Zülal Çelik
ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla, küresel siyasette nasıl bir atmosfer oluşacağı merak konusu. Politik Ekonomi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve İranlı gazeteci Pooya Mirzaei, bu olası dönemin İran-ABD ilişkilerine ve Orta Doğu dengelerine etkisini değerlendirdi.
Mirzaei’ye göre, 2024 Trump’ı, 2016 Trump’ından oldukça farklı bir yapıya sahip:
"Trump artık Cumhuriyetçi Parti’ye daha entegre bir figür. Ancak ABD'nin iç sorunlarının yoğunluğu nedeniyle uluslararası politikalarda daha kontrol edilebilir bir yönetim sergilemesi olası."
Özellikle Orta Doğu’da izlenecek yeni politikaların, Çin’le olan küresel rekabetten etkileneceğine dikkat çeken Mirzaei, Trump yönetiminin Çin’i dizginlemek için bölgede gerilimi azaltmaya yönelik adımlar atabileceğini ifade etti.
‘Siyonist rejim sadece kendi çıkarlarını değil, Amerika’nın Batı Asya’daki çıkarlarını da tehlikeye attı’
ABD-İsrail ilişkilerindeki gerginlikler ve Trump’ın bu duruma yaklaşımı, röportajın dikkat çeken bir diğer konusu oldu. Mirzaei, İsrail’in bölgede izlediği politikaların ABD için dahi sürdürülemez olduğunu belirtti:
"Siyonist rejim, yalnızca kendi çıkarlarını değil, Amerika’nın Batı Asya’daki çıkarlarını da tehlikeye atıyor. Suudi Arabistan, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler artık İsrail politikalarına destek vermiyor. Trump’ın bu dinamikleri göz önünde bulundurması gerekiyor."
Bölgesel dengelerde değişen aktörlere de vurgu yapan Mirzaei, İran’ın karşı karşıya olduğu baskılara rağmen diplomatik çözüm arayışlarından vazgeçmediğini ifade etti.
“Biden yönetimi Siyonist Rejim için her şeyi yaptı ama başarılı olamadı"
ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail’e yönelik politikaları da tartışma konusu olmaya devam ediyor. Biden yönetimi İsrail’e askeri ve mali destek sağlamak adına tüm imkânlarını seferber etti, ancak beklenen sonuçlar alınamadı.
Pooya Mirzaei, "Demokrat Parti, Siyonist rejimi kontrol altına almaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Ellerindeki tüm kaynakları kullandılar, ama Trump’ın da Biden’dan daha fazlasını yapabileceğini sanmıyorum." ifadelerini kullandı.
Mirzaei ayrıca, ABD'nin şu anki önceliklerinin Çin ve Ukrayna gibi daha küresel meseleler olduğunu belirtti ve Trump’ın bu konulara daha fazla odaklanacağını düşündüğünü ifade etti.
‘Grossi, Amerikalılar ve Avrupalıların siyasi baskısı altında kaldı’
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Grossi'nin İran ziyaretine dair de değerlendirmelerde bulunan Mirzaei, bu ziyaretin teknikten ziyade siyasi amaçlar taşıdığına dikkat çekti:
"Grossi, maalesef Amerikalılar ve Avrupalıların siyasi baskıları altında hareket ediyor. Ajansın bağımsızlığını kullanmak yerine Batı'nın politik çıkarlarına hizmet eden bir tutum sergiliyor."
‘İran asla müzakere masasını terk etmedi. Masayı terk eden Batı’ydı, Amerika’ydı’
Mirzaei’ye göre, İran’ın nükleer programına yönelik Batı'nın tepkileri abartılı. Gerçek tehlikenin İsrail’in nükleer silah kapasitesinden kaynaklandığını savunan Mirzaei, İran’ın her zaman müzakere masasına açık olduğunu belirtti:
"İran hiçbir zaman müzakere masasını terk etmedi. Batı'nın baskı politikaları ve saygısız yaklaşımları çözüme ulaşılmasının önündeki en büyük engeldi. Eğer saygı çerçevesinde bir yaklaşım benimsenirse, İran her zaman teknik müzakerelere hazırdır."
Son olarak Mirzaei, ABD'nin yeni yönetiminin uluslararası politikalarındaki önceliklerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurgulayarak, Trump'ın bölgesel gerilimleri azaltacak adımlar atmasını umut ettiğini ifade etti.