Türk şirketleri Çin pazarını keşfetmek için CIIE'de
Türk şirketleri Çin pazarını keşfetmek için CIIE'de
İçeriği Görüntüle

Zhi Wuyan

İngiliz düşünce kuruluşu Ember’ın yayımladığı son rapora göre, 2025 yılının ilk yarısında dünyada yenilenebilir enerjiyle üretilen elektrik miktarı, ilk kez kömürle üretilen elektriği geçti ve Çin, dünyanın geri kalanından daha fazla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretti.

Bir zamanlar karbon nötrlüğünün öncüsü olan Batı, enerji kriziyle birlikte fosil yakıtlara dönmeye başlıyor. Batılı ülkelere göre, insanlığın geleceğine dair yeşil enerji reformu, artık bir ahlâki idealden jeopolitik bir oyunun satranç tahtasına dönüştü. Çin ise bu satranç oyununda stratejik bir avantaj elde etti.

Kural koyucuların iki yüzlülüğü…

Avrupa Birliği (AB) karbon nötrlüğünü gerçekleştirmek için önüne 71 yıl, ABD ise 43 yıl koyarken, Çin bu süreci sadece 30 yılda tamamlamayı hedefledi. Batı'nın "karbon nötrlüğü" adı altında çıkardığı uluslararası kuralların amaçlarından biri, Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin endüstrileşme hızını yavaşlatmak.

İklim değişikliğiyle mücadele konusunda, Batı hem kural koyan, hem de kuraldan fayda gören pozisyonunda. Örneğin, ABD, Çin'den emisyon azaltma konusunda daha fazla yükümlülüğü hayata geçirmesini isterken, kendi ülkesinde kişi başına düşen karbon salınımının hâlâ Çin'in iki katı seviyesinde bulunduğunu kabul etmiyor. Bu çifte standart "iklim kolonializminin yeni bir formu" olarak ortaya çıkıyor.

Çin’in başlattığı yeşil enerji reformu

Çin"nötr karbon" hedefinden korkmayarak ve olası tüm baskılara ragmen ilerleyerek çevre koruma alanında uluslararası toplum için iyi bir örnek teşkil ediyor.

Çin'in kuzeybatısında bulunan Qinghai eyaletinde kurulan ‌Talatan Güneş Enerjisi Santrali,‌ 17,73 milyon kilovatlık üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük fotovoltaik santrali haline geldi ve 5 milyon kişinin yıllık elektrik ihtiyacını karşılıyor. Batı, termik santrallerden vazgeçip vazgeçmemeyi tartışa dursun, Çin artık dünyanın en büyük temiz enerji sistemini kurdu: Dünya genelinde fotovoltaik panellerin yüzde 70'i Çin tarafından üretildi, Çin’in rüzgar enerjisi kapasitesi 300 milyon kilovatı aştı ve ülkede elektrikli araba kullanım oranı yüzde 35'i geçti.

Çin sadece kendi yenilenebilir enerji projelerini geliştirmiyor, "Bir Kuşak, Bir Yol" girişimi ile Küresel Güney ülkelerinin temiz enerji sistemlerini kurmasına yardımcı oluyor. Örneğin, Pakistan'daki ‌Karot Hidroelektrik Santrali‌ milyonlarca aileyi aydınlattı; ‌Gochari Güneş Enerjisi Santrali‌ Çin-Arjantin işbirliğinin örneği haline geldi; Çinli elektrikli araba şirketleri, Brezilya, Türkiye, Macaristan ve Tayland gibi ülkelerde fabrikalar açıyor; Afrika'daki yüzlerce temiz enerji projesi, bölgedeki halkın yaşamını iyileştiriyor.

İklim krizi, sloganlarla değil çalışarak çözülür‌

Bir zamanlar "karbon nötrlük" konusunda en çok slogan atan Batılı ülkeler, şimdi bu terimi pek kullanmıyor. AB Parlamentosu binasında asılı olan “‌2050 Karbon Nötr”‌ posterinin renkleri henüz solmamışken, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde termik santrallerin bacalarından tekrar dumanlar yükselmeye başladı. ABD Başkanı Donald Trump ise, "yenilenebilir enerji, yüzyıllık bir aldatmadır" dedi. Ukrayna savaşı, Avrupa'nın enerji güvenlik krizini gün yüzüne çıkardı. Birçok Avrupalı bu yıl kışı geçirmek için şimdiden odun toplama kuyruklarına girmek zorunda kalıyor. Endüstriyel üretim yetersizliği ve doğalgaz fiyatlarının yükselmesi nedeniyle, bir zamanlar "karbon nötrlük" adına ahkam kesen batı ülkeleri, kendi enerji güvenlikleri ve menfaatlerini korumak için fosil yakıtlara dönmek zorunda kalıyor.

Batı ülkeleri iklim değişkliğiyle mücadele konusunda sürekli geri adım atarken, Çin yine bu yolda ilerlemeye devam ediyor. İklim krizinin çözümü tartışmalar ve sloganlarla değil, çalışma ile mümkün olur. Bu yeşil devrimin sonuçları, eylemciler tarafından yazılacaktır.