ABD'den Venezuela'daki vatandaşlarına çağrı: "Ülkeyi terk edin!"
ABD'den Venezuela'daki vatandaşlarına çağrı: "Ülkeyi terk edin!"
İçeriği Görüntüle

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1945’ten bu yana dünya liderlerini aynı çatı altında buluşturan diplomatik platform olmasının yanında, hafızalara kazınan sıra dışı anlara da sahne oldu. Her yıl 190’dan fazla devlet ve hükümet başkanını New York’ta bir araya getiren Genel Kurul, yalnızca küresel gündemi şekillendiren kritik kararlara değil, tarihe geçen ilginç çıkışlara da ev sahipliği yaptı. Fidel Castro’nun 4,5 saatlik rekor konuşmasından Hugo Chavez’in ABD Başkanı Bush’a yönelik sert sözlerine, Muammer Kaddafi’nin BM Güvenlik Konseyi’ni hedef alan eleştirilerinden İdi Amin’in gaflarına kadar pek çok olay, Genel Kurul’un resmi atmosferine farklı bir boyut kattı.

Fidel Castro’nun 4,5 saatlik konuşması tarihe geçti

BM Genel Kurulu’nda konuşmaların 15 dakika sürmesi öngörülse de, liderler çoğu zaman bu sınırı aşıyor. Bu yüzden kürsüde kimi zaman dakikaları değil, saatleri bulan konuşmalar yapılıyor. Eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun 26 Eylül 1960’ta gerçekleştirdiği yaklaşık 4,5 saatlik (269 dakika) konuşma ise Genel Kurul tarihine en uzun konuşma olarak geçti.

Chavez’den Bush’a gönderme: “Şeytan dün buradaydı”

BM Genel Kurulu’nun 80 yıllık tarihinde sert tartışmaların yanı sıra liderlerin birbirlerine yönelik dikkat çekici sözleri de kayıtlara geçti. 2006 yılında kürsüye çıkan dönemin Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, kendisinden bir gün önce konuşma yapan ABD Başkanı George W. Bush’a atıfta bulunarak, İncil’de şeytanla ilişkilendirilen kükürde gönderme yaptı ve “Şeytan dün buradaydı, bugün hâlâ kükürt kokuyor.” ifadelerini kullandı.

“Elimdeki zeytin dalını düşürmeyin”

Filistin lideri Yaser Arafat’ın 1974’te BM Genel Kurulu’nda yaptığı ilk konuşma da unutulmaz anlar arasında yer aldı. Arafat’ın, “Bugün buraya elimde bir zeytin dalı ve bir özgürlük savaşçısının silahı ile geldim. Elimdeki zeytin dalının düşmesine izin vermeyin.” sözleri hâlâ hafızalardaki yerini koruyor.

Kaddafi: “Güvenlik konseyi değil, terör konseyi”

BM Genel Kurulu’nda unutulmaz anlardan biri de 2009’da Libya lideri Muammer Kaddafi’nin yaklaşık 100 dakika süren konuşması oldu. Kaddafi’nin BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik, “Buna güvenlik konseyi denmemeli, terör konseyi denmeli.” sözleri hafızalara kazındı.

Uganda Lideri Amin’in “Hitler” gafı

Eski Uganda Devlet Başkanı İdi Amin, 1972’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada dönemin İngiltere Başbakanı Edward Heath’i överken yanlışlıkla Adolf Hitler’e benzetti. Amin, daha sonra hatasını fark ederek, “Hitler değil, Winston Churchill’i kastetmiştim. Heath, Churchill’e benziyor.” sözleriyle kendini düzeltti.

Trump’ın sözleri salonda kahkahaya yol açtı

2018’de ABD Başkanı Donald Trump’ın konuşması da unutulmaz anlar arasında yer aldı. Trump, ABD ekonomisinin “hiç olmadığı kadar iyi” olduğunu ve iki yılda diğer yönetimlerden daha çok iş başardığını söyleyince salondan kahkahalar yükseldi. Bunun üzerine Trump, “Beklediğim tepki bu değildi ama sorun değil.” diyerek karşılık verdi.

Boris Johnson’ın yapay zeka çıkışı

2019’da dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson, yaptığı konuşmada yapay zekâya dair sözleriyle dikkat çekti. Johnson, Amazon’un ürünü Alexa’ya atıf yaparak, “Gelecekte Alexa sizden emir alıyor gibi görünecek. Ancak Alexa sizi izliyor, dilini çıkarıyor ve ayaklarını yere vuruyor olacak.” ifadelerini kullandı.

Endonezya’nın veda mektubu

Malezya ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle Endonezya, 1965’te BM’den ayrılmak için mektup sunan ilk ve tek ülke oldu.

Genel Kurul’un en küçük misafiri

2018’de dönemin Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 3 aylık bebeğiyle Genel Kurul’a katılarak tarihe geçti.

İlk çevrim içi oturum

Kovid-19 salgını sebebiyle BM Genel Kurulu tarihinde ilk kez 2020’de oturumlar çevrim içi yapıldı.

BM Genel Kurulu’nun simgesi İzlanda tokmağının ilginç yolculuğu

1952’de İzlanda tarafından BM Genel Kurulu Başkanı’na hediye edilen tokmak, oturumları açıp kapatmak ve kararları oylamak için kullanılan bir sembol haline geldi. Ancak 1960’ta İrlandalı diplomat Frederick Boland, Sovyet lideri Nikita Kruşçev’i sakinleştirmeye çalışırken tokmak yanlışlıkla kırıldı. Daha sonra yerine yapılan yeni tokmak da 2005’te kayboldu ve yeniden yenisi yaptırıldı.