DEİK’in ev sahipliğinde düzenlenen “Çin’in 15. Beş Yıllık Planı’nın Anlaşılması ve Türkiye–Çin Ekonomik İlişkilerine Yansıması” başlıklı etkinlik, İstanbul’da geniş katılımla gerçekleştirildi.
Programa Çin’in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, ICBC Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hou Qian, Bank of China Türkiye Genel Müdürü Gao Xiaoming, DEİK/Türkiye–Çin İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi ve EMBA Başkan Yardımcısı Ozan Acar, SPIC Türkiye Baş Temsilcisi Jiang Sheng ve Hikvision Türkiye Ülke Müdürü Lu Ran ile birlikte çok sayıda davetli katıldı.

“15. Beş Yıllık Plan, Çin’in yeni dönem yol haritasını belirliyor
Etkinliğin açılış konuşmasını DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar yaptı. Kibar’ın ardından oturumun ilk konuşmacısı olarak sahneye çıkan Çin'in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, Çin’in yeni dönem yol haritasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Xiaodong, Çin Komünist Partisi 20. Merkez Komitesi’nin 4. Genel Kurul Toplantısı’nın başarıyla tamamlandığını hatırlatarak, toplantının en önemli çıktılarından birinin önümüzdeki döneme yön verecek 15. Beş Yıllık Plan’ın kabul edilmesi olduğunu vurguladı.
Beş yıllık planların bilimsel temelde hazırlanması ve istikrarlı şekilde uygulanmasının, “Çin’e özgü sosyalizmin en belirgin siyasi avantajlarından biri” olduğunu ifade eden Xiaodong, yeni plan çerçevesinde Çin’in gelecek beş yılda nasıl bir ülke inşa etmeyi hedeflediğini ortaya koyan yedi ana hedef belirlendiğini söyledi.
“Enerji dönüşümü ve ileri teknoloji işbirliği öne çıkıyor”
Xiaodong konuşmasında, 15. Beş Yıllık Plan’ın ilk hedefinin yüksek kaliteli kalkınmada belirgin ilerleme sağlanması olduğunu belirtti. Bu süreçte Çin’in, ileri imalat sanayisini merkezine alan modern bir sanayi sistemi kuracağını ifade eden Xiaodong, yeni enerji ve yeni malzemeler gibi stratejik alanlarda sanayi kümelerinin hızla geliştirileceğini söyledi. Kuantum teknolojisi, biyolojik üretim ve altıncı nesil mobil iletişim gibi başlıklarda ise yeni büyüme odaklarının oluşturulacağını vurguladı.
Ağustos ayında iki ülke liderlerinin yaptığı görüşmeye atıf yapan Xiaodong özellikle yeni enerji, 5G ve biyoteknoloji alanlarında işbirliğinin yeni bir ivme kazandığını belirterek, Çin ve Türkiye arasında teknoloji inovasyonu ve yeni enerji odaklı işbirliği potansiyelinin daha da genişleyeceğini kaydetti.
“Bilim ve teknolojide öz yeterlilik: Çin, açık inovasyon yaklaşımını sürdürüyor”
Xiaodong’un değindiği ikinci başlık ise bilim ve teknolojide öz yeterliliğin artırılması oldu. Çin’in temel araştırma kapasitesini ve özgün inovasyon yeteneğini güçlendireceğini dile getiren Shandong, kritik alanlardaki çekirdek teknolojilerde hızlı atılımlar hedeflendiğini söyledi.
Ancak Çin’in bu çabalarının “kendine kapanma” olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizen Xiaodong, açık, adil ve ayrımcılıktan uzak bir küresel bilim ortamı oluşturmaya önem verdiklerini ve teknolojik ilerlemenin tüm insanlığın ortak refahına hizmet etmesi gerektiğini belirtti.
“Yatırım ortamı iyileştirilecek, Türkiye ile karşılıklı temaslar artacak”
Xiaodong’un konuşmasında üçüncü başlık, kapsamlı reformlarda kaydedilecek ilerlemeler oldu. Çin’in yatırım ortamını iyileştirmeye ve yabancı sermaye girişindeki kısıtlamaları azaltmaya devam edeceğini belirten Shandong, bu sürecin Türk şirketlerinin Çin’deki yatırım koşullarını daha elverişli hâle getireceğini ifade etti.
Başkonsolosluk olarak bu doğrultuda ödeme kolaylıklarını teşvik ettiklerini, vize hizmetlerini optimize ettiklerini ve iki ülke halkları arasındaki karşılıklı temasları güçlendirmeye önem verdiklerini söyleyen Xiaodong, bu yıl itibarıyla verilen vize sayısının 35 bine ulaştığını ve geçen yılın toplamını şimdiden yakaladığını aktardı.
Xiaodong, önümüzdeki dönemde de Türk iş insanlarına kapsamlı bilgi desteği sağlanacağını ve Çin’e seyahat süreçlerinin daha da kolaylaştırılacağını kaydetti.
“Kültürel etkileşim ve yaratıcı endüstriler Çin’in yeni dönem öncelikleri arasında”
Xiaodong’un dile getirdiği dördüncü başlık, toplumsal uygarlık düzeyinin belirgin biçimde yükseltilmesi oldu. Bu kapsamda Çin’in kültür endüstrisini hızla geliştirmeyi ve uluslararası insani etkileşimleri daha da genişletmeyi hedeflediğini belirtti.
Xiaodong, Çin kültürünün uluslararası alanda daha görünür hâle geldiğine dikkat çekerek, “Sadece Yeşil” adlı dans tiyatrosunun İstanbul’da dört kez sahnelenmesini ve “Nezha 2” gibi kültür ürünlerinin yurt dışı pazarlara açılmasını bu çabaların somut örnekleri arasında gösterdi. Önümüzdeki dönemde daha fazla Çin kültür eserinin dünya sahnesine çıkacağını vurguladı.
“Türk kuru meyvesi, zeytinyağı ve balına Çin’de artan talep yeni fırsatlar yaratıyor”
Xiaodong’un beşinci olarak değindiği başlık, halkın yaşam kalitesinin sürekli artırılması hedefi oldu. Önümüzdeki beş yıllık dönemde Çin’de tüketim seviyesinin yükseleceğini belirten Xiaodong, kaliteli ürünlere yönelik talebin hızla büyüdüğünü ifade etti.
Türk tarım ve gıda ürünlerinin Çin pazarında giderek daha fazla ilgi gördüğüne dikkat çeken Xiaodong, Türk kuru meyveleri, zeytinyağı ve balın Çin e-ticaret platformlarında “popüler ürünler” arasında yer almaya başladığını hatırlattı.
Balıkesir ve Manisa’da yaptığı saha ziyaretlerinde yerel tarım ürünlerinin kalitesinden etkilendiğini belirten Xiaodong, Çin’de tüketim talebinin artmasıyla birlikte daha fazla kaliteli Türk tarım ürününün Çin pazarında yer bulacağını, tarım ve gıda alanındaki işbirliğinin de daha da derinleşeceğini ifade etti.

“Yeşil dönüşüm, Çin–Türkiye işbirliğinde yeni büyüme alanı olacak”
Xiaodong’un altıncı olarak vurguladığı başlık, “Güzel Çin” inşasında kaydedilecek ilerlemeler oldu. Çin’in karbon emisyonlarında zirveye ulaşma hedefini planlandığı doğrultuda gerçekleştireceğini belirten Xiaodong, temiz, düşük karbonlu, güvenli ve verimli bir enerji sistemi kurma çalışmalarının hızla sürdüğünü ifade etti.
Yeşil dönüşümün, yalnızca Çin’in yüksek kaliteli kalkınma stratejisinin temel unsuru olmadığını söyleyen Xiaodong, aynı zamanda Çin–Türkiye işbirliği için yeni bir büyüme alanı oluşturduğunu kaydetti.
“Ulusal güvenlikte ortak vizyon: Terörle mücadelede işbirliği derinleşecek”
Xiaodong’un aktardığı yedinci ve son başlık, ulusal güvenlik temelinin daha da sağlamlaştırılması oldu. Çin’in ulusal güvenlik ve toplumsal istikrara büyük önem verdiğini vurgulayan Xiaodong, bu yaklaşımın Türkiye’nin “terörden arınmış Türkiye” vizyonuyla yüksek düzeyde örtüştüğünü belirtti.
İki ülkenin, terörle mücadele, güvenlik uygulamaları ve siber güvenlik gibi alanlarda iş birliğini derinleştirmeye kararlı olduğunu ifade eden Xiaodong, bu alanlardaki ortak çabaların Çin ve Türkiye’nin güvenlik kapasitesini güçlendireceğini, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrara katkı sağlamaya devam edeceğini söyledi.
Çin–Türkiye işbirliği finans ve ticarette güçlü adımlarla ilerliyor
Xiaodong, konuşmasının devamında belirlenen her hedefin Çin–Türkiye işbirliği için geniş bir alan ve somut fırsatlar sunduğunu ifade etti. Bu kapsamda iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendiren önemli gelişmelere de dikkat çekti.
Çin Bankası ile Türk Hava Yolları’nın, filo genişletme ve kargo taşımacılığı kapasitesini artırmaya yönelik faaliyetleri desteklemek amacıyla 2,9 milyar yuan (yaklaşık 408,5 milyon ABD doları) tutarında, beş yıl vadeli bir finansman anlaşması imzaladığını belirtti.
Ayrıca Çin Halk Bankası ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arasında 35 milyar yuan / 189 milyar TL tutarındaki üç yıllık ikili para takası anlaşmasının yenilendiğini hatırlattı.
“Çin’e güvenmek, geleceğe güvenmektir”
Xiaodong, konuşmasının sonlarında “Çin’e güvenmek, geleceğe güvenmektir; Çin’e yatırım yapmak, geleceğe yatırım yapmaktır” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vardığı önemli uzlaşının iki ülke ilişkileri için yol gösterici nitelikte olduğunu vurgulayan Xiaodong, 2026’da kutlanacak Türkiye–Çin diplomatik ilişkilerinin 55. yıldönümünün önemli bir fırsat sunduğunu söyledi.
Bu doğrultuda iki ülke arasındaki somut işbirliğinin kararlılıkla geliştirilmesi gerektiğini belirten Xiaodong, “Çin–Türkiye ilişkilerinde daha güzel bir geleceğin inşası için birlikte çalışmalıyız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Başkonsolos Xiaodong’un ardından forum, diğer konuşmacıların değerlendirmeleriyle devam etti. Programın sonunda Xiaodong’un da katıldığı bir soru–cevap bölümü gerçekleştirildi. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği oturumun ardından etkinlik sona erdi.




