ABD’nin Karayipler’de Venezuela’dan geldiği iddia edilen ve uyuşturucu taşıdığı öne sürülen bir gemiye saldırısı, uluslararası hukukun sınırlarını yeniden gündeme getirdi. Emekli ABD Albayı Manuel Supervielle, CNN’e yaptığı değerlendirmede, Birleşmiş Milletler kuralları açısından bu tür eylemlerin net bir cevabı olmadığını, farklı yorumlara açık olduğunu söyledi.
BM’nin iki farklı maddesi öne çıkıyor
Supervielle, iki temel konuya dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı:
BM Şartı’nın 2.4. Maddesi, devletlerin başka ülkelere karşı tek taraflı güç kullanmasını yasaklıyor. Bu maddeye göre saldırı hukuksuz kabul edilebilir. Ancak BM Şartı’nın 51. Maddesi, meşru müdafaaya izin veriyor. ABD ise bu maddeyi “önleyici savunma” gerekçesiyle kullanıyor.
Eski albay, bu nedenle ABD’nin argümanlarının belirli bir hukuki zemine dayansa da tartışmaya açık olduğunu vurguladı.
Washington’un gerekçesi: “önleyici savunma”
ABD yönetimi, saldırının ülkenin güvenliğini tehdit eden uluslararası suç örgütlerine karşı yapıldığını savunuyor. Washington’a göre gemi, Tren de Aragua adlı suç örgütüne ait olup uyuşturucu taşıyordu. Bu nedenle operasyonun, ABD ulusal güvenliğini korumak için önleyici bir adım olduğu belirtildi.
Maduro: “Saldırılar sürecek”
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, saldırının ardından yaptığı açıklamada, Trump yönetimini eleştirerek şu ifadeyi kullandı:
“Bu ne ilk ne de son olacak. ABD, Venezuelalılara karşı saldırılarını sürdürecek.”
Maduro’nun sözleri, Caracas yönetiminin önümüzdeki dönemde daha fazla askeri gerginlik beklediğini ortaya koydu.
Karayipler’de askeri hareketlilik
Saldırının ardından ABD’nin Karayipler’deki askeri varlığını artırdığı belirtiliyor. Bu durum, Latin Amerika’da Washington’un müdahaleci politikalarına karşı endişeleri daha da güçlendirdi.





