Ulaş Can-CGTN Türk GYY

İsrail ordusu X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail komandolarının Şam yakınlarında eski bir Suriye askeri tesisine inerek saatler süren bir arama-tarama faaliyeti yürüttüğünü açıkladı. İsrail ordusu açıklamasında operasyonun "İran destekli bir terör örgütünün faliyetlerini engelleme amaçlı" olduğunu bildirdi.

Operasyonun üzerinden yaklaşık 72 saatten fazla bir zaman geçmesine rağmen Suriye'nin geçici hükümetinden henüz bir açıklama gelmedi. Oysa ki bu tutum İsrail'in artık Suriye'de istediği operasyonu yaptığı ve Suriye'yi egemen bir devlet olarak görmediğinin açık bir kanıtı.

4 farklı yerde 4 operasyon ve işgaller

İsrail ordusunun 2 Temmuz gecesinin ilk saatlerinde başlattığı özel operasyon, ilk olarak Şam’ın yaklaşık 10 km batısındaki Yaafour bölgesinde gerçekleşti. Yerel kaynakların aktardığına göre üç helikopterle bölgeye iniş yapan İsrail özel kuvvetleri, bir zamanlar Suriye ordusunun Cumhuriyet Muhafızlarına ait olan bir askeri tesisi hedef aldı.Komandolar beş saat boyunca sahada arama yaptıktan sonra helikopterlerle geri çekildiği, aynı esnada İsrail ordusuna bağlı diğer birliklerin, Suriye’nin güneyindeki Dera vilayetinin batısında, Ürdün ve Golan sınırlarına yakın Saysun köyüne kara araçlarıyla girdiği gelen bilgiler arasında. Ayrıca Şam’ın batı kırsalında, Lübnan sınırına yakın Rakhlah'a ve Yermük Havzası’nda yer alan Ayn Dhakar bölgesinde de İsrail ordusunun operasyonlar düzenlediği bölgeyi yakından takip eden gazeteciler tarafından duyuruldu.

Aslında Suriye eski Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın iktidardan düşmesinden bu yana İsrail güçleri, güney Suriye'de geniş çaplı bir işgal harekatına başladı. El-Ahbar gazetesinin 1 temmuz tarihli haberine göre, İsrail askerleri güney Suriye'deki Kuneytra vilayetinin Doğu el-Ahmer tepesinde yeni bir üs daha kurdu. İsrail güçleri yine bu tepenin batı tarafına da aylar önce bir askeri üs daha kurdukları bölgeden gelen bilgiler arasında. Kaynaklar, İsrail güçlerinin bu üsleri bölgede "operasyonel bir merkez" haline getirmek için hızla çalıştıklarını aktarıyor.

Zamanlama manidar

İsrail'in Suriye'deki operasyonlarının, Tel Aviv ile Şam arasındaki müzakereler ve iki ülke arasında olası bir normalleşme anlaşmasının konuşulduğu bir dönemde gerçekleşiyor olması tesadüf olmasa gerek. İsrail'in fiili desteği ile iktidarı alan El-Şara'ya, patronun kim olduğu hatırlatılıyor olabilir. Çünkü Esad düştüğünden beri İran destekli hiçbir gücün Suriye topraklarında kalmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Bu güçler kalsa bile en fazla yeraltına çekilip gizlenebilirler. İsrail ordusunun iddia ettiği gibi İsrail'e operasyon yapabilecek bir yeteneğe kavuşamazlar.

İsrail medyasında yer alan haberlere göre, Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu toplantısında olası bir görüşmenin yapılabileceği belirtiliyor. ABD’nin ve bazı bölge ülkelerinin arabuluculuğuyla bir normalleşme anlaşması ihtimalinin konuşulduğu bir ortamda, İsrail’in sert askeri hamlelerle masaya güçlü oturma çabasında olduğu düşünülebilir.

Hedef Güney Suriye ve Güney Lübnan

Geçtiğimiz günlerde İsrail caddelerini süsleyen bir fotoğraftan bahsetmiştik. Fotoğraf Abraham anlaşmaları artık Ortadoğu'da barış zamanın geldiği vurgulanıyordu.O günlerde kaleme aldığım bir yazıda bu fotoğrafın artık Büyük Orta Doğu Projesi'nin son aşamasına geldiğimizi gösterdiğini ve Büyük İsrail için son adımlara yaklaşmış olduğumuzu aktarmıştım. Son adımlar İsrail'in , Suriye'nin güneyi ve Lübnan'ın güneyini fiilen işgali ile başlayacak. Yaratılan bu fiili durum zamanla meşrulaşacak ve sonunda ABD'nin önderliğinde uluslararası kamuoyuna kabul ettirilmeye çalışılacak. Zira Trump ilk başkanlık döneminde Golan tepelerini İsrail toprağı olarak kabul ettiklerini açıklamıştı.

"Hizbullah ortadan kaldırılmalı"

İsrail Lübnan'da ise, Suriye'de hükümet düşmeden evvelki pozisyonunu almaya yakın. O dönem Esad ve İran cephesinden önemli ölçüde yardım gören Hizbullah güçleri İsrail'i Litani nehrinde durdurmuştu. İsrail BM güçlerine saldırcak kadar gözünü karartmış ama bir adım bile ileri gidememişti. Ama şimdi durum değişti. Esad yok. İran'ın bölgeye yardım göndermesi ise neredeyse sıfıra yakın bir ihtimal. Bu durumda İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki işgaline engel pek bir şey kalmıyor. İşgalin PR çalışmalarını ise yine bir "Lübnanlı" yapıyor.ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack. Barrack geçtiğimiz günlerde Hizbullah'ın artık ortadan kaldırılması gerekliliğini savundu.

Husiler: Kızıldeniz'de Eternity C gemisini tamamen batırdık
Husiler: Kızıldeniz'de Eternity C gemisini tamamen batırdık
İçeriği Görüntüle

İsrail kan dökmeye devam edecek

İsrail’in güney Suriye'deki operasyonları, tekil bir askeri operasyon olmanın ötesinde, ülkenin uzun vadeli stratejik hedeflerinin bir yansıması olarak görülmelidir. Tel Aviv yönetimi, Suriye’de ortaya çıkan güç boşluğunu doldurmak, rakiplerini bölgeden uzak tutmak ve müzakere masasında avantaj sağlamak adına fiili bir genişleme siyaseti güdüyor. İsrail'in bu denli pervasızca askeri operasyonlar düzenlemesi işgalci karakterini bir kez daha gözler önüne seriyor. Nitekim herkes biliyor ki İsrail işgal ettiği hiçbir bölgeden geri çekilmiyor ve çekilmeyecek. Başta "Küresel Güney" ülkeleri olmak üzere uluslararası kamuoyu İsrail'in bu işgalci politikalarını mahkum etmediği sürece İsrail bölgede kan dökmeye devam edecektir.