Ulaş Can-CGTN Türk GYY

Nazım Hikmet 17 Ocak 1938'de tutuklandığında henüz başlamamıştı ikinci dünya savaşı. 1950 yılında tahliye olduğunda demir parmaklıklar ardında bir dünya savaşı dahil toplam 13 yıl geçirdi. Başlıkta bir dizesini kullandığım "Ben içeri düştüğümden beri" şiiri ilk mısrasından da anladığımız kadarı ile 1948 de yazılmış olmalı. İkinci Dünya savaşı bitmiş ama paylaşım hesapları bitmemişti. İkinci Dünya Savaşı'ndan tam olarak istediklerini alamayan ABD, Kore'yi işgale hazırlanıyordu. Ve böyle bir politik ortamda yazmıştı Nazım Hikmet bu şiirini.

...

Ben içeri düştüğüm sene, ikincisi başlamamıştı henüz
Dachau kampında fırınlar yakılmamış
Atom bombası atılmamıştı Hiroşima'ya

Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman
Sonra kapandı resmen o fasıl
Şimdi üçüncüden bahsediyor Amerikan doları

...

O günden bu yana emperyalizm, yarattığı bölgesel çatışmalar ve işgallerle milyonlarca masumun kanını akıttı. Ama bu savaşlar dünya savaşına evrilmedi. Bugün ise belki de en yakın noktasındayız üçüncü dünya savaşının. "Madman" teorisi uyguladığı iddaa edilen Trump'ın "delilikleri" dünyayı bir savaşa sürükleyemez. Ama Çin'in başını çektiği "Küresel Güney" ülkelerinin yükselişi ve bu ülkelerin artık eski sömürgeler olmaktan çıkıp bağımsız ve gelişmiş ülkeler olması pek tabi emperyalizm açısından yeni bir paylaşım savaşının sebebi sayılabilir. Emperyalist bloğun Rusya'ya karşı giriştiği provakasyona, Rusya'nın özel askeri operasyon adını verdiği ilhak politikalarıya ilk cephe açılmış oldu. Rusya görece sakin kalarak yapılan provakasyonlara karşı soğuk kanlı davrandı. Ancak şimdi ABD savaş sanayinin Avrupa ülkelerine daha fazla silah satma isteği, çatışmaları başka bir noktaya dönüştürmek üzere.

"Vallahi arkadaşlar ısmarlıyor"

ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz hafta Ukrayna’ya yeni silah sevkiyatları için dönüm noktası sayılabilecek bir girişim açıkladı. Trump, Patriot hava savunma sistemleri dahil gelişmiş silahların AB ülkeleri aracılığıyla Kiev’e gönderileceğini duyurdu. Bu kapsamda, NATO bünyesindeki bazı Avrupa ülkelerinin ABD’den milyarlarca dolarlık savunma teçhizatı satın alıp doğrudan Ukrayna’ya nakledeceği ve masrafları Avrupa’nın karşılayacağı belirtildi. Trump bu planı “Biz füzeleri göndereceğiz; masraflarını Avrupa Birliği ödeyecek” sözleriyle özetledi. Bu "masraflarını Avrupa karşılayacak" yalanı belli ki ABD iç kamuoyu için söylenen bir cümle. Bir yandan da Rusya ile denge gözetme içeriyor. Ama bu meyhaneden çıkmayan mahallenin hovardasının, karısını ikna etmek için "vallahi arkadaşlar ısmarlıyor" demesi kadar inandırıcı olsa gerek.

Rusya’nın uyarıları

Doğal olarak Moskova yönetimi Trump’ın bu hamlelerine hemen tepki verdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, Ukrayna’ya silah sağlayan ülkelerin savaşta “taraf” olacağını açıkladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da ABD’nin uzun menzilli Patriot sevkiyatının Washington’u “çatışmaya doğrudan taraf” yapacağını belirterek uyarıda bulundu. Rus basını ayrıca eski Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev’in “Batı tırmandırırsa gerekirse önleyici saldırılar yapılabilir” sözlerini hatırlatıyor. Rusya'nın haklı bir argümanı var. Rusya'nın içlerini vurabilecek bu askeri teçhizatı Ukrayna ordusunun kullanma kapasitesi yok. Bu ekipman ancak bunu sağlayan ülkenin askeri personelinin yardımı ile kullanılabilir. Bu da doğrudan savaşın tarafı olmak demek. Nükleer kullanılsın veya kullanılmasın dünya için büyük bir felaketin başlangıcı demek. Rusya'nın Berlin başta tüm Avrupa ülkelerini vurabilecek askeri kapasitesi mevcut. Rusya'nın ise bu provakasyon girişimleri karşısında ne yapacağı merak konusu.

Silah şirketleri kâr rekorları kırıyor

"Madman" mi bilemeyiz ama bildiğimiz şu ki Trump'ın stratejik tercihleri ABD’nin silah sanayisini her geçen gün daha fazla zenginleştiriyor. ABD'nin Lockheed Martin ve Raytheon gibi dev silah şirketleri piyasa değerlerini Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası rekor düzeye çıkardı. Ve şimdi Trump'un aldığı bu karalarla, kârlarını katlamaya devam edecekler. Bu arada savaşlardan kâr elde edenler yalnızca ABD'li silah şirketleri değil. Ukrayna savaşının başlamasından bu yana AB’de de Almanya’nın Rheinmetall gibi şirketleri kâr rekorları kırıyor.

Avrupa halkları ayağa kalkmalı

Bugün artık kapısına dayandığımız üçüncü dünya savaşından bizi ancak dünyanın onurlu halkları kurtarabilir. Başta hükümetlerinin bu pervazsızca tavırlarına Avrupa ülkelerinin halkları karşı koymalı ve direnmelidir. Mülteci terörü ile korkutulan, emperyalist tekelci medyanın manipüle ettiği Avrupa hakları kabuklarını kırmalı sokaklara dökülmelidir. Savaşların daha fazla silah ile değil daha fazla diyalog ile çözüleceği bir kez daha hatırlatılmalıdır. İkinci İstanbul görüşmeleri ile yeni bir barış havasının yakalandığı Rusya-Ukrayna çatışmasının, bir ay içinde yeni bir dünya savaşının eşiğine taşınması engellenmelidir.

Açlık, abluka, bomba...Filistin direniyor, dünya seyrediyor
Açlık, abluka, bomba...Filistin direniyor, dünya seyrediyor
İçeriği Görüntüle