Dış Haberler Servisi
Brezilya'nın ünlü sahil şehri Rio de Janeiro'da BRICS dışişleri bakanları toplantısı başladı. Ev sahibi Brezilya’yı Dışişleri Bakanı Mauro Vieira temsil ederken, Çin’den Wang Yi, Rusya’dan Sergey Lavrov, Hindistan’dan Subrahmanyam Jaishankar ve Güney Afrika’dan Naledi Pandor toplantıya katıldı. Bu yılki zirve, BRICS’in hem genişleyen yapısını hem de küresel ölçekte artan etkisini yansıtacak şekilde, uluslararası gözlemcilerin de katılımına açık olarak organize edildi.
Açılış oturumunda söz alan Mauro Vieira, “BRICS yalnızca beş ülkenin dayanışması değil, yeni bir küresel vizyonun inşasıdır” diyerek zirvenin temel ruhunu ortaya koydu. Vieira ayrıca, “Adil ve kapsayıcı bir uluslararası düzen için çalışıyoruz. BRICS bunun lokomotifi olacak” ifadeleriyle BRICS’in iddialı hedeflerini vurguladı. Toplantının ana eksenini ise, “daha dengeli bir dünya düzeni inşası” oluşturdu.
Rakamlar iddialı söylemi destekliyor
BRICS’in iddialı söylemleri, somut ekonomik verilerle destekleniyor. Beş ülke, dünya nüfusunun %41’ine (yaklaşık 3,3 milyar kişi) ev sahipliği yapıyor. Satın alma gücü paritesine göre küresel GSYİH'nın %36’sını, dünya üretiminin %32’sini, dünya ticaretinin ise %18’ini oluşturuyorlar. Özellikle Çin ve Hindistan’ın artan ekonomik ağırlığı, bu oranların daha da büyümesini sağlıyor.
Son yıllarda BRICS üyeleri yalnızca ekonomik büyüklükleriyle değil, politik etkileriyle de öne çıkıyor. Afrika’da altyapı yatırımlarından, Orta Doğu’da enerji işbirliklerine, Güney Amerika’da sanayi ve teknoloji ortaklıklarına kadar geniş bir coğrafyada yeni ortaklıklar kuruyor. Böylece BRICS, sadece bir ekonomik blok olmaktan çıkarak, çok kutuplu dünya düzeninin doğal temsilcisi haline geliyor.
2024 yılında Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Suudi Arabistan ve Etiyopya gibi ülkelerin de BRICS’e katılması, bloğun küresel ağırlığını daha da artırdı. Yeni üyelerle birlikte, BRICS+ ülkeleri dünya petrol üretiminin yaklaşık %42’sini, doğalgaz üretiminin ise %25’ini gerçekleştirir hale geldi. Bu durum, enerji piyasalarında BRICS’in etkisini daha da artırıyor.
Ekonomik savaşlara karşı birleşik cephe
Bu yılki zirvenin arka planında, özellikle ABD’nin uyguladığı ticaret savaşları ve dolar merkezli küresel finansal sistemin sorgulanması vardı. Donald Trump döneminde başlayan ticaret gerilimleri ve uygulanan yaptırımlar, BRICS ülkelerini ekonomik egemenliklerini artırma konusunda daha kararlı hale getirdi.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, toplantı öncesinde, "Tek taraflılık ve korumacılık yalnızca BRICS ülkelerini değil, tüm gelişmekte olan ekonomileri tehdit ediyor" açıklamasını yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise "Ekonomik savaşlara karşı birleşik bir cephe kurmalıyız" diyerek ortak bir direnç hattı çağrısında bulundu.
BRICS ülkeleri, kendi finansal altyapılarını geliştirme çalışmalarını hızlandırdı. Özellikle BRICS Pay adlı dijital ödeme sisteminin test aşamasında olduğu ve 2025’te pilot projelerin hayata geçirilmesinin planlandığı bildirildi. Hedef, üyeler arasında ulusal para birimleri üzerinden doğrudan ticaret yapmak ve SWIFT gibi Batı merkezli ödeme sistemlerine olan bağımlılığı azaltmak. Ayrıca, Rusya öncülüğünde alternatif bir kredi derecelendirme ajansı kurulması, Çin’in önerisiyle BRICS Kalkınma Bankası’nın dijital para birimleriyle işlem yapabilmesi gibi projeler de gündeme geldi. Bu adımlar, özellikle doların küresel finans üzerindeki hakimiyetine meydan okumayı amaçlıyor.
Tüm bu gelişmeler, Rio de Janeiro’daki BRICS toplantısının yalnızca geleneksel bir diplomatik etkinlik değil, küresel dengelerin yeniden şekillendiği bir dönüm noktası olduğunun göstergesi. BRICS, bugün sadece ekonomik bir dev değil; aynı zamanda yeni bir uluslararası düzenin habercisi olarak küresel sahnede kendine daha güçlü bir yer açıyor.