NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği konusundaki tartışmalara ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Polonya’ya yaptığı ziyaret kapsamında Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Wladyslaw Kosiniak-Kamysz ile ortak basın toplantısı düzenleyen Rutte, Kiev’in üyeliğinin prensipte mümkün olsa da pratikte ciddi engellerle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Polonya’nın savunmaya ayırdığı bütçeye ve askeri kapasitesini artırma hedeflerine değinen Rutte, Varşova yönetiminin gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 4,5’inden fazlasını savunmaya harcadığını, F-35 savaş uçaklarının teslimatına yakında başlanacağını ve 2035’e kadar asker sayısının 300 bine çıkarılmasının NATO açısından önemli bir katkı olduğunu söyledi.
Polonya’nın Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından bu yana Kiev’e 4 milyar avronun üzerinde askeri destek sağladığını hatırlatan Rutte, “Ukrayna’nın güvenliği bizim güvenliğimizdir. Polonya bunun bilincinde” değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna’nın NATO üyeliğiyle ilgili soruya yanıt veren Rutte, konunun iki boyutu olduğuna işaret ederek, “Prensipte, Avrupa-Atlantik bölgesindeki her ülke gibi Ukrayna da NATO’ya üyelik başvurusu yapabilir. Ancak pratikte, ABD, Macaristan, Slovakya ve birkaç müttefik daha bu üyeliğe onay vermeyeceklerini açıkça ifade ediyor. Bu nedenle oy birliği sağlanamıyor” dedi.
Olası bir barış anlaşmasının ardından Rusya’nın yeniden saldırmasını önlemenin en kritik mesele olduğunu vurgulayan Rutte, güvenlik garantilerinin bu noktada devreye girdiğini belirtti. Bu garantilerin üç katmandan oluştuğunu aktaran Rutte, ilk hattın Ukrayna ordusu, ikinci hattın İngiltere ve Fransa öncülüğündeki Gönüllüler Koalisyonu planları, üçüncü hattın ise ABD’nin güvenlik garantilerine katılımı olduğunu söyledi.
Rutte, “Putin, olası bir barış anlaşmasından sonra Ukrayna’ya yeniden saldırmaya kalkışırsa bunun yıkıcı sonuçları olacağını bilmelidir” ifadelerini kullandı.
