Şahan Gökbakar'a ait olduğu ve 2018 yılında aldığı iddia edilen Marmaris Delikyol Koyu'nda bulunan evin kaçak olduğu, hakkında yıkım kararının belediye tarafından tebliğ edildiği gündeme düşmüştü. Konuya ilişkin Fatih Altaylı, "Onun önünden birkaç kere geçtim. Şahan haksız. Türk milletinin en muhalifi ve en düzgünü bile emlak söz konusu olduğunda rant için gözünü karartıyor.

Cennet gibi bir yer, 10 milyona almış galiba. Orada zaten büyük bir ev olmamalı da. Sen aileni büyüttükçe biz senin arazini büyütmeni izlemek zorunda değiliz" açıklamasında bulunmuştu.

'Troller bir şeyler yazıyor'

Sosyal medyada hızla büyüyen tartışmanın ardından Şahan Gökbakar'dan ilk açıklama geldi. İnstagram hesabından açıklama yapan Gökbakar, "Birkaç gündür hakkımda çıkan haberlerle ilgili bir şeyler söylemek ihtiyacı hissettim.

Normalde söylemeyecektim ama aynı haber üç gündür pompalanıyor, troller bir şeyler yazıyor, sahte gündem yaratılıyor. Çok net belli bir amaca hizmet ettiği. Bir yerlerde baskı mı oluşturulmaya çalışıyor bilemiyorum ama hep aynı taktik uygulanıyor son dönemde. O yüzden pek de açıklama yapma ihtiyacı hissetmiyorum bu konuyla ilgili.

Ta ki bu sabah fikirlerine güvendiğim Fatih Altaylı'nın benim hakkımda bilip bilmeden ileri geri konuştuğunu görünce. Ben kendisinden daha ciddi bir gazetecilik yapmasını isterdim. Beni arayıp sorabilirdi mesela ama yapmadı bu yolu tercih etmiş. Sağlık olsun. Yine de vesile oldu bu videoyu çekmem için. Arkadaşlar her şey bu haberle başladı, buraya koyuyorum 'Sitkomcu Şahan'ın kaçak sitkondusu' başlıklı haber.

Son derece mizah içeren, zeka pırıltısı yüksek özel haber. Dosya. Çok araştırmacı olduğu için özel bir haber. Ve burada lirik bir anlatım var: 'Mis kokulu çam ağaçları katlederek sit alanına yapılan kaç villası için yıkım kararı çıktı. Sahte çevrecinin maskesi düştü." ifadelerini kullandı.

'Ev bana ait değil'

Hakkında yıkım kararı çıkan evin kendisine ait olmadığını, komşusuna ait olduğunu belirten Gökbakar şunları söyledi:

"Öncelikle bu ve bu haberi alıp kullanan herkesin kullandığı fotoğraftaki ev bana ait değil, bu inşaat da bana ait değil. Bunlar komşumuzun evi. Bana ait değil. Komşumuzun evini benim haberlerimde kullanıp kullanıp durmayın.

Benim evim iki yan parselde tek katlı 80 metrekarelik bir köy evi. Madem özel haber yapıyorsunuz bir zahmet git benim evi çek ya da üşeniyorsan drone uçur. Orada zaten ev fiziken duruyor. Bunlar algı amacında, haber amacında değil. Haber yapıyorsan üşenme git çek. Resimlerde gösterildiği gibi iki katlı evim yok."  

'Dünyanın istediğim yerinde yaşayabilirim'

Araziyi satın alma sürecini anlatan Gökbakar, "Gelelim ikinci konuya. Ben zaten hali hazırda var olan bir evi ve iskeleyi satın aldım. 2020 yılında bir emlak sitesinden ilandan evi buldum ev sahibi ile iletişime geçtim ev sahibi yapı kayıt belgeli evi ve iskeleyi satıyordu ben de 'yapı kayıtlı' diye düşünerek o zaman güven uyandırmıştı devletin verdiği bir belge var sonuçta ve gerekli incelemeleri yaparak belediyede sorgulamasını yaptım tapuya gittim her şey tertemiz ve almayı düşündüm.

Burası ufak araba ile ulaşım olmayan kafa dinleyeceğimiz bir yer diye aldım. Malikane diye bir derdim olsaydı, Allah'a şükür imkanım var dünyanın her yerinde denize sıfır malikane alabilirim ben. Böyle bir imkanım var.

Niye gideyim de Marmaris'te çam ağacı kesip sit alanına kaçak villa yaptırayım. Bunu yapabilmek için ya su katılmamış geri zekalı ya da birilerine güveniyor olması gerek. Ben de öyle bir insan değilim. Kafayı yediniz. Herhangi bir eklenti inşaat falan yapmadık. Girin Google'dan bakın, ben almadan 7 sene öncesine de bakın. Niye böyle şeyler yapıyorsunuz. Ne istiyorsunuz arkadaşlar?" şeklinde konuştu.

İstanbul'da ikinci el otomobil parçası satan dükkânlara baskın İstanbul'da ikinci el otomobil parçası satan dükkânlara baskın

'Hukuki süreç devam ediyor'

Araziye ilişkin davanın devam ettiğini belirten Gökbakar, "Değerli dostlar kafa dinleriz diye aldık ama maalesef kısmet olmadı. Yangınlar çıktı ve o yangınlardan sonra bütün her şey değişti. 2022 yılında bir anda evin yapı kayıt belgesi iptal oldu ve tapuya sit alanı diye şerh düşüldü. Ben aldıktan iki yıl sonra üzerine 'Bu ev yıkılsın' diye yazıldı.

Biz de bu karara dava açtık. Hukuki süreç devam ediyor. Durum bu kadar net ve gerçek. Yani ne orada yansıtmaya çalıştığınız ne de beni göstermeye çalıştığınız kişi ben değilim böyle bir insan olmadığım için de yaptığınız bu kötülük bana zarar vermiyor. Bence sizin hedef kitlenizdeki insanlar bile buna inanmıyordur diye düşünüyorum ama bakıyorum aklı yerinde olan insan bu tufaya düşebiliyor" dedi.

Gereken her şeyin yapılacağını belirten Gökbakar konuşmasını "Ayıp oluyor ya ayıp. Yargı ne kadar verecekse saygı duyacağız" ifadeleriyle sonlandırdı.