Ulaş Can-CGTN Türk GYY
İsrail, son bir ay içinde Filistin genelinde – Gazze’den Batı Şeria’ya – gerçekleştirdiği saldırılarda yüzlerce sivili katletti. Birleşmiş Milletler’in acil ateşkes çağrılarına ve uluslararası toplumun tepkilerine rağmen İsrail’e yönelik herhangi bir yaptırım uygulanamadı. BM, özellikle Güvenlik Konseyi’nde veto mekanizmasının yol açtığı yapısal tıkanıklık nedeniyle İsrail’in şiddetini durdurmada etkisiz kalıyor.
60 bin sivil hayatını kaybetti
İsrail'in Gazze Şeridi’nde Ekim 2023’te başlattığı topyekün katliam politikası ikinci yıl dönümüne yaklaşırken, insani yıkım katlanarak artıyor. Son bir ayda İsrail ordusunun düzenlediği yoğun bombardıman ve saldırılar sonucu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Gazze’de 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 60 bini aşarken, ölenlerin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Gazze Sağlık Bakanlığı’nın resmi verilerine göre Temmuz 2025 ortası itibariyle en az 57.500 Filistinli öldürüldü, 136 binden fazlası yaralandı ve yaklaşık 2 milyonluk Gazze nüfusunun neredeyse tamamı yerinden edildi. İsrail’in aralıksız hava ve kara saldırıları sonucu Gazze’nin büyük bölümü enkaza döndü, altyapı çöktü, hastaneler, okullar ve sığınaklar dahi ağır bombardımandan nasibini aldı
İsrail, yemek kuyruklarındaki sivilleri hedef alıyor
İsrail ablukası altındaki Gazze’de yakıt, gıda ve temiz su tükenme noktasında. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan sınırlı sayıdaki yardım dağıtım noktalarına akın ederken, buralar dahi can pazarına dönüştü. Birleşmiş Milletler verilerine göre Mayıs sonundan Temmuz başına kadar en az 798 sivil, İsrail’in denetimindeki yardım merkezleri ve konvoylarının yakınında vurularak öldürüldü. Yalnızca bu temmuz ayında yemek kuyruğunda beklerken öldürülen sivillerin sayısı 800’ü aştı ve bunların 634’ü doğrudan yardım merkezlerinin civarında vuruldu.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze’de insanların “seçeneksiz” bırakıldığını belirterek “Gözlerimizin önünde Gazze, çocukların ve açlıktan ölen insanların mezarlığına dönüştü. Burada insanların seçimi iki ölüm şeklinden ibaret: ya açlıktan ölmek ya da yemek kuyruğunda kurşunlanmak” sözleriyle durumu öfkeyle dile getirdi.
BM’nin önündeki ABD Engeli
İsrail’in Filistin topraklarındaki bu katliamları karşısında Birleşmiş Milletler defalarca "alarma" geçti. BM Genel Sekreteri António Guterres savaşın ilk günlerinden bu yana sayısız kez derhal ateşkes ve insani mola çağrıları yaptı; BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Gazze’deki insani krizin “tarifsiz boyutlara ulaştığını” duyurdu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Gazze’de sivillerin gıda kuyruğunda dahi vurulmasını “afet düzeyinde bir hukuk ihlâli” olarak niteleyerek İsrail’i uyardı. BM Güvenlik Konseyi ise defalarca acil toplantılar düzenleyip karar tasarıları oyladı. Ancak somut adımlar, Konsey’deki veto ABD’nin veto engeline takıldı.BM’yi felce uğrattı. Son olarak 4 Haziran 2025’te Güvenlik Konseyi’ne sunulan, Gazze’de “derhal, koşulsuz ve kalıcı ateşkes” çağrısı yapan karar tasarısı, 15 üyeden 14’ünün oyuyla kabul edilmek üzereyken ABD tarafından tek taraflı veto edildi. Bu tasarı aynı zamanda Gazze’deki durumu “felaket” olarak tanımlıyor ve İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişine koyduğu tüm engellerin derhal ve koşulsuz kaldırılmasını talep ediyordu.Ancak Washington yönetimi, İsrail’in onayı olmaksızın bir ateşkesi desteklemeyeceğini belirterek tasarıyı bloke etti. Bu Ekim 2023’ten bu yana ABD’nin İsrail’i eleştiren veya ateşkes talep eden BM kararlarına beşinci vetosuydu.
Fu Cong : Asıl neden ABD
Konsey’de ABD dışında veto yetkisi olan diğer dört daimi üye bulunuyor. Rusya ve Çin başından beri İsrail saldırganlığına karşı net bir tavır koymuş durumdalar. Son oylamada Fransa ve İngiltere'nin bile desteklediği bu tasarının düşmesi uluslararası çapta tepkiyle karşılandı. BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada Çin temsilcisi Fu Cong, sonucun “Konsey’in Gazze’deki çatışmayı bastırma konusundaki aczinin asıl nedeninin ABD’nin tekrar tekrar engellemesi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi” sözleriyle durumu kınadı.
BM'nin yapısal sorunu ve ABD engeli
Sonuç olarak, İsrail hükümeti uluslararası hukuka aykırı eylemleri nedeniyle herhangi bir cezai yaptırımla yüzleşmeksizin, askeri operasyonlarını sürdürme imkânı buluyor. Birleşmiş Milletler ise ardı ardına toplantılar, açıklamalar ve raporlar yayınlıyor. Ancak özellikle Güvenlik Konseyi’ndeki ABD vetoları, kalıcı ateşkesi engellerken, İsrail katliamlarının devamlılığını sağlıyor. Gazze’de ve Batı Şeria’da her gün can almaya devam eden bu şiddet sarmalı karşısında, BM’nin yapısal sorunlar nedeniyle uluslararası toplum konferanslar düzenlemek ve kınama mesajları yayımlamak dışında bir adım atamıyor. Bu durum, Filistin sahasındaki trajedinin cezasız şekilde derinleşmesine yol açarken, dünya kamuoyunda “İsrail katletmeye, BM konuşmaya devam ediyor” şeklinde özetlenebilecek bir hayal kırıklığı yaratmış durumda.