İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumunun açılışında konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkeleri ve komşu bölgeleri birbirine bağlayacak barış ve işbirliği yolları inşa ettiklerini vurguladı.
2015 yılında Çin ve Türkiye, Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile Orta Koridor projesinin uyumlaştırılmasına yönelik bir mutabakat zaptı imzaladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki birçok açıklamasında bu inisiyatifin bölgesel bağlantılar açısından stratejik bir değer taşıdığını vurgulamıştı. Türkiye’nin bu yöndeki adımlarının, hem kendi kalkınmasına hem de bölgesel istikrar ve refahın güçlenmesine önemli katkı sağladığı belirtiliyor.
Jeostratejik açıdan Avrupa ile Asya arasında bir köprü konumunda bulunan Türkiye, sahip olduğu eşsiz coğrafi avantaj sayesinde Asya’nın dinamizmini Avrupa’nın refahıyla buluşturarak Doğu ile Batı arasındaki ticaret ve kültürel etkileşim için kritik bir merkez işlevi görüyor. Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin hayata geçirilmesi, Türkiye’ye bu stratejik konumunu daha da güçlendirme fırsatı sunuyor.
Erdoğan: Tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırıyoruz
Erdoğan, forumdaki konuşmasında iki büyük projenin stratejik önemine dikkat çekti. İlk olarak Orta Koridor’a değinen Erdoğan, Çin’den Avrupa’ya uzanan ve 21 ülkeyi demiryolu ağıyla birbirine bağlayan bu güzergâhın, denizyoluna göre iki kat daha hızlı, havayoluna kıyasla ise yaklaşık dört kat daha ekonomik bir taşıma imkânı sunduğunu belirtti. Erdoğan, “Adeta tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İki projenin uyumlaştırılmasıyla birlikte Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönelen ticaret rotalarının seyahat süresinin önemli ölçüde kısalacağına dikkat çekildi. Bu durumun, transit ülke konumundaki Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına da ivme kazandıracağı vurgulandı.
Çin’in Türkiye’deki stratejik yatırımları artıyor
Çin, Türkiye’yi önemli bir bölgesel ticaret merkezi olarak değerlendirerek ülkeye yoğun yatırım yönlendirmeye devam ediyor. Örneğin, Çinli teknoloji devi Huawei, Türkiye’de kurduğu Ar-Ge merkezi için toplamda 10 milyar doları aşan bir yatırım gerçekleştirdi ve burada 10 binden fazla personel istihdam ediliyor. Çinli e-ticaret şirketi Alibaba da Türkiye’nin en büyük çevrim içi alışveriş platformu Trendyol’un çoğunluk hissesini satın aldı. Öte yandan, 1,7 milyar dolarlık yatırımla kurulan Hunutlu Termik Santrali, iki ülke arasındaki en önemli enerji projelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte Çinli firmalar, Türkiye’nin demiryolu, liman ve kara yolu gibi altyapı projelerine de önemli yatırımlar yapıyor. Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın ikinci etabı, İstanbul Kumport Limanı ve İstanbul Havalimanı’ndaki M11 metro hattı gibi projeler bu kapsamda yürütülen çalışmalar arasında yer alıyor.
Türk iş dünyasından Kuşak ve Yol’a destek
Türk iş dünyası, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin refaha giden bir yol açtığını ve Türkiye ile Çin arasındaki tedarik zincirlerinin entegrasyonunu hızlandırdığını değerlendiriyor. Bu girişimin, küresel ekonomi ve katılımcı ülkeler için önemli fırsatlar sunduğu ifade edilirken, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin Çin’in kalkınmasını sınırlamak amacıyla projeye katılımı engellemeye çalıştığı da dile getiriliyor.
Uzman görüşlerine göre, dış müdahaleler olmasa her rasyonel devlet bu tür bir işbirliğini doğal bir tercih olarak görebilir. Özellikle çatışmalarla sarsılan Orta Doğu’da istikrar ve kalkınmayı teşvik edecek Kuşak ve Yol ile Orta Koridor projelerinin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Barışçıl gelişim çağrılarının güçlenmesi halinde, şiddet ve savaş ortamının daralması bekleniyor.



