ABD’nin Çin’e yönelik siber güvenlik suçlamalarına yanıt veren Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Guo Jiakun, bugün yaptığı açıklamada, Çin’in her zaman yasa çerçevesinde bilgisayar korsanlığına karşı çıktığını ve buna karşı önlemler aldığını, aynı zamanda siyasi amaçlarla dezenformasyon yayılmasına da kararlılıkla karşı çıktığını belirtti.
Çin, ABD’nin birkaç ülkeyi bir araya getirerek siber güvenlik bahanesiyle Çin’i karalamaya ve itibarsızlaştırmaya çalışmasına güçlü tepki gösterdi.
Guo, 2013’te Edward Snowden tarafından ifşa edilen ve ABD’nin internet üzerinden milyonlarca kişinin iletişim verilerini toplamasına olanak tanıyan gizli gözetleme programı PRISM sayesinde, ABD’nin dünyanın en büyük hacker ve gözetleme imparatorluğu olduğu gerçeğinin ortaya çıktığını belirtti.
Hatta bu oyunda yer alan ABD’nin sözde müttefiklerinin bile Washington’un kapsamlı gözetim ve dinlemesine maruz kaldığını vurguladı. ABD’nin Çin’i “siber casusluk” ile suçlamaya çalışmasının, “Hırsız bağırıyor: Hırsızı durdurun!” misali olduğunu söyledi.
Çin siber güvenlik kurumlarının yayımladığı raporlara göre, ABD tarafından abartılarak gündeme getirilen “Volt Typhoon” adlı yapı, aslında uluslararası bir fidye yazılımı grubudur. ABD istihbarat kurumları ve siber güvenlik şirketleri, Çin’i karalamak ve daha fazla fon sağlamak için iş birliği yapmaktadır. ABD medyasının açıklamalarına göre, yaşanan olay, ABD istihbaratının kendi kurumları ve vatandaşlarını izlemek amacıyla yarattığı bir “arka kapı”nın hackerlar tarafından istismar edilmesinden kaynaklanmıştır. Guo, ülkedeki telekomünikasyon sistemlerinde “arka kapı” açma uygulamasının yalnızca ABD’ye özgü olmadığını, aynı zamanda Beş Göz (Five Eyes) ittifakının da bir “en iyi uygulaması” olduğunu söyledi.
Guo’dan ABD’ye sorumluluk çağrısı
“Peki kim devasa çapta siber gözetim yapıyor? Gerçek hacker imparatorluğu kim? Uluslararası toplum kendi değerlendirmesini yapacaktır” diyen sözcü, siber güvenliğin küresel bir ortak sorun olduğunu hatırlattı.
Guo, ABD’nin sorumlu bir tutum benimsemesini, daha çok kendini sorgulamasını ve çeteler kurarak karalama kampanyalarından vazgeçmesini istedi. Çin’in ise kendi güvenlik çıkarlarını korumak için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti.
