Limpopo’daki çiftlikte görülen cinayet davasında sanık ifadeleri, iki kadının öldürülüp cesetlerinin domuzlara atıldığı iddiasını yeniden gündeme taşıdı ve ülke genelinde ırksal gerilim tartışmalarını alevlendirdi.
Çok sayıda tanık beyanı ve mahkeme evrakı, 17 Ağustos 2024 tarihinde Limpopo eyaletindeki bir çiftlik arazisinde meydana geldiği öne sürülen olayda Maria Makgato (45) ve Lucia Ndlovu (34) adlı iki kadının vurulduğu ve cesetlerin domuzların bulunduğu alanlara atıldığı iddiasını içeriyor; bu iddialar hem ulusal hem uluslararası medyada geniş yankı buldu. Davada ifade veren 21 yaşındaki bir tanık, patronu olduğu belirtilen Zachariah Johannes Olivier’nin talimatıyla cesetlerin domuzların bulunduğu bölmeye atıldığını söyledi; savcılık ve sanık tarafı iddiaları ve delilleri mahkeme önünde tartışmaya devam ediyor.
Polokwane Yüksek Mahkemesi’ndeki duruşmalarda, tanıklar olay anı ve sonrasında yapılanlara ilişkin ayrıntılı anlatımlarda bulundu; bazı tanıkların, olayın ardından delillerin yok edilmesine yönelik adımların atıldığını ve silah parçalarının imha edildiğini ifade ettiği basına yansıdı. Savcılık, tanık ifadelerini delillerle destekleyerek iddiaları kanıtlamaya çalışırken, sanık avukatları çapraz sorguda çelişkiler ve şüpheler üzerinde duruyor.
Olayın detaylarının kamuoyuna yansımasıyla birlikte Güney Afrika’da ırk, toprak mülkiyeti ve kırsal iş ilişkileri üzerine süregelen gerilim tekrar ortaya çıktı; sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasetçiler, davayı kırsal bölgelerdeki yapısal adaletsizliğin ve güç dengesinin bir göstergesi olarak nitelendirdi. Birçok kişi, olayın sadece iki cinayet vakası olmadığını, aynı zamanda evrensel insan hakları ve eşitlik tartışmalarını yeniden gündeme getirdiğini belirtiyor.
Savcılık dosyasına göre olay yerinde bulunan fotoğraflar, tıbbi raporlar ve ifade kayıtları davanın merkezinde yer alıyor; tanıkların bir kısmı işbirliği yaptığını beyan ederken bazıları ise tutuklu sanıkların iddialarını çürütmeyi amaçlayan bilgi sundu. İlgili yetkililer, soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü ve mahkeme sürecinin hukuk çerçevesinde ilerlediğini vurguluyor.
