ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela'ya karşı tehditleri ve saldırıya hazırlandığı iddialarına karşı Temsilciler Meclisi'nden bir hamle geldi. Bazı üyeler Trump'ın keyfi tutumunu engellemek için Kongre'ye savaş tasarısı sundu.
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bir arada
Temsilciler Meclisinin Demokrat üyeleri Jim McGovern ve Joaquin Castro’nun yanı sıra Cumhuriyetçi üye Thomas Massie, yaptıkları yazılı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, "Kongre onayı olmadan Venezuela içinde veya Venezuela'ya karşı düşmanca eylemlerde bulunmasını engellemeyi amaçlayan" savaş yetkisi karar tasarısı sunduklarını belirtti.
Yasa dışı savaş
Açıklamada görüşlerine yer verilen McGovern, Trump'ın "Önce Amerika" açıklamalarına rağmen ülkeyi "Venezuela'da yasa dışı bir savaşa sürüklemeye çalıştığını" savundu. Kongrenin devreye girip anayasal otoritesini savunması gerektiğini vurgulayan McGovern, "Venezuela'da artık yasa dışı tekne saldırıları ve izinsiz savaş olmayacak." ifadelerini kullandı.
Massie de "Venezuela'ya savaş ilan etme yetkisi yalnızca Kongreye aittir. Kongre bu tür konularda anayasamıza göre karar vermeli." ifadelerine yer verdi. Castro ise Trump'ın ABD'yi Kongrede herhangi bir tartışma veya oylama olmadan "Venezuela ile savaşın eşiğine getirdiğini" öne sürdü.
Karayipler'deki hareketlilik
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararname kapsamında Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele bahansesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatı vermişti. ABD, bu bağlamda ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermiş, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da buna karşılık ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı. ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunulmuştu.
ABD'nin, "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" bahanesiyle gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunun, Latin Amerika bölgesine ulaştığı belirtilmişti.
