ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Beyaz Saray’da bir araya geldi. Görüşmenin ardından Trump, Netanyahu’nun “Gazze Planı”nı kabul ettiğini duyurarak, “Gazze Planı’nı kabul ettiği için Netanyahu’ya teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Beyaz Saray’ın sosyal medya hesabından, “Başkan Trump’ın Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Planı” başlığıyla yayımlanan belge, 20 maddelik ayrıntılı bir çözüm önerisini içeriyor.
Plana göre, Gazze'de İsrail işgalinin sonlandırılması buna karşılık da Hamas'ı rehineleri teslim etmesi ve silah bırakması gerekiyor.
İşte 20 maddelik Gazze planının detayları:
1-Taraflar teklifi kabul ederse savaş derhal sona erecek.
2-İsrail güçleri, esirlerin serbest bırakılması için üzerine anlaşılan hatlara çekilecek.
3-Bu süreçte hava saldırıları ve topçu bombardımanı duracak.
4-Tam aşamalı geri çekilme için koşullar oluşana kadar savaş hatları korunacak.
5-İsrail, anlaşmayı kamuoyuna açık şekilde kabul ettikten sonra 72 saat içinde tüm esirler (hayatta veya naaş) iade edilecek.
6-Tüm rehineler serbest bırakıldığında, İsrail 250 müebbet mahkûmu ve 1700 Gazzeliyi (kadınlar ve çocuklar dahil) serbest bırakacak.
7-İsrail, her İsrailli esir naaşı karşılığında 15 Gazzelinin cenazesini teslim edecek.
8-Tüm rehineler iade edilince, silah bırakmayı ve barış içinde yaşamayı kabul eden Hamas üyelerine af tanınacak.
9-Gazze’den ayrılmak isteyen Hamas üyelerine, kabul eden ülkelere güvenli geçiş hakkı sağlanacak.
10-Anlaşma kabul edilirse, Gazze’ye derhal insani yardım gönderilecek.
11-Yardımlar; su, elektrik, kanalizasyon altyapısı, hastaneler, fırınların onarımı, moloz kaldırma ve yolların açılmasını kapsayacak.
12-Yardımlar, BM, Kızılay ve bağımsız kuruluşlar aracılığıyla, tarafların müdahalesi olmadan ulaştırılacak.
13-Refah Sınır Kapısı, 19 Ocak 2025 mutabakatındaki mekanizmaya göre iki yönlü açık olacak.
14-Gazze, geçici olarak teknokrat ve apolitik bir Filistin komitesi tarafından yönetilecek.
15-Bu komite, uluslararası uzmanlardan oluşacak “Barış Kurulu” tarafından denetlenecek.
16-Barış Kurulu’nu, Trump, Tony Blair ve başka liderler yönetecek.
17-Filistin Yönetimi, gerekli reformları tamamlayıp Gazze’nin kontrolünü alana kadar, Gazze’nin yeniden inşası ve finansmanı bu yapı tarafından yönetilecek.
18-Gazze’de özel ekonomik bölge kurulacak, yatırım ve istihdam artırılacak.
19-Hamas ve diğer gruplar, Gazze yönetiminde hiçbir rol almayacak; tüneller ve silah üretim tesisleri yıkılacak, yeniden inşa edilmeyecek.
20-ABD öncülüğünde, Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte Geçici Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) Gazze’ye konuşlandırılacak; güvenlik, polis eğitimi ve sınır güvenliği ISF tarafından sağlanacak.
Netanyahu kabul ederken tehdit etti
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Gazze planına destek verirken sert ifadeler kullandı. Netanyahu, barışın bölgede “yayılacağını” savunarak, “Sayın Başkan, Hamas planınızı reddederse ya da kabul etmiş gibi yapıp sonra karşı çıkarsa, İsrail işi kendi başına bitirecek. Bu kolay ya da zor yoldan yapılabilir. Ancak mutlaka yapılacak.” dedi.
Birleşmiş Milletler’de birçok ülkenin Filistin Devleti’ni tanımasının “terörizmi ödüllendirdiğini ve İsrail’in varlığını tehdit ettiğini” öne süren Netanyahu, Trump’ın da yer alacağı “Barış Kurulu”na ilişkin olarak, “Bu uluslararası kurul başarılı olursa savaşı kalıcı olarak sona erdirmiş olacağız.” ifadelerini kullandı.
Netanyahu ayrıca, Gazze’nin “silahsızlandırılmasıyla” orantılı olarak İsrail’in bölgedeki askerlerini geri çekeceğini, ancak ordunun belirsiz bir süre boyunca güvenlik çeperinde kalacağını belirtti. Gazze’de barışçıl sivil bir idarenin kurulacağını söyleyen Netanyahu, bu yapının ne Filistin yönetimi ne de Hamas tarafından yönetilmeyeceğini dile getirdi.
Bölge ülkeleri plana sıcak bakıyor
Türkiye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır dışişleri bakanları, Trump’ın açıkladığı ateşkes planını olumlu karşıladı. Ortak açıklamada, Gazze’deki savaşı sona erdirmeye yönelik samimi çabaların desteklendiği ve ABD’nin barışa giden yolu bulma konusundaki iradesine güven duyulduğu ifade edildi.





