Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, başkent Moskova’da Federal Konsey toplantısında Rus dış politikasına ilişkin konuşma yaptı.
Ukrayna krizinin çözüm sürecine değinen Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın krizin siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesine yönelik girişimlerini takdir ettiklerini belirterek, "Trump, krizin temel nedenlerini anlayan ve bu süreçte insan haklarına saygı gösteren tek Batılı lider." değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 2 Aralık’ta ABD Başkanı Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner’le görüştüğünü ve bu görüşmede ABD’nin Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin barış planının ele alındığını hatırlatan Lavrov, "Çalışmaların sürdürülmesi konusunda mutabık kalındı. Önemli olan, krizin temel nedenleri ortadan kaldırılmadan sürdürülebilir çözümün mümkün olmadığı yönünde ortak anlayışın bulunmasıdır." dedi.
Lavrov, ABD’nin barış planında Ukrayna’daki azınlıkların hakları ile din özgürlüğünün korunmasına ilişkin maddelerin de yer aldığı bilgisini paylaştı.
ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırım politikasını sürdürdüğüne dikkati çeken Lavrov, "Mevcut Amerikan lideri de bu yaptırımları kaldırma konusunda acele etmiyor, aksine artırıyor." ifadesini kullandı.
"AB ve NATO ülkeleri, Ukrayna konusunda yapıcı olmayan siyaset izliyor"
İngiltere başta olmak üzere, Avrupa Birliği (AB) ve NATO ülkelerinin Ukrayna kriziyle ilgili "yapıcı olmayan" siyaset izlediklerini ve krizin çözümüne yönelik girişimleri genellemeye çalıştıklarını belirten Lavrov, şöyle konuştu:
"Ukrayna vatandaşlarını kullanan bu ülkeler, Rusya ile savaşa tüm siyasi sermayelerini yatırarak, halen ülkemizi yeneceklerini düşünüyor. Putin’in de belirttiği gibi, Avrupa ile savaşma niyetinde değiliz. Böyle bir düşüncemiz bile yok. Ancak Ukrayna’da Avrupalı askerlerin konumlandırılması ve Rus varlıklarına el konulması dahil tüm düşmanca adımlara karşılık vereceğiz. Buna cevap vermeye hazırız."
Avrupa’nın Ukrayna yönetimini çatışmaları sürdürme konusunda kışkırttığını vurgulayan Lavrov, "Onların, Rusya’yı soyup, uluslararası ve ticari hukukun tüm normlarını ihlal ederek, altın ve döviz rezervlerimizi ele geçirmekten başka bu savaşı finanse edebilecek bir kaynağı yok." ifadelerini kullandı.
Lavrov, Almanya’nın askerileştirilmesine yönelik planlara ilişkin olarak, "Alman siyasetçileri kendi tarihlerinin karanlık sayfalarını unutmuş görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.
"BM, gelecekte AGİT'in kaderini tekrarlamamalı"
Birleşmiş Milletlerin (BM) Ukrayna’dan yana yaklaşım sergilediğini belirten Lavrov, bundan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
Lavrov, BM’nin izlediği politikalarının NATO ve AB tarafından belirlendiğine işaret ederek, "BM Genel Sekreterliğinin faaliyetlerini etkileyen tüm mekanizmalar ve araçlar Batılı meslektaşların elinde. Onlar, bunları kullanıyor. BM’nin, gelecekte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) kaderini tekrarlamamalı." dedi.
Arktik Konseyinin kendi mekanizmalarını kurduğunu dile getiren Lavrov, konseyin gündeminin "Ukraynalaştırılmaması" gerektiğini vurguladı.
Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin uluslararası alanda istikrarın sağlanmasında ve çok kutuplu dünya düzeninin inşa edilmesinde önemli rol oynadığına dikkati çeken Lavrov, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleriyle çeşitli alanlarda stratejik ortaklığın güçlendirilmesine de önem verdiklerini söyledi.
Lavrov ayrıca, Afrika ülkeleriyle ekonomik alanda adaletin sağlanmasına yönelik girişimlerde bulunduklarını ifade etti.
Rusya’nın gelecek yıl Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütüne (KGAÖ) başkanlık edeceğini dile getiren Lavrov, KGAÖ’nün uluslararası alanda güçlendirilmesi ve bölgesel istikrarın korunması yönünde çalışmaları sürdüreceklerini söyledi.



