beijing yönetimi, özellikle “bilimsel özerklik” başlığı altında yarı iletken, yapay zekâ, yeni malzemeler ve biyoteknoloji gibi alanlarda dışa bağımlılığı azaltacak politikaları hızlandırmayı hedefliyor.
Genel Kurul öncesinde hazırlanan taslak metin, Parti içi ve yerel düzeyde geniş kapsamlı bir istişare sürecinden geçti. Bu süreçte birçok il ve bölge yönetimi, kendi ekonomik önceliklerini ve kalkınma önerilerini Beijing’e sundu. Danışma toplantılarında gelir dağılımı eşitsizliği, kırsal bölgelerde tüketim artışının teşviki, yaşlanan nüfusun sosyal güvenlik sistemi üzerindeki etkileri ve genç işsizlik oranı gibi sorunlar da öne çıktı. Bu başlıkların yeni planın sosyal politika bölümünde yer alması bekleniyor.
Ekonomik anlamda en dikkat çekici unsurlardan biri, Çin’in kalkınma modelini ihracat ve yatırım ağırlıklı yapıdan, iç talep ve teknoloji temelli bir yapıya kaydırma çabası. Resmî verilere göre, hizmet sektörünün GSYH’ye katkısı yüzde 56’nın üzerine çıkarken, yüksek teknoloji imalatının sanayi katma değeri içindeki payı yüzde 15 civarında seyrediyor. Bu dönüşüm, hükümetin “çift dolaşım” olarak adlandırdığı stratejinin bir parçası; yani hem iç pazarın büyümesi hem de dışa açılımın sürdürülmesi hedefleniyor.
Ekonomide Küresel Güney dönemi
Toplantı aynı zamanda Çin’in küresel ekonomik konumunu yeniden tanımladığı bir dönemde yapılıyor. ABD’nin son iki yılda uygulamaya koyduğu ileri yarı iletken ekipman ihracat kısıtlamaları ve Avrupa’nın elektrikli araçlara yönelik ilave gümrük tarifeleri, ülkenin dış ticaret ortamını zorlayan başlıca unsurlar arasında. Buna karşın Beijing yönetimi, ASEAN ülkeleri, Orta Asya, Afrika ve Latin Amerika ile ticaret hacmini artırarak küresel ekonomik ilişkilerinde yönünü daha fazla “Güney ekseni”ne çevirmiş durumda.
Gümrük Genel İdaresi verilerine göre, Çin’in BRICS ülkeleriyle ticaret hacmi 2024’ün ilk dokuz ayında 648 milyar dolara ulaştı. Yetkililer, yıl sonunda bu rakamın yeni bir rekor kırmasını bekliyor.
2035 hedefleri ve yeni dönem
Siyasi anlamda 20. Genel Kurul, Çin’in uzun vadeli hedefi olan “2035’e kadar temel modernleşme” sürecinde yeni bir evreye geçiş olarak da görülüyor. 2035 hedefleri arasında kişi başı GSYH’nin orta düzey gelişmiş ülke seviyesine yükseltilmesi, karbon emisyonunun 2030’dan önce zirveye ulaşıp ardından düşüşe geçmesi ve dijital altyapının ülke geneline yayılması gibi unsurlar bulunuyor. Bu hedefler, aynı zamanda 2049’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına denk gelen “ikinci yüzyıl hedefleri”ne giden yolun ara duraklarını oluşturuyor.
Genel Kurul’un kapanışında, Parti’nin yeni ekonomik ve sosyal kalkınma yönergelerini özetleyen bir sonuç bildirgesi yayımlanacak. Bu belge, 15. Beş Yıllık Plan’ın resmi çerçevesini oluşturacak ve ardından 2026 başında uygulanacak ayrıntılı sektör planlarına dönüştürülecek. Sürecin önümüzdeki aylarda, özellikle kamu yatırımlarının ölçeği, özel sektörün rolü ve mali disiplin politikaları gibi konularda belirleyici tartışmalara sahne olması bekleniyor.




