Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Filistinli Esirler Heyeti, Filistinli Esirler Cemiyeti ve ed-Damir Esir Destek ve İnsan Hakları Derneği, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla ortak açıklama yayımladı.

Ortak açıklamada, "dünyanın özgür halklarına" seslenilerek, "işgalci" İsrail'e tanınan istisnai duruma son verilmesi çağrısında bulunuldu.

İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım savaşı sırasında işlediği suç ve vahşetin, Filistin halkına karşı aralıksız devam eden felaketler silsilesinin bir uzantısı olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail hapishanelerinin, tutuklu ve hükümlülerin kasıtlı olarak öldürülmesi ve infaz edilmesiyle soykırımın bir başka boyutuna tanık olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İsrail'in hapishanelerinde 9 bin 300'den fazla Filistinliyi tuttuğu, bunların arasında herhangi bir suçlama veya yargılama olmaksızın 3 bin 368 idari tutuklu, 350'den fazla çocuk ve yaklaşık 50 kadının bulunduğu, ayrıca Gazze Şeridi'nden 1340'tan fazla tutuklunun olduğu, bunların arasında "yasa dışı savaşçı" yasası kapsamında 1205 tutuklunun yer aldığı belirtildi.

Ortak açıklamada, 8 Ekim 2023'ten bu yana Kudüs'ün de aralarında bulunduğu işgal altındaki Batı Şeria'da yaklaşık 21 bin kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

- Konuyla ilgili kişilerin yargılanması çağrısı

Açıklamada, İsrail'e suç ve ihlallere yol açan her türlü silah, askeri teknoloji ve gözetleme sistemi transferinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

İşkence, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve tutuklulara yönelik ihlallerde bulunanların yargılanması için evrensel yargı yetkisinin etkinleştirilmesi çağrısı yapılan açıklamada, İsrail uluslararası hukuka tam olarak uyum sağlayana kadar diplomatik, askeri ve ekonomik işbirliğinin askıya alınması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, idari gözaltının sona erdirilmesi, askeri mahkeme sisteminin kaldırılması ve cezaevlerindeki tüm işkence ve öldürme vakalarına ilişkin bağımsız soruşturmaların yürütülmesi de dahil olmak üzere tüm Filistinli siyasi tutukluların derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasının sağlanması gerektiğine işaret edildi.

Filistinli, İsrailli ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından defalarca yayınlanan açıklamalarda, Tel Aviv hapishanelerinde Filistinli tutuklulara yönelik sistematik işkence, açlık, tıbbi ihmal ve ağır dayak gibi uygulamaların yanı sıra İsrail'in 8 Ekim 2013'te başlayan ve iki yıl süren Gazze saldırısı sırasında çok sayıda tecavüz vakasının meydana geldiği belirtildi.

Filistin resmi verilerine göre, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria'da düzenledikleri saldırıları sonucunda, çatışmaların başladığı tarihten bu yana 1085'ten fazla Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 11 bin kişi yaralandı ve 20 bin 500'den fazla kişi gözaltına alındı.

Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü

Tam 78 yıl önce, 29 Kasım 1947'de aldığı kararla İsrail'in, Filistin topraklarına hukuksuz şekilde yerleşmesine zemin hazırlayan BM, 2 Aralık 1977 ve 12 Aralık 1979'da aldığı iki kararla da 29 Kasım'ın "Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü" olarak kutlanmasına karar verdi.

BM Genel Kurulunun 29 Kasım 1977 tarihinde yaptığı oturumda alınan kararla Filistin sorununun çözümüne destek amacıyla 1978'den bu yana her yıl 29 Kasım, "Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü" olarak kutlanıyor.

Washington’dan Lukoil’e “kısmi serbestlik”
Washington’dan Lukoil’e “kısmi serbestlik”
İçeriği Görüntüle

BM'nin söz konusu kararında "Uluslararası dayanışma günü, uluslararası camianın, Filistin meselesinin henüz çözülmemiş olduğu gerçeğine odaklanması için bir fırsat sunmaktadır." ifadelerine yer veriliyor.

BM, Filistin halkının, "kendi kaderini tayin etme, bağımsız ve egemen olma ile Filistinli mültecilerin evlerine geri dönme" gibi BM Genel Kurulu'nun tanıdığı haklarını elde edemediğini kaydediyor.

Dayanışma günü etkinlikleri kapsamında her yıl, sivil toplum kuruluşları ve bazı ülkelerde, Filistin halkıyla dayanışma mesajları yayımlanıp, toplantılar ile film gösterimleri gibi etkinlikler düzenleniyor.

BM Genel Kurulu'nda 29 Kasım 1977 tarihinde Filistin sorununun çözümüne destek vermek amacıyla ilan edilen "Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü "nün 48. yıl dönümünde, hala Filistinlilere yönelik işgal, ihlal ve gasp politikaları durdurulamıyor.

İsrail, halihazırda tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'ine el koymuş durumda. Topraklarının sadece yüzde 15’i üzerinde varlık göstermeye çalışan Filistin ise hâlâ tam bağımsız ve egemen bir devlet olamadı.