Gökhun Göçmen
Küresel Yönetişim İnisiyatifi, uluslararası siyasetin en hareketli dönemlerinden birinde ortaya çıktı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in ilanıyla duyurulan bu çerçeve, Soğuk Savaş zihniyetinin ve büyük güçlerin tek taraflı hamlelerinin hâkim olduğu mevcut ortamda, daha adil ve dengeli bir küresel düzen arayışına yanıt niteliği taşıyor. Çin inisiyatif aracılığıyla yeni bir sistem inşa etmekten ziyade mevcut düzeni içeriden güçlendirmeyi, Birleşmiş Milletler’in otoritesini artırmayı amaçlıyor. Konuya dair merak edilen beş soruyu okuyucularımız için derledik:
1) Küresel Yönetişim İnisiyatifi ne zaman ve hangi gerekçelerle duyuruldu?
Küresel Yönetişim İnisiyatifi Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping tarafından 1 Eylül 2025 tarihinde, Çin'in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Plus Zirvesi'nde resmen duyuruldu. Bu zirve, ŞİÖ’nün 24 yıllık tarihinde en büyük katılımlı toplantı olarak tarihe geçti ve 20'den fazla ülkenin liderleri ile 10 uluslararası örgütün temsilcilerini bir araya getirdi.
Çin lideri Xi Jinping, zirvede yaptığı konuşmada, inisiyatifii adil ve eşitlikçi bir küresel yönetişim sistemi kurma amacı taşıyan bir çerçeve olarak tanımladı. Duyurunun gerekçeleri, günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu karmaşık ve değişken zorluklara dayanıyor. Çin Cumhurbaşkanı konuşmasında, barış, kalkınma, işbirliği ve karşılıklı fayda eğilimlerinin devam etmesine rağmen Soğuk Savaş zihniyetinin, hegemonyacılığın ve korumacılığın dünya için bir meydan okuma olduğunu vurguladı. Aynı gün Çin Dışişleri Bakanlığı, girişimin dayandığı ilkeleri ve öncelikleri açıklayan bir kavramsal belge yayımladı.
Girişimin ortaya çıkış gerekçeleri şöyle sıralanıyor:
A) Gelişmekte olan ülkeler, uluslararası sistemde yeterince temsil edilmiyor.
B) Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkeleri gerektiği gibi uygulanmıyor.
C) Mevcut kurumlar, küresel krizlere etkili yanıt veremiyor.
D) Yapay zekâ, siber uzay ve dış uzay gibi yeni alanlarda büyük bir yönetişim boşluğu oluşmuş durumda.
Çin bu nedenle yeni bir sistem kurmayı değil, mevcut sistemi içeriden reforme etmeyi, Birleşmiş Milletler’in otoritesini güçlendirmeyi ve 2024’te kabul edilen “Gelecek İçin Pakt”ın uygulanmasını hedefliyor.
2) Küresel Yönetişim İnisiyatifi uluslararası topluma hangi önerilerde bulunuyor?
İnisiyatif beş temel ilke üzerine kuruluyor:
A. Egemen eşitlik ilkesi: Tüm ülkelerin (büyüklük, güç veya zenginlik fark etmeksizin) küresel yönetişimde eşit katılımcı, karar verici ve faydalanıcı olması gerektiğini vurgular. Bu, uluslararası ilişkilerde daha fazla demokrasi teşvik eder ve gelişmekte olan ülkelerin temsilini ve sesini artırmayı önerir.
B. Uluslararası hukuka riayet etme: Uluslararası hukuk kurallarını çifte standart olmadan uygulanmasını önerir ve büyük ülkelerin kendi kurallarını dayatmasına karşı çıkar.
C. Çok taraflılık: BM'nin uluslararası işlerdeki merkezi rolünü güçlendirir ve ülkeleri BM gibi çok taraflı mekanizmalar aracılığıyla yönetişim reformuna katılmaya çağırır.
D. İnsan odaklı yaklaşım: Halkın ihtiyaçlarını karşılamasını ve güvenlerini artırmasını amaçlar. Bununla birlikte ortak kalkınmayı hızlandırarak, ortak zorluklara yanıt vererek ve farklı ülkelerin çıkarlarını ilerleterek daha fazla güvenlik ve refah hissi yaratmayı önerir.
E. Somut eylemlere odaklanma: Bu öncelik sistematik ve kapsamlı adımlar atarak acil ve uzun vadeli zorlukları ele almayı teşvik eder. İnisiyatif, uluslararası topluma şu somut önerilerde bulunur: küresel yönetişimdeki boşlukları doldurmak için acil alanlara öncelik vermek, örneğin uluslararası finans mimarisinin reformu, yapay zeka, siber uzay, iklim değişikliği, ticaret ve uzay gibi yeni sınırlar.
3) Küresel Yönetişim İnisiyatifi öncesinde Çin uluslararası topluma hangi inisiyatifleri önerdi? Bu inisiyatifler hangi başarıları kazandı?
Çin, 2021’den itibaren uluslararası düzenin reformuna destek vermek, savaş ve kıtlık gibi acil sorunlara yanıt bulmak ve insanlığın bir araada yaşamını teşvik etmek amacılyla Küresel Yönetişim İnisiyatifi'nden önce 3 inisiyatif daha duyurdu.
A) Küresel Kalkınma İnisiyatifi (2021)
Çin Cumhurbaşkanı bu girişimi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan etti. Yoksullukla mücadele, gıda güvenliği, sağlık, yeşil dönüşüm ve dijital ekonomi gibi alanlarda işbirliği hedeflendi. Bugün 80’i aşkın ülkenin katıldığı bir Dostlar Grubu var. 200’den fazla proje hayata geçti, 70’ten fazla ülkede somut programlar uygulandı.
B) Küresel Güvenlik İnisiyatifi (2022)
2022’de Boao Asya Forumu’nda açıklandı. Egemenliğe saygı, Birleşmiş Milletler Şartı’na bağlılık, barışçıl çözüm, güvenlik kaygılarının dikkate alınması gibi altı ilkeye dayandı. İnisiyatifin en önemli katkılarından birisi “güvenliğin bölünmezliği” ilkesini uluslararası toplumun yeniden gündemine sokması oldu. Bu kavram ülkelerin ya da ittifakların çıkarlarını başka ülkelerin pahasına genişletmeyeceğinin altını çiziyor.
2023’te Çin’in arabuluculuğuyla Suudi Arabistan ve İran arasında diplomatik ilişkiler yeniden kuruldu. Bu, girişimin “diyalog” odaklı yaklaşımının en somut başarısı olarak anılıyor. Bununla birlikte Çin, Küresel Güvenlik İnisiyatifi çatısı altında Rusya-Ukrayna krizinin çözümüne dair bir yol haritası yayınlarken 2024 yılında Filistinli örgütleri birleştirmek amacıyla bir toplantı tertip etti. Bu zirvenin sonunda “Beijing Deklarasyonu” yayınlandı.
C) Küresel Medeniyet İnisiyatifi (2023)
2023’te Pekin’de düzenlenen uluslararası parti toplantısında ilan edildi. Kültürlerin çeşitliliğine saygı, farklı modernleşme yollarının kabulü ve karşılıklı öğrenme üzerine kuruldu. 150’den fazla ülkeden 500’den fazla temsilci bu girişime katıldı.
Küresel Yönetişim İnisiyatifi ise bu üç girişimi tamamlayan “kurumsal reform” boyutunu getiriyor. Tüm bu inisiyatiflerin neticesinde Çin, “insanlığın ortak kader toplumunu” kurmayı hedefliyor.
4) Çin dış politikasında “insanlığın ortak kaderi” kavramı nedir?
“İnsanlığın ortak kader topluluğu” kavramı ilk kez 2012’de dönemin Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao tarafından dile getirildi. Bu ifade, asıl gelişimini ise Xi Jinping döneminde yaşadı. Xi, 2017’de Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada kavramı “ortak gelecek için paylaşılan topluluk” şeklinde yeniden tanımladı ve aynı yıl Çin Anayasası’nın önsözüne girmesini sağladı. Böylece kavram, Xi Jinping’in diplomasi düşüncesinin temelini oluşturdu ve Çin dış politikasının ana eksenlerinden biri hâline geldi.
Kavramın teorik arka planında hem Marksizm hem de Çin’in geleneksel düşünce mirası bulunmakta. İnsanlığın sınıfsız, ayrımcılığın olmadığı bir dünya özlemini dile getiren bu anlayış aynı zamanda Konfüçyüsçü “büyük uyum” öğretisi ile uyum yakalamayı hedefler.
Çin lideri Xi Jinping, 2017’de Cenevre’de yaptığı konuşmada bu anlayışı ayrıntılandırmış ve insanlığın salgınlar, iklim değişikliği gibi başlıklarda ortak kaderi paylaştığı mesajını vermiştir. Bu kavram Xi tarafından diyalog yoluyla kalıcı barışın sağlanması, ortak çabayla güvenliğin korunması, kazan-kazan anlayışıyla refahın paylaşılması, kültürel etkileşimle açıklığın geliştirilmesi ve yeşil kalkınma sayesinde temiz bir geleceğin inşa edilmesi olarak özetlenmekte.
2023 yılında yayımlanan Beyaz Kitap’ta, bu anlayışın Çin’in yetmiş yıllık dış politika geleneğini, yani Beş Barışçıl Birlikte Yaşama İlkesi’ni, günümüzün değişen koşullarına uyarladığı vurgulanmıştır. Sonuç olarak, “insanlığın ortak kader topluluğu”, Çin’in hem dış politikasının ana çerçevesini hem de insanlığın geleceğine yönelik sunduğu en kapsamlı vizyonu temsil eder.
5) Çin’in Küresel Yönetişim İnisiyatifine hangi ülkeler hangi ifadelerle destek verdi?
İnisiyatif, farklı bölgelerden birçok ülke tarafından destek gördü:
A) Rusya, girişimi “zamanında ve yerinde” buldu, küresel yönetişimdeki açığı kapatacağı için destek verdi.
B) Belarus, girişimi “eşitlik ve adalete dayalı” olduğu gerekçesiyle “tam ve sarsılmaz” biçimde destekledi.
C) Pakistan, bunun gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap vereceğini belirtti ve “tam destek” açıkladı.
D) Endonezya, girişimin kendi dış politika anlayışıyla uyumlu olduğunu söyledi.
E) Venezuela, ülkenin girişime katıldığını resmen ilan etti.
F) Nikaragua, egemen eşitlik ve çok taraflılık vurgusuyla katılım kararını parlamento oylamasıyla onayladı.
G) Küba ve Nepal, girişimi daha adil ve kapsayıcı bir sistem kuracağı için destekledi.
H) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, girişimi Birleşmiş Milletler merkezli olduğu için olumlu karşıladı.
Özetle Küresel Yönetişim İnisiyatifi, Çin’in kalkınma, güvenlik ve medeniyet alanındaki önceki üç girişimini tamamlayan üst vizyon olarak ortaya çıkıyor. Çin bu girişimle Birleşmiş Milletler merkezli düzenin korunmasını, temsil adaletinin artırılmasını ve yeni alanlarda ortak kuralların oluşturulmasını savunuyor.





