ICBC Türkiye, 2015 yılında Türkiye pazarına giriş yaptığında, kamuoyundaki bilinirliği oldukça sınırlıydı. Bugün ise Türkiye’nin en büyük altyapı ve kamu projelerinde yer alan, Çin ve Türkiye arasında stratejik bir finansal köprü görevi gören bir banka konumunda.

“Başlangıçta Adımız Bile Karıştırılıyordu”

ICBC Türkiye Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Oraj Özel, ICBC isminin Türkiye’de ilk başta neredeyse hiç tanınmadığını hatırlatıyor:

“ICBC Türkiye, 2015 yılının ortalarına doğru Türkiye'ye giriş yaptığı zaman isminin bilinirliği neredeyse hiç yoktu. Kurumsal müşteriler nezdinde bir miktar daha fazla tanınıyorduk ama bu da derin bir farkındalık değildi.”

Sağlık, Enerji ve Altyapı Projelerinde Aktif Rol

ICBC Türkiye'nin, geçen 10 yıl içinde Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna birçok büyük projeyle katkı sağladığını belirten Oraj Özel, Banka'nın, Çanakkale Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, 5 şehir hastanesi, EMBA enerji santrali, Kumport Limanı gibi çok sayıda önemli projenin finansmanında aktif olarak yer aldığını ve bu süreçte sadece bir banka değil, aynı zamanda Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinin taşıyıcı kolonu haline geldiğine dikkat çekti:

“Bu projelerdeki rolümüz, Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye’nin Orta Koridor stratejisinin pratikte nasıl kesişebileceğini somut olarak gösterdi.”

RMB Takas Bankası: Yeni Bir Sorumluluk, Yeni Bir Dönem

ICBC Türkiye, yakın dönemde Türkiye’de RMB (Çin yuanı) takas hizmetlerini yöneten ilk Çin sermayeli banka oldu. Bu rol, yalnızca teknik bir görev değil; aynı zamanda Türkiye’nin ulusal kalkınma stratejileriyle uyumlu bir finansal görev üstlenilmesi anlamına geliyor.

Oraj Özel, “Yeni üstlendiğimiz RMB Takas Bankası sorumluluğu ile hem stratejik projelere hem de teknoloji ve yenilik alanındaki girişimlere finansal destek sunmayı hedefliyoruz. Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilerin daha dengeli, sürdürülebilir ve güçlü bir yapıya kavuşmasına katkı sağlamak istiyoruz.” diye konuştu.

"Çin İle Olan Finansal İlişkimiz Artık Daha Derin ve Anlamlı"

Çin ile Türkiye arasında gelişen ticaretin yanı sıra, finansman kanallarının da oluşturulması, iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir boyuta taşıdı.

ICBC Türkiye Genel Müdür Vekili Hüseyin Hasan İmece, bu sürecin sadece ekonomik değil, kültürel bir yakınlaşmayı da beraberinde getirdiğini vurguladı:

“Çin büyük, güçlü ama Türkiye’ye çok da tanıdık olmayan bir ülkeydi. Avrupa ülkeleri ya da Amerika gibi değil. Ancak son yıllarda ticaretin yanı sıra finansal kanalların da açılmasıyla ilişkiler daha bütünsel hale geldi. Biz de ICBC Turkey olarak bu yapının bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyuz ve gururluyuz.”

“Finansal Kanal, Ticari İlişkiyi Derinleştiriyor”

İmece'ye göre, ülkeler arası ekonomik ilişki sadece malların alınıp satılmasıyla sınırlı değil. Finansman desteği ve bankacılık sistemleri bu ticaretin sürdürülebilirliğini sağlıyor:

“Ticaret kanalı zaten vardı, ithalat-ihracat akıyor. Ama siz buna bir de finansman kanalı eklediğinizde ilişki daha derinleşiyor, daha kalıcı oluyor.”

Küba'nın direnişi sürüyor: ABD ablukası devrimi durduramadı
Küba'nın direnişi sürüyor: ABD ablukası devrimi durduramadı
İçeriği Görüntüle

“Küçük Bir Bankadan, 500 Bin Kişilik Küresel Aileye”

Hüseyin Hasan İmece, bu sürecin kurumsal dönüşüm açısından da önemli olduğunu ifade etti. Yerel ölçekli bir yapıdan dünyanın en büyük bankalarından birinin parçası haline gelmenin, sadece kurum değil personel üzerinde de olumlu ve dönüştürücü bir etkisi olduğunu söyledi:

“Bu süreçte personelin de bunu nasıl sahiplendiğini görmek beni çok mutlu etti. Düşünün ki küçük, kendi halinde yerel bir bankadan çıkıp, ‘ben dünyanın en büyük bankalarından biriyim’ diyebilen 500 bin kişilik dev bir ailenin parçası oluyorsunuz. Bu hissiyat tarif edilemez; bunu yaşamak, hissetmek lazım. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı ve hâlâ bu gururu taşıyoruz.”

“Yuan ile Ödemeler Daha Hızlı ve Daha Ucuz”

İmece, Çin ile yapılan ticarette yerel para birimi olan yuan kullanmanın işlemleri ciddi oranda kolaylaştırdığını belirterek dolar veya euro üzerinden yapılan ödemelerde birkaç farklı muhabir bankanın devreye girdiğini, bunun da işlem süresini ve maliyetleri artırdığını vurguladı. İmece, buna karşılık, RMB ile yapılan ödemelerin Çin’deki satıcının hesabına doğrudan ve çok daha hızlı şekilde ulaştığını söyledi:

“Yuan kullandığınızda SWIFT değil, Çin’in kendi EFT sistemi devreye giriyor. Dolayısıyla hem işlem süresi kısalıyor hem de maliyetler düşüyor.”

Kur Riski Daha Düşük

İmece'ye göre, RMB’nin "yönetilen kur" rejimi altında işlem görmesi sayesinde dolar, euro veya pound gibi para birimlerine kıyasla daha düşük volatiliteye sahip. Bu da şirketler için kur riski yönetimini kolaylaştırıyor.

“Son aylarda euro, pound gibi para birimleri dolara karşı %10–14 değerlendi. Ancak RMB’de bu oran sadece %3–4 seviyesinde. Bu da öngörülebilirliği artırıyor.”

Türkiye’de RMB Likiditesi Artacak

İmece, Türkiye’de RMB bankası olarak faaliyet göstermeleri halinde, hem bireysel hem de kurumsal müşterilere yönelik yeni hizmetler sunabileceklerini belirterek bu kapsamda yuan cinsinden mevduat, kredi ve akreditif işlemleri yapılabileceği gibi, diğer Türk bankalarına da RMB likiditesi sağlanabileceğini vurguladı:

“Sadece kendi müşterilerimize değil, sektördeki diğer bankaların ihtiyaçlarına da yanıt verebiliriz. Bu durum Türkiye’nin finansal sistemine katkı sağlar.”

Çin İç Piyasasına Erişim İmkanı

RMB bankası statüsü sayesinde Çin iç piyasasına doğrudan erişim sağlanabileceğini belirten İmece, böylece Türkiye’ye finansman kaynağı getirme kapasitelerinin de artacağını söyledi:

“Bu kaynakları sadece kendi bilançomuz için değil, sektöre ve ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla da kullanabiliriz.”

“Çinli Satıcılar Kendi Paralarıyla Ödeme Almayı Tercih Ediyor”

ICBC Türkiye Genel Müdür Vekili İmece, RMB kullanımının yalnızca teknik değil, aynı zamanda psikolojik bir avantaj da sunduğunu ifade ederek Çinli şirketlerin kendi para birimiyle ödeme almasının, ticari ilişkilerde güven artırıcı bir unsur olduğuna dikkat çekti.

“Nasıl ki bir yabancı Türkiye’ye gelip TL ile ödeme yaparsa hoşumuza gider, aynı durum Çinli satıcılar için de geçerli. Bu, iş ilişkilerini olumlu etkileyen bir unsur.”

Merkez Bankası Denetiminde Güvenli Altyapı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Çin Merkez Bankası arasındaki anlaşmalar kapsamında yapılan işlemlerin Takasbank üzerinden yürütüldüğü, bu nedenle sistemin son derece şeffaf ve güvenli olduğu da vurgulandı.


“Sıfırdan Kurulmadı, Mevcut Sistemin Üzerine İnşa Edildi”

ICBC Türkiye, Çin’in küresel ölçekte en büyük bankası olan Industrial and Commercial Bank of China (ICBC)’nin, Türkiye’deki faaliyetlerine 2015 yılında bir Türk bankasını satın alarak başladı. O günden bu yana geçen sürede banka, yerel bir yapıdan uluslararası finansın stratejik bir oyuncusu haline geldi.

ICBC Türkiye Genel Müdür Vekili Kadir Karakurum, ICBC Türkiye’nin sıfırdan kurulmadığını, halihazırda faaliyet gösteren, perakende ve kurumsal bankacılık hizmeti veren bir Türk bankasının altyapısının devralınarak yeni bir yapıya dönüştürüldüğünü belirtti:

“Devralınan banka daha küçük, butik ama çevik bir yapıdaydı. Biz bu sağlam temel üzerine dünyanın en büyük bankasının Türkiye operasyonunu inşa ettik.”

Kurumsalda Bilinirlik Yüksek, Bireyselde Potansiyel Büyük

ICBC'nin küresel gücü Türkiye'de özellikle kurumsal alanda bilinirliğini sürdürüyor. Çok uluslu şirketler ve büyük projelerde ismi sıkça duyulan ICBC, bireysel bankacılıkta ise hizmetlerini eksiksiz şekilde sunsa da henüz geniş kitlelerce yeterince tanınmıyor.

Karakurum bu konuda, “ICBC hem çok bilinen hem de çok bilinmeyen bir banka. Kurumsal tarafta, büyük şirketler için tanınmış ve güvenilir bir marka. Ama bireysel bankacılıkta daha az biliniyor. Oysa şube ağımız, dijital kanallarımız, kart hizmetlerimizle bu alanda da tam kapsamlı faaliyet yürütüyoruz.” dedi.

Kuşak ve Yol Girişiminde Stratejik Rol

ICBC Türkiye'nin, Çin’in uluslararası altyapı ve yatırım stratejisi olan Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki birçok projeye finansman sağladığını belirten Karakurum, Türkiye’nin içinde yer aldığı bölgesel projelerde ICBC’nin finansal desteğine dikkat çekti:

“Proje finansmanı ve altyapı yatırımlarında ICBC’nin Türkiye operasyonu aktif olarak yer alıyor. Türkiye’nin büyümesini destekleyen projelerde çözüm ortağı olmayı sürdürüyoruz.”

“İlk 10 Yıllık Dönem Başarıyla Tamamlandı”

ICBC Türkiye’nin bugüne kadarki stratejisini değerlendiren Karakurum, ilk 10 yıllık dönem için hedeflerin başarıyla tamamlandığını ve önümüzdeki süreçte daha büyük adımların atılabileceğini vurguladı:

“Bu ilk dönem, hem kurumsal yapının oturması hem de pazardaki konumlanma açısından başarıyla geçti. Şimdi sırada, daha ileri adımlar var.”

RMB Takas Sistemi: Yeni Bir Dönemin Kapısı

Son olarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Çin Merkez Bankası arasında gerçekleştirilen RMB takas anlaşması, ICBC Türkiye için stratejik bir eşik anlamı taşıyor. Karakurum'a göre, bu sistemin Türkiye’deki temsilcisi konumunda olmak, sadece operasyonel değil, jeopolitik ve ekonomik anlamda da ayrı bir sorumluluk yüklüyor:

“Bu takas sistemi, Çin yuanının Türkiye'de etkin kullanılmasını sağlayan bir mekanizma. Bu sürecin Türkiye’deki temsilcisi olmak bizim için çok büyük bir önem taşıyor. Finansal altyapının geleceği burada şekilleniyor.”