İstanbul’da 2006 yılında kaybolan matematik öğretmeni Hikmet Akçay’ın dosyası, zaman aşımına sadece 5 ay kala çözüldü. Öğretmenler Günü’nde düzenlenen operasyonla biri kadın 4 şüpheli gözaltına alınırken, 51 yaşındaki Akçay’ın bıçaklanarak öldürüldükten sonra bir bavul içinde Silivri’de yakıldığı ortaya çıktı. Akçay’ın kimliği belirlenemediği için kimsesizler mezarlığına defnedildiği tespit edildi.
Özel ekip dosyayı raftan indirdi
İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın talimatıyla, zaman aşımı süresine yaklaşan kayıp dosyalarını yeniden inceleyen Kayıp Şahıslar Büro Amirliği özel ekip kurdu. 2 Mayıs 2006’da, öğretmenin kardeşi İsmet Akçay tarafından yapılan kayıp başvurusu yeniden gündeme alındı.
Dosya incelendiğinde, Akçay’ın o dönem ortaokul öğrencisi olan Esin B. ile sık sık görüştüğü ve yıllar içinde bağın kopmadığı belirlendi. Esin B.’nin üniversite döneminde bile öğretmeniyle iletişimini sürdürdüğü, zaman zaman maddi destek aldığı tespit edildi.
HTS kayıtları cinayetin izini verdi
Soruşturma ekibi Akçay’ın telefonunun kapandığı 27 Nisan 2006 tarihine odaklandı. HTS verileri, Esin B. ile birlikte onun üniversite arkadaşı Zemçi S. (45), kimya öğretmeni Erdoğan Y. (63) ve kuzeni Hakan D.’nin o gün birlikte hareket ettiğini ortaya koydu. Bunun üzerine ekipler takibe geçti.
Öğretmenler Günü'nde operasyon
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde İstanbul ve Gaziantep'te eş zamanlı operasyon düzenlendi. Özel Harekat’ın da destek verdiği baskınlarda Esin B., Erdoğan Y., Zemçi S. ve Hakan D. gözaltına alındı. İlk etapta inkar eden şüpheliler, detaylı sorgu sırasında cinayeti itiraf etti. Olayın ardında kıskançlık, tehdit ve yasak ilişki iddiaları çıktı.
“Cinnet geçirdim” dedi: Olay anını anlattı
Esin B., ifadesinde Hikmet Akçay’ın hayatında önemli bir yere sahip olduğunu ancak üniversite yıllarında lise dönemindeki kimya öğretmeni Erdoğan Y. ile ilişki yaşamaya başladığını söyledi.
Akçay’ın bu ilişkiyi öğrenince tepki gösterdiğini belirten Esin B. şu ifadeleri kullandı:
“Beni evli bir öğretmenle birlikte olduğum için sürekli uyarıyordu. Aileme ve onun eşine söylemekle tehdit ediyordu. Olay günü tartıştık. Boğazımı sıktı. İttim, düştü. Cinnet getirdim, mutfaktan bıçak aldım. Ne yaptığımı hatırlamıyorum.”
Cesedi bavula koyup Silivri’ye götürdüler
Cinayetin ardından paniğe kapılan Esin B., üniversite arkadaşı Zemçi S.’yi aradı. Cesedi banyoya taşıyan ikili, daha sonra Akçay’ın İstanbul’daki evine giderek kendileriyle ilgili belgeleri aradı.
Ardından kimya öğretmeni sevgilisi Erdoğan Y. de olay yerine çağrıldı. Şüpheliler kırmızı bir bavul satın alarak cesedi içine koydu, otomobilin bagajına yerleştirdi ve birlikte İstanbul’a doğru yola çıktı. Bavul Silivri Beyciler Köyü yakınlarında boş bir bölgeye bırakıldı. Yanlarında getirdikleri benzin dökülerek ceset ateşe verildi.
Kimsesizler mezarlığına gömüldü
Soruşturma kapsamında yapılan incelemede, aynı tarihlerde bölgede yanmış halde bulunan cesedin Akçay’a ait olduğu, ancak kimlik tespiti yapılamadığı için kimsesizler mezarlığına defnedildiği anlaşıldı.
Polis, dosyada yer alan ses kayıtlarını yeniden inceledi. O yıllarda anlaşılmayan kayıtlar, günümüz teknolojisiyle temizlendiğinde Akçay’ın Esin B.’ye, “Evli erkeklerle görüşüyorsun. Hem ailene hem öğretmenin eşine söyleyeceğim. Bu ilişkiyi bitirmezsen seni parçalar bir bavula koyarım" dediği net şekilde duyuldu.
4 şüpheli adliyeye sevk edildi
19 yıl sonra aydınlatılan cinayet dosyasında gözaltına alınan Esin B., Erdoğan Y., Zemçi S. ve Hakan D. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.



