Avrupa genelinde birçok posta operatörü, ABD’nin yakında yürürlüğe girecek yeni gümrük düzenlemeleri nedeniyle artan maliyetler, belirsizlik ve kafa karışıklığı sebebiyle ABD’ye yönelik paket gönderimlerini askıya aldı. Almanya'nın en büyük posta ve lojistik şirketi DHL Group, posta kanalları üzerinden ABD’ye yapılan ticari ürün ve bazı özel paket gönderimlerini geçici olarak durduracağını duyurdu.

Bu karar, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen ay imzaladığı bir başkanlık kararnamesinin ardından alındı. Bu kararnamede, uzun süredir geçerli olan “de minimis” kuralı kaldırıldı. Bu kural, değeri 800 ABD dolarına kadar olan küçük ithalatların gümrük vergisinden muaf tutulmasını sağlıyordu. Yani, bu tür düşük değerli ürünler ABD’ye girerken ekstra vergi ödenmiyordu.

29 Ağustos'ta yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle birlikte, ABD’ye ithal edilen tüm ürünler gümrük işlemlerine ve vergilere tabi olacak. Ancak DHL, bireyler arasında açıkça "hediye" olarak işaretlenmiş ve değeri 100 doların altında olan gönderilerin, mektup ve belgelerin bu düzenlemeden etkilenmeyeceğini, ancak daha sıkı kontrollerle karşılaşabileceğini belirtti. DHL Express yoluyla yapılan gönderimler devam edecek, ancak standart gümrük işlemlerine tabi olacak.

Şirket ayrıca, yeni gümrük prosedürlerine dair önemli ayrıntıların halen belirsiz olduğunu, bu nedenle sorunsuz geçişin garanti edilemediğini ve gönderimlerin güvenilir şekilde işlenemeyeceğini vurguladı.

Avrupa’da kapsamlı askıya almalar ve kısıtlamalar

Belirsizlik Avrupa’ya yayıldı. Cumartesi itibarıyla, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Avusturya, Finlandiya, İsveç, Letonya, Hırvatistan, Slovenya ve Bosna-Hersek dahil 12’den fazla ülkenin posta operatörleri, ABD’ye yönelik gönderimleri askıya aldıklarını ya da ciddi kısıtlamalar getirdiklerini açıkladı.

Fransa’nın La Poste şirketi, 25 Ağustos'tan itibaren belgeler, ekspres gönderimler ve küçük hediyeler haricindeki ABD’ye gönderimleri durduracağını duyurdu. Royal Mail, Poste Italiane ve Slovenya Postası gibi diğer operatörler ise, paketlerin yeni kurallardan önce ABD sınırından geçmesini sağlamak amacıyla daha erken teslim tarihleri belirledi.

Avrupa posta operatörlerini temsil eden PostEurop, uygulanabilir çözümler bulunmazsa üyelerin ABD’ye gönderimleri "geçici olarak kısıtlamak veya askıya almak zorunda kalabilecekleri" uyarısında bulundu.

Operatörlerin açıklamalarında ortak tema, yeterli hazırlık süresi ve netlik olmaması nedeniyle duyulan hayal kırıklığı oldu. La Poste, ABD Gümrüğü’nün "bilgisayar sistemlerinin yeniden düzenlenmesi ve güncellenmesi için zaman tanımadığını" belirtti. Çekya Postası da, gümrük ücretlerinin tahsilatı, veri bildirimi ve ABD makamlarıyla iş birliği gibi temel prosedürlerin halen netleşmediğini ifade etti.

29 Ağustos’tan önce yola çıkan ve henüz ABD’ye ulaşmamış paketlerin varışta aniden tam gümrük işlemlerine tabi tutulabileceği yönünde endişeler var. Bu durum, operatörler ve müşteriler için belirsizliği artırıyor.

Lojistik ve tüketiciye yansımaları

Askıya alma kararları, çevrim içi perakende ve lojistik ağlarında şimdiden hissediliyor. Avrupa’daki birçok küçük işletme ve bağımsız satıcı, uygun fiyatlı ABD gönderimleri için ulusal posta hizmetlerine güveniyordu.

İtalyan tüketici derneği Consumerismo No Profit’ten Luigi Daniele, “Bu, Trump’ın tarifeleri sonucu ortaya çıkan ilk somut etkilerden biri; AB tarafından kötü müzakere edilmiş ve doğrudan tüketiciler ile işletmeleri etkileyen bir durum” dedi.

Lojistik uzmanları ise, ABD’nin yeni gümrük düzenlemelerinin daha geniş çapta aksamalara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Küresel tedarik zinciri firması FourKites’den danışman Stephen Dyke, “800 dolarlık muafiyetin kaldırılması, yılda 1,3 milyardan fazla paketi hızlı işlem gören posta kanalından tam gümrük işlemi sırasına yönlendirecek. Bu da limanlar, havaalanları ve gümrük acentelerinde ciddi yığılmalara neden olabilir” dedi.

Mossad’a yeni başkan! Netanyahu, kritik ismi atadı
Mossad’a yeni başkan! Netanyahu, kritik ismi atadı
İçeriği Görüntüle

Trump’ın kararının gerekçesi

ABD Başkanı Donald Trump, “de minimis” kuralının kaldırılmasını, ülkeye giren küçük değerli gönderilerdeki kontrol zafiyetlerini gidermek amacıyla aldığını belirtiyor.

Trump yönetimi, bu düzenlemenin sınır güvenliğini artıracağını ve Amerikan halkını yasa dışı maddelerden koruyacağını savunuyor. Ancak karar, birçok uzman ve uluslararası operatör tarafından yeterince hazırlık yapılmadan siyasi amaçla alınmış bir uygulama olarak eleştiriliyor ve ciddi lojistik sorunlara yol açabileceği öngörülüyor.

Trump’ın açıklamaları, bu adımın temel amacının ulusal güvenlik ve halk sağlığı olduğunu vurgulasa da, uygulamanın ekonomik ve ticari etkileri göz ardı edilmiyor. Bu nedenle, yeni düzenleme birçok kişi tarafından hem güvenlik kaygıları hem de ticaret üzerindeki olası olumsuz etkiler açısından tartışılıyor.

Asıl fentanil krizi ABD'de yaşanıyor

Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu verilerine göre, dünya nüfusunun sadece %5’ine sahip olan ABD, küresel opioid tüketiminin %80’ini kullanıyor ve haftada 1.500’den fazla Amerikalı fentanil kaynaklı aşırı doz nedeniyle hayatını kaybediyor. Analistler, krizin sadece uyuşturucu erişimiyle değil, sosyal eşitsizlik, gelir adaletsizliği ve ırkçılık gibi yapısal sorunlarla da bağlantılı olduğunu belirtiyor. Ayrıca, güçlü ilaç endüstrisi lobisi ve siyasi çekişmeler nedeniyle etkili çözümler hayata geçirilemiyor. Örneğin, 2023’te ABD Temsilciler Meclisi’nde “Fentanil Kaçakçılığına Son Verme Yasası” oylandı ancak 133 milletvekili, çoğunlukla Demokratlar, yasa tasarısına karşı çıktı.

Gallup’un 2023 anketi ise yetişkinlerin %52’sinin ülkenin uyuşturucu sorununu çözmede geri adım attığına inandığını gösteriyor. Tüm bu veriler ışığında, fentanil krizinin tarifeler için bahane olarak kullanılması, gerçek sorunun üstünü örtmekten öteye gitmiyor.