İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), 2006’dan bu yana asker intiharlarını azaltmak amacıyla çok yönlü bir program uyguluyor. Bu program kapsamında silah erişimini kısıtlayan yasalar çıkarıldı, birliklerde ruh sağlığı subayları görevlendirildi, komutanlar ve askerlere “intihar riski belirtisi” eğitimi verildi ve yardım arama davranışının damgalanması kaldırıldı.

Bu önlemler dönem dönem intihar oranlarında azalma sağlasa da, intihar vakaları hâlâ devam ediyor. Ekim 2023’te kurulan ve intiharları önlemek için 7/24 hizmet veren bir yardım hattına 2025’in başına kadar 3.900’den fazla çağrı yapıldı.

Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, 7 Ekim’den bu yana IDF’de 9 bin asker psikolojik destek almak zorunda kaldı. Ancak bunların yarısından fazlası yaşadıkları bunalım nedeniyle görevine devam edemedi.

Netanyahu'nun kana doymayan tutumu intihara sürüklüyor!

Ayrıca, savaşın başlamasından bu yana ordudan ayrılmak için başvuran yüzbaşı ve binbaşı sayısı 900’ü geçti. Artan istifa ve psikolojik çöküşler nedeniyle, İsrail ordusu daha önce askerlikten muaf tutulan kişileri yeniden göreve çağırmak zorunda kaldı.

Özellikle 7 Ekim 2023’ten itibaren Filistin’e yönelik saldırıların başlaması ve binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesiyle birlikte, İsrail askerlerinin intihar eğilimlerinde belirgin bir artış yaşandı.

Bu durum, IDF’nin intihar önleme programının etkili olduğunu söylemeyi zorlaştırıyor. İntiharların devam etmesi, özellikle Başbakan Binyamin Netanyahu’nun saldırgan politikaları ve kana doymayan tutumunun yarattığı ağır psikolojik ve ahlaki yükle doğrudan bağlantılı olabilir.

İsrail, Gazze'deki açlığı görmezden gelmeye devam ediyor
İsrail, Gazze'deki açlığı görmezden gelmeye devam ediyor
İçeriği Görüntüle

Son 10 günde 4 intihar

7 Ekim 2023’ten bu zamana kadar İsrail Savunma Kuvvetleri’nde (IDF) en az 43 asker intihar etti.

7 Ekim 2023’ten 2025’in başına kadar 28 asker intihar ederken, bu tarihten önce 2023 yılında 10 asker daha intihar etmişti. 2022’de 14, 2021’de ise 11 intihar vakası kaydedilmişti.

Yedek askerler arasındaki yüksek intihar oranının ise, savaş sırasında yaklaşık 300 bin yedek askerin göreve çağrılmasıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor. 2023 ve 2024’te yaşanan 38 intiharın tamamı erkek askerlerden oluşuyor.

Son 10 gün içinde ise orduda intihar sayısı 4’e yükseldi.

i24NEWS, son iki haftada hayatına son veren dört askerin ikisinin zorunlu görevde, diğerlerinin ise yedek kuvvetlerde görev yaptığını ve tamamının Gazze savaşına katıldığını belirtti.

İntihar eden askerlerin ortak özellikleri

Leah Shelef, Lucian Laur ve Eyal Fruchter’in Disaster Medicine and Public Health Preparedness dergisinde yayımlanan “İsrail Savunma Kuvvetleri’nde İntihar Eden Askerlerin Özellikleri – Literatür İncelemesi” başlıklı araştırmasına göre, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) bünyesindeki askerler arasında intihar riski taşıyanların ortak özellikleri net biçimde ortaya çıkıyor.

Araştırmaya göre, intihar riski taşıyan askerler genellikle erkek, 19–20 yaşlarında, sağlam bir sağlık profiline sahip, yüksek entelektüel kapasiteye ve ortalamanın üzerinde motivasyon ile psikometrik becerilere sahip oluyor. Bu askerler çoğunlukla ön saflarda görev yapıyor ve askerlik hizmetlerinin ilk yılında bulunuyor.

İntihar vakaları en sık Aralık ayında, en az ise Ekim ayında görülüyor. Ayrıca bu vakaların büyük kısmı, İsrail’de hafta sonunun ardından ilk iş günü olan Pazar günleri gerçekleşiyor.

Milletvekillerinden tepki!

Tel Aviv Üniversitesi ile İsrail ordusunun ortak yürüttüğü bir araştırmaya göre, askerlerin yüzde 12’si travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşıyor. Bu durum, savaşta hayatını kaybeden askerlerin yanı sıra, görevden döndükten sonra yaşadıkları travmalar nedeniyle intihar eden askerlerin sayısının da yüksek olduğunu gösteriyor.

Artan intihar vakaları, İsrailli milletvekillerinin de dikkatini çekti ve Meclis Dışişleri ve Savunma Komitesi Başkanı Yuli Edelstein’den konuyla ilgili acil toplantı talep etmelerine yol açtı.

Milletvekilleri, 7 Ekim 2023’ten itibaren, yedek askerler de dahil olmak üzere ordudaki intihar vakalarında alarm verici bir yükseliş olduğunu belirtiyor.