CGTN Türk Dış Haberler Servisi
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Washington’da gerçekleştirdiği görüşmede, Gazze’ye yönelik üç aşamalı bir planın çerçevesi belirlendi. Taraflar tarafından resmi bir belge yayımlanmasa da, yapılan açıklamalar ve alınan kararlar Gazze için 3 aşamalı bir planın hayata geçtiğini gösteriyor.
Planın ilk aşaması, Gazze’deki sivil nüfusun Refah kentinde kurulacak geçici yerleşim alanlarına yönlendirilmesini içeriyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrail Katz, 500 bin kişilik kapasiteye sahip olacak ilk kamp alanı için hazırlık emrini verdiğini açıkladı. Financial Times’ın haberine göre uzun vadeli hedefin 2 milyon kişilik kamp kapasitesi olduğu belirtiliyor. Bu kamplardan Gazze içindeki yerleşim alanlarına dönüşün uzun süreli olarak engelleneceği iddia edilmekte.
Söz konusu kampların yönetiminin, kurulması planlanan ve ABD-İsrail iş birliğiyle hareket edecek “Gazze İnsani Yardım Vakfı” adlı yeni bir yapıya devredileceği öne sürülüyor
Tehcir ve Üçüncü Ülkelere Yerleştirme
İkinci aşama, kamplarda bulunan Filistinli sivillerin Gazze’ye geri dönüşlerine izin verilmemesini ve bu kişilerin üçüncü ülkelere yönlendirilmesini amaçlıyor. İsrail Başbakanı Netanyahu, söz konusu kişilerin “isterlerse” Gazze’den çıkışlarının sağlanacağını belirtirken, Trump, çevre ülkelerin bu konuda “olumlu sinyaller verdiğini” kaydetti.
İsrail medyasında yer alan değerlendirmelere göre, başta Ürdün ve Mısır olmak üzere çeşitli bölge ülkelerinin göç planında yer alabileceği fade ediliyor.
Silahsızlaştırılmış Yönetişim ve Devletsizleştirme
Planın üçüncü ayağı, Gazze’de kurulacak yeni yönetişim modeline odaklanıyor. Buna göre, bölgede herhangi bir silahlı güce izin verilmeyecek ve yönetim yapısı sembolik düzeyde tutulacak. Netanyahu’nun “silahsız Gazze” ilkesini kırmızı çizgi olarak belirlediği vurgulandı. Yeni yapının, Filistin Yönetimi ile koordineli şekilde oluşturulacağı ve Mahmud Abbas’ın bu modele destek vereceği iddia ediliyor.
İsrail’de kamuya açık alanlarda yayımlanan bazı afişlerde, Trump ve Netanyahu’nun yanı sıra Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın da yer aldığı görseller dikkat çekti. Bölge basını, bu görsellerin, Arap ülkeleriyle normalleşme sürecini teşvik etmeyi hedefleyen Abraham Mutabakatı kapsamındaki yeni adımların tanıtımı niteliği taşıdığını belirtiyor.
Uluslararası Tepki ve Beklentiler
Söz konusu plan, henüz Birleşmiş Milletler ya da diğer uluslararası kuruluşlar tarafından resmi olarak değerlendirilmedi. Buna karşın insan hakları kuruluşları, büyük çaplı yerinden etme ve geri dönüş hakkının engellenmesi gibi uygulamaların uluslararası hukuk açısından tartışmalı sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.
İsrail hükümeti, planın güvenlik temelli olduğunu savunurken, Filistinli yetkililerden konuya ilişkin resmi bir yanıt gelmedi. ABD tarafı ise planın uygulanmasına yönelik “bölgesel istikrarı gözeten” bir yaklaşım izleneceğini belirtti.
Planın detaylarına ilişkin daha fazla açıklamanın önümüzdeki haftalarda yapılması bekleniyor.





