İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtladı ve İran-ABD ilişkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
IRNA Türkçe'nin haberine göre Bekai, özellikle Irak Başbakanı Şiya el-Sudani’nin iki ülke arasında doğrudan görüşme çabalarına ilişkin sözlerine dikkat çekerek, “Irak’ın bölgesel barış ve istikrar konusundaki duyarlılığı takdire şayandır” dedi. Ancak müzakere sürecinin başlatılabilmesi için tarafların karşılıklı olarak belirlenmiş kurallara uyması gerektiğini de vurguladı.
İran: Diplomasi ulusal çıkarların bir aracıdır
Sözcü Bekai, İran’ın diplomasiye bağlı kaldığını ve bu yöntemin her zaman ulusal çıkarları savunma aracı olarak değerlendirildiğini belirtti. Geçtiğimiz 5-6 ayda yaşanan gelişmelerin, herhangi bir müzakere sürecinin başarılı olabilmesi için temel ilkelerin gözetilmesini zorunlu kıldığını belirterek, ABD’ye dolaylı mesaj verdi. “Bu kurallar sağlanmadığı sürece müzakereden söz etmek gerçekçi değildir” ifadelerini kullandı.
İran’dan İsrail’in Somali girişimlerine sert tepki
İsrail'in Somali topraklarında yürüttüğü provokatif faaliyetlere de değinen Bekai, bu tür adımların İslam ülkelerinin birliğini hedef aldığını ve meşru hiçbir zemine dayanmadığını ifade etti. “Bu tanımanın hiçbir uluslararası geçerliliği yoktur” diyen Bekai, Somali hükümeti ve halkının bu konuda kararlı duruş sergilediğini belirtti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü’nün İran’ın nükleer programına yönelik yaptığı açıklamalara da tepki gösteren Bekaî, UAEA’nın siyasi söylemler yerine teknik sorumluluklara odaklanması gerektiğini söyledi. Ajansın bugüne dek, ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarını kınamadığını hatırlatarak, bu durumun ajansın güvenilirliğini zedelediğini kaydetti.
Bekai, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş konusunda ise İran’ın tutumunun açık olduğunu ve bu çatışmanın ancak barışçıl yollarla son bulabileceğini ifade etti. İran’ın bu süreçte taraflar arasında müzakerelerin başlamasını desteklediğini ve BRICS gibi çok taraflı kuruluşların rol almasının, ancak tarafların ortak kararıyla mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.



