Venezuela, artan ABD baskılarına karşı ulusal egemenlik ve barışı savunmayı amaçlayan Devlet ve Sektörel Konseylerin kurulumu için harekete geçti.

Venezuela Ulusal Egemenlik ve Barış Konseyi Sekreterliği sözcüsü Jorge Rodríguez, ülke genelinde yeni Devlet ve Sektörel Konseylerin kurulum sürecinin başladığını açıkladı. İlk adımlar Portuguesa, La Guaira ve Lara eyaletlerinde atılırken, konseylerin diplomatik, hukuki ve siyasi komiteler aracılığıyla faaliyet göstereceği bildirildi.

Rodríguez, Cumartesi gününden itibaren Anzoátegui, Sucre, Miranda, Aragua, Carabobo, Falcón ve Zulia gibi balıkçı bölgelerinde sektörel konseylerin faaliyete geçeceğini belirtti. Bu girişimin, Venezuela’ya yönelik “emperyal saldırganlığa” karşı ulusal bir yanıt niteliği taşıdığını vurguladı.

Dört ülke liderinden kritik zirve: Masada ateşkes var
Dört ülke liderinden kritik zirve: Masada ateşkes var
İçeriği Görüntüle

Venezuela, kısa süre önce ABD Donanması’na ait USS Jason Dunham adlı güdümlü füze destroyerinin, ülkeye ait balıkçı gemisi Carmen Rosaya izinsiz müdahalesi nedeniyle Washington’a tepki göstermişti. Venezuela Dışişleri Bakanı Yván Gil, 18 silahlı ABD denizcisinin hukuka aykırı şekilde gemiye çıktığını belirterek olayı “provokasyon” ve uluslararası deniz hukukunun ihlali olarak nitelendirdi.

Maduro: “Egemenliği ve barışı savunacağız”

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, 16 Eylül’de düzenlenen toplantıda, Ulusal Egemenlik ve Barış Konseyi’nin kuruluşuna başkanlık etti. Maduro, 434 sektör temsilcisinin katıldığı oturumda, ülkenin egemenliğini ve barışını korumak için birlik çağrısı yaptı.

Rodríguez ise sürecin yalnızca ulusal değil, uluslararası bir boyutu olduğuna dikkat çekerek, barışsever küresel ağların oluşturulması gerektiğini söyledi. Ayrıca sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Tüm Venezuela halkının ortak çağrısı, topraklarımızın savunulması, egemenliğimizin korunması ve barışın sürdürülmesidir” ifadelerine yer verdi.

Venezuela’nın mesajı: Direniş ve birlik

Yeni konseylerin kurulmasıyla birlikte Caracas yönetimi, ABD’nin artan baskılarına karşı ulusal direnişi güçlendirmeyi ve bölgesel barış girişimlerinde etkin rol oynamayı hedefliyor. Yetkililer, bu yapının, yalnızca bir savunma mekanizması değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve ulusal birlik ruhunu pekiştiren bir girişim olduğunu vurguluyor.