Polonya'da 1 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, muhafazakar aday Karol Nawrocki, oyların %50,89'unu alarak liberal rakibi Varşova Belediye Başkanı Rafał Trzaskowski'yi (%49,11) az bir farkla geride bıraktı. Bu sonuç, Başbakan Donald Tusk'ın liderliğindeki Avrupa Birliği (AB) destekçisi hükümeti için önemli bir darbe olarak değerlendiriliyor. Nawrocki'nin zaferi, Polonya'nın iç ve dış politikasında önemli değişikliklere yol açabilir.
Karol Nawrocki'nin ABD ile ilişkileri, seçim kampanyası sürecinde belirgin bir şekilde ortaya çıktı. ABD Başkanı Donald Trump, Nawrocki'yi Beyaz Saray'da ağırlayarak açık destek verdi. Bu destek, Nawrocki'nin kampanyasında önemli bir rol oynadı ve onun ABD ile güçlü bağlarını vurguladı. Nawrocki'nin cumhurbaşkanlığı döneminde, Polonya'nın ABD ile savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğini artırması bekleniyor. Bu işbirliği, özellikle Rusya'nın bölgedeki etkisine karşı bir denge unsuru olarak değerlendiriliyor.
Rusya ve Ukrayna hattında denklem değişebilir
Nawrocki'nin Rusya'ya karşı tutumu, seçim kampanyası boyunca sert ve eleştirel oldu. Polonya'nın ulusal güvenliğini öncelikli bir konu olarak ele alan Nawrocki, Rusya'nın bölgedeki faaliyetlerini tehdit olarak nitelendirdi. Bu yaklaşım, Polonya'nın savunma politikalarında daha agresif bir tutum benimsemesine ve NATO ile işbirliğini güçlendirmesine yol açabilir.
Nawrocki, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı mücadelesine destek verdiğini belirtmiş olsa da, Ukrayna'nın NATO ve AB üyeliklerine karşı temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Bu tutum, Polonya'nın Ukrayna ile ilişkilerinde belirli sınırlamalara yol açabilir. Ayrıca, Polonya'da bulunan Ukraynalı mülteciler konusunda kamuoyunda artan bir hoşnutsuzluk gözlemleniyor. Nawrocki'nin bu konuda nasıl bir politika izleyeceği, Polonya-Ukrayna ilişkilerinin geleceği açısından belirleyici olacaktır.
Avrupa Birliği ile İlişkiler: Gerginlik ve Uyum Arayışı
Nawrocki'nin cumhurbaşkanlığı, Polonya'nın AB ile ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Nawrocki'nin desteklediği Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), geçmişte AB ile yargı reformları ve hukukun üstünlüğü konularında sık sık çatışma yaşamıştı.
Nawrocki'nin, Başbakan Tusk'ın AB yanlısı reformlarını veto etme yetkisi bulunuyor ve bu yetkiyi kullanarak hükümetin politikalarını engelleyebilir. Bu durum, Polonya'nın AB ile ilişkilerinde gerginliğe yol açabilir. Buna karşın, Avrupa Birliği liderleri, Polonya ile işbirliğini sürdürme konusunda temkinli bir iyimserlik sergiliyor.
Sonuç: Yeni Bir Dönemin Başlangıcı
Karol Nawrocki'nin cumhurbaşkanlığı, Polonya'nın hem iç hem de dış politikasında önemli değişikliklere yol açabilir. ABD ile ilişkilerin güçlenmesi, Rusya'ya karşı sert bir tutum, Ukrayna ile sınırlı bir işbirliği ve AB ile potansiyel gerginlikler, Nawrocki'nin dış politikasının temel unsurları olabilir. İç politikada ise, hükümetin reform gündeminin engellenmesi ve siyasi kutuplaşmanın artması bekleniyor. Bu gelişmeler, Polonya'nın gelecekteki siyasi ve diplomatik yönünü belirleyecek önemli faktörler olacaktır