Özel Haberler

Çin’den yapay zeka atılımı: Dünyanın algoritma üssü

Çin’in yapay zeka endüstrisinin yıllık yüzde 30’luk bir büyüme ile 96 milyar doları aşması bir kırılma anı olarak düşünülüyor. Çin uzmanlara göre artık sadece dünyanın üretim değil aynı zamanda algoritma üssü olarak tanımlanabilir.

Çin’den yapay zeka atılımı: Dünyanın algoritma üssü

Dış Haberler Servisi

Çin'in yapay zekâ endüstrisi 2024 yılında 700 milyar yuanı (96 milyar dolar) aşarak dikkat çekici bir başarıya imza attı. Bu başarı, yalnızca rakamsal bir büyüme değil; aynı zamanda Çin’in dijital çağda küresel rekabetteki rolünü yeniden tanımlayan stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

2017 yılında Çin Devlet Konseyi tarafından açıklanan Yeni Nesil Yapay Zekâ Gelişim Planı ile birlikte merkezi ve yerel yönetimler, sektöre yönelik güçlü teşvikler sundu. Bu destekler yalnızca finansal değil; araştırma-geliştirme faaliyetlerinin hızlandırılmasını ve bilişim altyapısının inşasını da kapsıyor. Böylece sadece teknoloji üretmekle kalmayan, aynı zamanda onu ticarileştiren bir sistem inşa edildi.

Talep Ekonomisi: Çinli Tüketicinin Rolü

Çin'in yapay zekâ yükselişinin bir diğer kilit unsuru da iç pazarın yüksek teknolojilere olan adaptasyonu. Sağlık, finans, eğitim ve imalat gibi sektörlerde yapay zekâ uygulamaları iş gücünü daha verimli hale getirirken, yaşam kalitesini de artırıyor. Bu dönüşüm, Çinli şirketleri daha fazla araştırma ve geliştirme yatırımı yapmaya teşvik ediyor.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’ne (WIPO) göre Çin, dünya genelindeki yapay zekâ ile ilgili patentlerin yüzde 60’ını elinde bulunduruyor. Çin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Akademisi’nin 2024 Temmuz’unda yayımladığı beyaz kitaba göre, dünyadaki 1.328 büyük dil modeli arasında Çin’in payı yüzde 36. Bu oranla Çin, Amerika Birleşik Devletleri’nin ardından ikinci sırada yer alıyor.

Uygulamada Liderlik: Akıllı Evlerden Otomobillere

Çin’in asıl fark yarattığı alan ise yapay zekânın uygulamaya dönüşme süreci. Çin’in güçlü üretim altyapısı, yapay zekâ teknolojilerini hızla ürünlere entegre etme imkânı sunuyor. Bu sayede Çin, küresel tüketici trendlerini belirleyen bir aktör konumuna yükseldi. Örneğin akıllı ev segmentinde, Çin menşeli akıllı hoparlörler, kapı kilitleri ve ev aletleri yalnızca iç pazarda değil, uluslararası pazarlarda da büyüme gösteriyor. Omdia ve IDC’nin verilerine göre, 2024’ün üçüncü çeyreğinde küresel akıllı robot süpürge pazarının ilk 10 markasından 8’i Çinli. Bu markalar dünya pazarının yüzde 60’ından fazlasını elinde tutuyor.

Otomotiv sektöründe ise Çinli otomobil üreticileri ve teknoloji firmaları, otonom sürüş sistemleri ve akıllı kokpitler üzerinde iş birliği yaparak küresel ilginin odağı haline gelmiş durumda. Bu girişimler yalnızca iç pazarda değil, Avrupa ve Asya’daki pazarlarda da dikkat çekiyor.

Robotlar Çağı: Çin’in Yeni İhraç Kalemi

Yapay zekâ destekli robot teknolojileri de Çin’in öncü olduğu alanlardan biri. Ev temizliği yapan robotlardan eğitici robotlara kadar birçok ürün, Çin’de tasarlanıp pazara sunuluyor. Teknolojinin gelişmesi ve maliyetlerin düşmesiyle birlikte bu robotlar, yakın gelecekte dünya genelinde tüketici elektroniği pazarının merkezine oturabilir. Çin, yapay zekâyı yalnızca ileri teknoloji değil, aynı zamanda günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline getiriyor. Bu da ülkenin küresel pazarda yalnızca üretici değil, aynı zamanda norm belirleyici bir güç olmasını sağlıyor.

Sonuç olarak Çin’in yapay zekâya dayalı ekonomik büyümesi, yalnızca iç pazarla sınırlı değil. Tüketici elektroniği alanında Çin menşeli ürünler yalnızca küresel trendleri takip etmekle kalmıyor, onları belirliyor. Yapay zekânın küresel ekonomilere nüfuz etmesiyle birlikte, Çin’in kapsayıcı ve yenilikçi büyüme motoru olarak rolü daha da görünür hale geliyor. Çin artık yalnızca “dünyanın fabrikası” değil; aynı zamanda dünyanın algoritmasını yazan ülke olmaya aday.