CGTN Türk Dış Haberler Servisi

2025 BRICS Zirvesi, 6–7 Temmuz 2025 tarihlerinde Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirildi. Zirveye ev sahipliği yapan Başkan Luiz Inácio Lula da Silva, açılış konuşmasında BRICS’in “Küresel Güney’in kapsayıcılığını” temsil ettiğini vurguladı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılmadığı toplantıya liderler sırasıyla Başbakan Li Qiang ile Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u gönderdi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’nın yanı sıra yeni üyelerden İran Dışişleri Bakanı Abbas Aragçi, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ve diğer tam üye ülkelerin liderleri ile partner statüsündeki ülkelerin yüksek düzeyli temsilcileri toplantıya katıldı.

BRICS liderlerinin imzaladığı ortak bildiride, “tek taraflı ve ayrımcı ticaret uygulamalarının tedarik zincirlerini zayıflattığı” ve “çok taraflı ticaret düzenine aykırı” olduğu vurgulandı. Bildiri, korumacı politikaları sert bir dille eleştirdi. ABD’nin son yıllarda hayata geçirdiği ticaret politikalarına doğrudan atıfta bulunuldu. “Küresel ekonomi tek taraflı eylemlerden zarar görmeye devam ediyor. Ek gümrük tarifeleri, düzensiz sınırlamalar ve yaptırımlar özellikle gelişmekte olan ülkelerin büyüme kapasitesini baltalıyor,” ifadeleri bildiride yer buldu. Bu sözler, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçildikten sonra uygulamaya koyduğu yeni %10 ek gümrük tarifelerine açık bir yanıt niteliğindeydi.

"Liberal düzen çöküyor"

Zirvede yapılan konuşmalarda liberal ekonomik düzenin eleştirisi daha net şekilde ortaya kondu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, zirve için gönderdiği görüntülü mesajda “liberal ekonomik sistem sadece gelişmiş ülkelerin çıkarlarına hizmet ediyor, geri kalanı ise yapısal borç sarmalına sürüklüyor” dedi. Putin, bu sistemin artık dünyanın çoğunluğuna fayda sağlamadığını ve düzeltilemez bir dengesizlik yarattığını söyledi.

Açlık, abluka, bomba...Filistin direniyor, dünya seyrediyor
Açlık, abluka, bomba...Filistin direniyor, dünya seyrediyor
İçeriği Görüntüle

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise “Çok kutupluluk artık bir görüş değil, zorunlu bir düzendir. Dünyanın çoğu bunu talep ediyor,” diyerek sertleşen retoriği BRICS adına kayıtlara geçirdi. Çin Başbakanı Li Qiang da konuşmasında, “Tek taraflı zorlayıcı önlemler uluslararası hukukun altını oyuyor. BRICS bu düzenin sürmeyeceğini görüyor ve kendi alternatiflerini inşa ediyor,” ifadelerini kullandı.

Trump yine gümrük vergisi silahına sarıldı

ABD Başkanı Donald Trump ise BRICS zirvesi sürerken Truth Social'dan yaptığı paylaşımda, “BRICS’le uyumlu politika izleyen her ülkeye özellikle %10 ek tarife uygulanacaktır. Hiçbir istisna tanınmayacaktır” dedi. Bu sert mesaj, zirvedeki bildiride tanımlanan tek taraflı eylemlerin en somut örneği olarak yorumlandı.

Trump, daha önce de 2023 Johannesburg Zirvesi sonrası benzer tehditlerde bulunmuş, BRICS'in genişlemesini 'Amerikan çıkarlarına yönelik açık bir tehdit' olarak tanımlamıştı. Ayrıca BRICS ülkeleriyle ticaret yapan şirketlere de vergi cezaları uygulanabileceği yönünde uyarılarda bulunmuştu. Bu açıklamalar, Trump yönetiminin BRICS'e karşı sistematik bir ekonomik baskı stratejisi benimsediğini ortaya koyuyor.

Trump'a ilk yanıt Çin'den geldi: Kimse hedef değil

ABD Başkanı Donald Trump'ın tehditlerine ilk yanıt ise Çin'den geldi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning düzenlediği günlük basın toplantısında ""BRICS mekanizması, yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ülkeler arasında iş birliği için önemli bir platformdur. Açıklığı ve kapsayıcılığı, kazan-kazan iş birliğini savunuyor; cephe çatışmasına girmiyor ve hiçbir ülkeyi hedef almıyor." değerlendirmesinde bulundu. Mao Ning ayrıca, tarifelerin uygulanmasıyla ilgili olarak Çin’in, ticaret ve tarife savaşlarında kazanan olmadığı ve korumacılık için bir çıkış yolu olmadığı yönündeki tutumunu defalarca açıkladığını belirtti.

BRICS üyeleri, dünya nüfusunun %46‗sını, küresel GSYH’nin (satınalma gücü paritesine göre) %37,5’ini oluşturuyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, G7 üyeleri bu alanda %29 civarında kalıyor. Ayrıca BRICS ülkeleri arasında yerel para birimleriyle ticaretin payı artıyor. Brezilya ile Çin arasındaki yuan-real takasının hacmi 2024'e kıyasla %43 artış gösterdi.

Cazibe artıyor: Endonezya'da aileye katıldı

Zirvede ekonomik alternatifler konusunda da somut kararlar alındı. BRICS Yeni Kalkınma Bankası (NDB), yüksek riskli projeleri destekleyecek özel bir garanti fonunu (“BRICS Multilateral Guarantee Fund”) kurmayı kabul etti. Ayrıca alternatif ödeme sistemi olan “BRICS Pay” inşası hızlandırıldı. Bu sistemle SWIFT'e olan bağımlılık azaltılacak. BRICS Maliye Bakanları ise IMF yönetiminin Avrupalılara ayrıcalıklı biçimde verilmesini eleştirerek oy dağılımının yeniden yapılandırılmasını talep etti.

Zirve, BRICS bloğunun cazibesinin arttığını da gösterdi. Endonezya zirvede resmi olarak tam üye ilan edildi. Nijerya, Tayland, Kazakistan ve Arjantin ise partner ülke statüsüne alındı. Senegal, Kenya ve Angola gibi ülkelerin de tam üyelik için bilgi paylaşımına başladığı bildirildi. Bu gelişmeler, BRICS’in 2023 Johannesburg Zirvesi’nde Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Etiyopya’yı üye olarak kabul ettiği genişleme sürecinin yeni bir aşamaya geçtiğini ortaya koyuyor. BRICS, Latin Amerika, Afrika, Orta Doğu ve Asya’da giderek daha genişleyen ve derinleşen bir yapıya dönüşüyor.

Filistin direnişine ve İran’a destek

Uluslararası siyaset konusunda ise en çarpıcı karar Gazze üzerine alındı. BRICS liderleri, Gazze’deki sivil kayıpların kabul edilemez olduğunu belirterek ateşkes çağrısı yaptı. Ortak bildiride, “Filistin topraklarından tüm askeri unsurların çekilmesi gereklidir” denildi. Bu çıkış, Netanyahu’nun Washington ziyareti öncesi geldiği için ayrıca dikkat çekti. Ortak bildiride Gazze’ye verilen güçlü desteğin bir benzeri İran konusunda da görüldü. Zirvede ayrıca İran’a yönelik hava saldırıları ve suikast girişimleri de gündeme geldi. BRICS’in yeni üyelerinden biri olan İran’a dönük bu müdahaleler hakkında ortak bildiride, “İran’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik her türlü askeri müdahale uluslararası hukuka aykırıdır” ifadesi yer aldı. İran’a yönelik sürüklendirilmiş yaptırımlar da eleştirildi ve Batı’nın İsrail’i koşulsuz şekilde koruması kınandı.

Zirve Ukrayna ve Afrika krizleri konusunda da sessiz kalmadı. Ukrayna’ya ilişkin açıklamalarda “askeri çözümler yerine diplomatik yaklaşım” vurgusu yapıldı. Sudan, Haiti ve Sahel gibi bölgelerdeki insani krizler içinse BRICS ülkeleri, hem BM kanalları aracılığıyla hem de ikili insani yardım mekanizmalarıyla destek sağlayacaklarını duyurdular.

BRICS artık norm koyucu bir platforma dönüştü

BRICS 2025 zirvesi, yalnızca diplomatik bir buluşma değil, küresel güç dengelerinin değişmekte olduğuna dair güçlü bir işaretti. Zirve boyunca alınan kararlar, yapılan konuşmalar ve verilen mesajlar, BRICS’in artık sadece ekonomik değil, aynı zamanda norm koyucu bir siyasi aktör olarak hareket ettiğini ortaya koydu. Alternatif ödeme sistemlerinin kurulması, Yeni Kalkınma Bankası bünyesinde yatırım garantisi fonlarının devreye alınması ve genişleyen üyelik yapısı, bu yapının kalıcılığına ve kurumsallaşmasına dair güçlü bir sinyal verdi.

BRICS’in uluslararası krizlere dair gösterdiği tutum da mevcut küresel yönetişimin karşısına çıkan alternatif değerler setini somutlaştırdı. Gazze’den İran’a, Ukrayna’dan Sudan’a uzanan geniş yelpazede sergilenen diplomatik netlik, bloğun sadece ekonomik değil, jeopolitik sorumluluk üstlenmeye de hazır olduğunu kanıtladı. Rio zirvesi, çok kutuplu bir dünyanın artık söylem değil, yapısal bir gerçekliğe dönüştüğünü tescilledi.