ABD Adalet Bakanlığı, reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurmakla suçlanan ve cezaevinde ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein hakkındaki soruşturma kapsamında 30 bin yeni belgeyi daha kamuoyunun erişimine açtı. Yeni açıklanan dosyalar, Epstein davasına ilişkin şeffaflık tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Bakanlık, X üzerinden yaptığı açıklamada, yayımlanan belgelerin bir bölümünde 2020 başkanlık seçimleri öncesinde FBI’a sunulan ve dönemin Başkanı Donald Trump’ı hedef alan iddiaların yer aldığını bildirdi. Açıklamada, bu iddiaların “gerçek dışı, asılsız ve sansasyonel” olduğu vurgulandı.
Adalet Bakanlığı, söz konusu iddiaların herhangi bir doğruluk payı bulunması halinde Trump’a karşı siyasi bir araç olarak kullanılmasının kaçınılmaz olacağını belirterek, bu nedenle iddiaların ciddiye alınmaması gerektiğini savundu.
Öte yandan, Epstein dosyalarının tamamının yasal sürede açıklanmamış olması ABD kamuoyunda ve siyasette eleştirilere yol açtı. Kongre’deki Demokratlar, “Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası” kapsamında tüm belgelerin 19 Aralık’a kadar kamuoyuna sunulması gerektiğini hatırlatarak Adalet Bakanlığı ve Trump yönetimine tepki gösterdi.
Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer, bazı dosyaların kasıtlı olarak gizli tutulduğunu ileri sürerek sürecin “siyasi saiklerle” yönetildiğini iddia etti. Demokratlar, eksik açıklamaların kamuoyunun güvenini zedelediğini savunuyor.
“Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası”, 19 Kasım’da ABD Başkanı Donald Trump’ın imzasıyla yürürlüğe girmiş, Adalet Bakanlığına ilgili tüm belgeleri açıklamak için bir aylık süre tanınmıştı. Sürenin dolmasına rağmen tüm dosyaların paylaşılmaması, tartışmaların devam etmesine neden oluyor.





