Küresel Yönetişim İnisiyatifi Konsept Belgesi

1 Eylül 2025

1. Arka plan

2025 yılı Birleşmiş Milletler’in kuruluşunun 80. yılını temsil ediyor. 80 yıl önce iki dünya savaşının acı dersleri neticesinde uluslararası toplum küresel yönetişimde yeni bir uygulamaya geçerek Birleşmiş Milletler’i kurma kararı aldı. Geçtiğimiz 80 yıl boyunca, küresel yönetişim vizyonu ve uygulaması — yani BM’nin merkezde olduğu uluslararası sistem, uluslararası hukukla desteklenen uluslararası düzen ve BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine dayanan uluslararası ilişkilerin temel normları — dünya barışının ve kalkınmasının sürdürülmesine tarihî katkılar sağladı.

Mevcut uluslararası görünüm bugün değişim ve çalkantılar içindedir. BM’ye ve çok taraflılığa meydan okunmaktadır. Küresel yönetişimdeki eksiklikler büyümeye devam etmektedir. Mevcut uluslararası kurumlarda üç temel eksiklik vardır. Birincisi, Küresel Güney’in ciddi biçimde yetersiz temsil edilmesidir. Yükselen piyasaların ve gelişmekte olan ülkelerin topluca yükselişi, Küresel Güney’in temsiliyetinin artırılmasını ve tarihsel adaletsizliğin giderilmesini zorunlu kılmaktadır. İkincisi, otoritenin aşınmasıdır. BM Şartı’nın amaç ve ilkeleri etkin şekilde gözetilmemektedir. Güvenlik Konseyi kararları sorgulanmıştır. Tek taraflı yaptırımlar ve benzeri uygulamalar uluslararası hukuku ihlal etmiş ve uluslararası düzeni bozmuştur. Üçüncüsü, daha büyük bir performansa-etkinliğe duyulan acil ihtiyaçtır. BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin uygulanması ciddi şekilde geride kalmıştır. İklim değişikliği ve dijital uçurum gibi sorunlar giderek daha belirgin hale gelmektedir. Yapay zekâ (AI), siber uzay ve dış uzay gibi yeni alanlarda yönetişim boşlukları bulunmaktadır.

BM Güvenlik Konseyi’nin daimî bir üyesi ve en büyük gelişmekte olan ülke olarak Çin, her zaman dünya barışının kararlı bir inşacısı, küresel kalkınmaya katkı sağlayan bir aktör, uluslararası düzenin savunucusu olmuştur. Günümüzün temel konusuna, yani nasıl bir küresel yönetişim sistemi inşa edileceği ile bunun nasıl reform edilip geliştirileceğine odaklanan Çin; BM Şartı’nın amaç ve ilkelerini korumayı, geniş istişare, ortak katkı ve paylaşılan fayda temelinde küresel yönetişim vizyonunu hayata geçirmeyi temel ilke olarak benimsemektedir. Bu doğrultuda, daha adil ve eşitlikçi bir küresel yönetişim sistemi inşasını teşvik etmek ve insanlığın ortak geleceğe sahip bir topluluk oluşturmak için Küresel Yönetişim İnisiyatifi’ni (GGI) önermektedir

I. Temel Kavramlar

1. Egemen eşitliğe bağlı kalmak: Bu, küresel yönetişimin en temel öncülüdür. Egemen eşitlik, devletler arası ilişkileri düzenleyen en önemli normdur ve BM ile diğer tüm uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından gözetilen en temel ilkedir. Egemen eşitliğin özü şudur: Tüm ülkelerin, büyüklüğü, gücü veya zenginliği ne olursa olsun, egemenlik ve onurları saygı görmeli; içişlerine dış müdahalede bulunulmamalı; kendi toplumsal sistemlerini ve kalkınma yollarını bağımsız olarak seçme hakkı tanınmalı; küresel yönetişim sürecine eşit olarak katılma, karar alma ve faydalanma hakları korunmalıdır. Uluslararası ilişkilerde daha fazla demokrasi teşvik edilmeli, böylece küresel yönetişim sistemi çoğu ülkenin çıkar ve beklentilerini daha iyi yansıtarak gelişmekte olan ülkelerin temsiliyetini ve söz hakkını artırmalıdır.

Elektrikli araçtan liman yatırımlarına… Bank of China Türkiye’de hangi projelere hazırlanıyor?
Elektrikli araçtan liman yatırımlarına… Bank of China Türkiye’de hangi projelere hazırlanıyor?
İçeriği Görüntüle

2. Uluslararası hukuka bağlı kalmak: Bu, küresel yönetişimin temel güvencesidir. BM Şartı’nın amaç ve ilkeleri, uluslararası ilişkilerin evrensel olarak tanınan temel normlarıdır. Bunlar kararlılıkla savunulmalıdır. Ortaya çıkan yeni alanlarda uluslararası kurallar geniş bir mutabakata dayanarak oluşturulmalıdır. Uluslararası hukuk ve kurallar, hiçbir çifte standart ya da dayatma olmadan, eşit ve yeknesak biçimde uygulanmalıdır. Uluslararası hukukun otoritesi ve ciddiyeti korunmalıdır. Özellikle büyük ülkeler, uluslararası hukukun savunulması ve teşvik edilmesinde öncülük etmelidir.

3. Çok taraflılığa bağlı kalmak: Bu, küresel yönetişimin temel yoludur. Çok taraflılık, mevcut uluslararası sistemin ve uluslararası düzenin temel kavramıdır. Geniş istişare, ortak katkı ve paylaşılan fayda ilkesi korunmalıdır. Küresel işler herkes tarafından karara bağlanmalı, yönetişim sistemi herkes tarafından inşa edilmeli ve yönetişimin meyveleri herkes tarafından paylaşılmalıdır. Tek taraflılığın uygulanması reddedilmelidir. BM, çok taraflılığın uygulanması ve küresel yönetişimin ilerletilmesi için temel platformdur; rolü zayıflatılmamalı, aksine güçlendirilmelidir. Diğer küresel ve bölgesel çok taraflı kurumlar kendi güçlü yönlerini ortaya koymalı ve yapıcı bir rol oynamalıdır. Her türlü ayrımcı ve dışlayıcı düzenlemelerden kaçınılmalıdır.

4. İnsan merkezli yaklaşıma bağlı kalmak: Bu, küresel yönetişimin temel değeridir. Tüm ulusların halkları küresel yönetişimin asli aktörleridir ve onların refahı bunun nihai faydasıdır. Küresel yönetişim sistemi, halkların ihtiyaçlarını karşılamalı ve istikrarlı bir geleceğe dair güvenlerini ve inançlarını sürekli pekiştirerek geniş ölçekte destek bulmalı ve etkili olmalıdır. Reformlar yoluyla gelişim arayışına girilmeli, böylece tüm ülkelerin halkları arasında hızlandırılmış ortak kalkınma ile daha büyük bir tatmin duygusu, insanlığın ortak sorunlarına daha etkili yanıtlarla daha güçlü bir güvenlik duygusu ve farklı ülkelerin ve toplulukların ortak çıkarlarının ilerletilmesiyle daha yüksek bir refah duygusu sağlanmalıdır.

5. Somut sonuçlara bağlı kalmak: Bu, küresel yönetişimin önemli bir ilkesidir. Etkili küresel yönetişim esasen gerçek sorunları çözen yönetişimdir. Çeşitli konular arasındaki yakın bağlar dikkate alındığında, küresel yönetişim daha koordineli, sistematik ve bütüncül bir şekilde yürütülmelidir. Hem köklere hem de belirtilere eğilerek sürdürülebilir çözümler bulunmalıdır. Hem acil sorunlarla ilgilenilmeli hem de uzun vadeli zorluklar dikkate alınmalıdır. Gelişmiş ülkeler samimiyetle sorumluluklarını üstlenmeli, daha fazla kaynak ve kamu malı sağlamalıdır. Gelişmekte olan ülkeler ise güçlerini birleştirmeli ve dünya için ellerinden gelenin en iyisini yapmalıdır.

III. İleriye Giden Yol

Küresel Yönetişim İnisiyatifi GGI, Çin tarafından önerilen bir başka büyük inisiyatiftir; Küresel Kalkınma İnisiyatifi (GDI), Küresel Güvenlik İnisiyatifi (GSI) ve Küresel Medeniyet İnisiyatifi’nin (GCI) ardından gelmektedir. GDI, kalkınma konusunda uluslararası iş birliğinin teşvikine odaklanırken; GSI, uluslararası anlaşmazlıklar üzerinde diyalog ve istişarenin teşvikine; GCI, medeniyetler arasında karşılıklı öğrenme ve etkileşimin ilerletilmesine; GGI ise küresel yönetişim sistemi ve kurumlarının reformu için yön, ilkeler ve yol haritasına odaklanmaktadır. Bu dört inisiyatifin her birinin kendi öncelikleri vardır ve eşzamanlı olarak takip edilebilirler. Her biri değişen ve çalkantılı bir dünya için pozitif enerji kaynağı ve insanlığın gelişimi ile ilerlemesi için bir itici güç olacaktır.

GGI’nin “beş temel kavramı”, BM Şartı’nın amaç ve ilkelerinden kaynaklanmaktadır ve çoğu ülkenin ortak arzusuna yanıt vermektedir. Küresel yönetişimi reforme etmek ve geliştirmek, mevcut uluslararası düzeni devirmek veya mevcut uluslararası sistemin dışında başka bir çerçeve yaratmak anlamına gelmemektedir. Amaç; mevcut uluslararası sistem ve kurumların daha iyi eyleme geçmesini, daha etkin çalışmasını, değişimlere uyum sağlamasını, çeşitli küresel zorluklara hızlı ve etkili bir şekilde yanıt vermesini ve tüm ülkelerin — özellikle de gelişmekte olanların — çıkarlarına hizmet etmesini sağlamaktır. Uluslararası manzara nasıl değişirse değişsin, Çin, BM’nin merkezde olduğu uluslararası sistemi ve uluslararası hukukla desteklenen uluslararası düzeni kararlılıkla savunmaya devam edecekti. Tarihin doğru tarafında sağlam şekilde duracak ve dünyadaki tüm ilerici güçlerle el ele vererek insanlığın ortak geleceğe sahip bir topluluk inşası için ve barış ile kalkınma gibi yüce davalar uğruna yılmaksızın çaba gösterecektir.

Biz; ilkelere bağlı kalacak, yeni fikirleri benimseyecek, açık fikirli ve kapsayıcı olacak, geniş istişare ve ortak katkı ile paylaşılan fayda ilkesine riayet edecek, GGI çerçevesinde tüm taraflarla politika iletişimi ve koordinasyonunu güçlendirmek için çalışacağız. Böylece kapsamlı bir mutabakat inşa edilecek ve küresel yönetişimin reformu ile geliştirilmesi için yöntemler ve yollar zenginleştirilecektir.

BM’nin, ilgili uluslararası kuruluşların, bölgesel ve alt-bölgesel çok taraflı kurumların sağladığı platformlardan yararlanarak tüm taraflarla aktif eylemlerde bulunacak ve küresel yönetişimin reformu ile geliştirilmesine düşünce ve enerjimizi katacağız. Öncelik; uluslararası finansal mimarinin reformu, yapay zekâ, siber uzay, iklim değişikliği, ticaret ve dış uzay gibi yönetişimin acil olarak ihtiyaç duyulduğu ve yetersiz kaldığı alanlara verilecektir. Ayrıca BM’nin otoritesinin ve merkezî rolünün kararlılıkla korunmasına, BM’nin “Gelecek Paktı”nı uygulamasına destek verilecektir. Bu alanlarda iletişim ve iş birliğini artırarak mutabakat inşa etmek, somut sonuçlar belirlemek ve erken kazanımlar elde etmek istiyoruz.

İnsanlık, ortak bir geleceğe sahip, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir topluluk hâline gelmiştir. Küresel yönetişimin güçlendirilmesi, uluslararası toplumun kalkınma fırsatlarını paylaşması ve küresel zorluklara çözüm bulması için doğru seçimdir. Çin, tüm taraflarla ortak çabaları güçlendirecek, küresel yönetişimin nasıl reforme edilip geliştirileceğini keşfetmek üzere birlikte çalışacak ve barış, güvenlik, refah ve ilerlemenin aydınlık bir geleceğini açacaktır.